Evimize gelmiştik sonunda. Dışarısı çok soğuk olduğu için sobanın yanında ısınmaya çalışıyorduk. "Yatağımızı büyüteyim diyorum. Ne dersin?" ikimiz rahatça sığabiliyorduk Ama o yatağa iki tane Ömer kesinlikle sığmazdı. "Bilmem. Sen bilirsin. Ben her türlü rahat ederim." işlerine burnumu sokmak istemiyordum."O zaman ben yeni bir yatak yapayım bize." gözleri parlıyordu sanki. Çok hevesli duruyordu. "Seninle tanışmadan yani sen gelmeden önce acaba gelen kişi benimle uyumak ister mi diye çok düşündüm. Yatağı büyütmemiştim ama şimdi birlikte uyuyoruz. O yüzden büyük yatak en iyisi." onunla uyumak huzur doluydu. Bu eve geldim geleli kabus bile görmemiştim.
"Küssek bile hep aynı yatakta uyuyalım tamam mı?" gülüp beni kendine doğru çekti. Kollarımı boynuna doladım hemen. "Seninle küseceğimi falan sandın herhalde." konuşurken kollarını belime dolamıştı. Bacakları arasında göğsüne uzanmıştım. Elleri karnımda duruyordu. Yavaşça elinin altını okşadı. "İleride burada bir bebeğimiz olmasına izin verir misin bal?" masumca sorduğu soruyla tebessüm ettim.
"Sadece bir bebekse izin vermem." kahkaha atıp saçlarımı öptü. "Birsürü olursa?" uzanıp yanağını öptüm. Bana yaklaştığı gibi yaklaşmak istiyordum. Kaçmak istemiyorum. "Bak işte o zaman izni aldın." kucağından kaçar gibi ayağa fırladım.
"Kahve yapıyorum. İçersin değil mi?" benimle birlikte ayaklandı. "Zehir olsa içerim. Yap hadi." onu orada bırakıp mutfağa ilerken arkamdan beni izliyordu. "Ben üzerimi değiştiriyorum. Sana da bir şeyler çıkartırım." bana seslendikten sonra odamıza gitti. Her yaptığı şeyde sadece kendini değil ikimizi birden düşünmesini seviyordum. Sadece bu huyunu da değil her huyunu seviyordum.
Kahveler olduğunda içeriye taşırken beni yarı yolda durdurup elimden kahveleri almıştı. "Üzerini değiştirip gel hadi pencerenin önünde bekliyorum." söyledikleriyle üzerimi değiştirmek için odamıza gittim. Yatağın üzerinde benim kıyafetlerim yoktu. Ömerin eşofmanı ve yine onun bir kazağı vardı. Ortalıkta eşya bırakmazdı. Bana kendi eşyalarını giymem için çıkarmıştı. Onun istediği gibi yapıp eşyalarını giydim.
Çok büyük olmuşlardı. Eşofmanın paçası yerlerde kazağın kolları ise dizlerime yakındı. Yanına vardığımda beni görür görmez kahkaha patlatmıştı. "Büyük olacağını biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim." çok mu çirkin gözüküyordum niye gülmüştü ki.
"Çirkin mi oldu? Gidip kendi kıyafetlerimden giyeceğim." arkamı dönüp gideceğim sırada elimden tutup kendine çevirdi. "Çok güzel olmuş. Bunlar kalsın üzerinde." kazağın ucundan tutup benim koluma göre kıvırmaya başladı.
"Kahveler soğuyor." sürekli bu pencerenin önüne yerde oturduğumuz için Ömer buraya iki tane sandalye koymuştu. Benim için olan sandalyeye oturup kahvemi elime aldım. Ömer beni beklemiş kahvesinden bir yudum bile almamıştı.
"Yazın seni bu dağda gezmediğin yer kalmayasıya kadar gezdireceğim. O kadar seveceksin ki!" burayı şimdi bile çok seviyordum. Yaz halinin bambaşka olacağına emindim. "Yazın birsürü çiçek de eker miyiz bahçeye?" sorduğum soruyla yüzü bana doğru döndü.
"İstersen çiçek bahçesi bile yaparız. Şuan kış diye hiçbir şey yapmıyorum ama yazın çok iş oluyor. Tabiki senin elini bile sürmeyeceğin işlerden bahsediyorum." kaşlarımı çattım hemen. "Benimle vakit geçirmek istemiyorsun sen!" kollarımı birbirine dolayıp dışarıya doğru döndüm. "Yavrum ne alakası var? Yorulmanı istemiyorum."
"Ama ben yorulmam ki. İkimiz birlikte yaparsak hemencik hallolur hem." derin bir nefes verdi. "Ne desem de yapmadan durmayacaksın değil mi?" şirince başımı salladım.
Kahvelerimiz çoktan bitmişti. Gökte birsürü yıldız parlıyordu ve bizi aydınlatan tek şey iki mumdu. Sandalyemden kalkıp yerdeki mindere oturmuştum. Peşimden Ömer de aynısını yapıp yanıma oturdu. "Haber vermeyi unuttum bu arada Osman abiler gelecekmiş. Yarın bile gelebilirler. Bir de Aysel abla üçüncüye hamileymiş. Osman abiyi görmen lazım mutluluktan havalara uçacak." ister istemez Ömerin kucağında bir çocuk hayal etmiştim. Çok yakışırdı ona babalık.
"Çok sevindim! Gelsinler tabi. İpeği de davet ettim. Çarşıya indiğimiz bir gün onu da getiririz!" kafasını sallayıp esnemeye başladı. "Uykun geldiyse yatalım mı?"
"Oturalım biraz daha. Uyku düzenimi hala oturtamadığım için geliyor arada böyle esnemeler." beni de uykucu yapmıştı. Sabahları kalkmak ne bilmiyordum. "Artık utanmasak geceleri uyanacağız kalkamıyoruz hiç." ona doğru biraz daha yanaşıp dibine oturdum.
Kendini gözlerime bakmaya zorlasa da dudaklarımı turlayıp öyle gözlerini dinlendiriyordu gözlerimde. İster istemez bende onun dudaklarına bakmıştım. Kalın dudaklıydı. Her bir noktasını ezberlemek istiyordum. "Seni dudağından öpsem çok mu sapık biri olmuş olurum?" gülümsediğimde bakışları dudaklarımda takılı kaldı.
"Sapık değil eşini seven bir adam olursun." ellerini kafamın iki yanına koyup kendine çekerek dudaklarımızı birleştirdi. Öpmüyordu bekliyordu öylece. Dudaklarını dudaklarımda dinlendiriyordu. Kalbim maratona çıkmış gibiydi. Kızarmıştım yine.
Küçük bir öpücük bırakıp geri çekildiğinde bu sefer onun dudaklarına atılan ben oldum. Tek elini kafamın arkasına diğer elini de belime koyup beni mindere uzandırarak üstüme çıktı. Öpüşme başlattığında beceriksizce karşılık vermeye çalıştım. Yaptıklarının aynısını yapmaya çalışıyordum
Nefes alamadığımda üzerimdeki Ömeri geri doğru ittirmemle kafasını çekti. Nefes nefeseydik. "Çok güzelsin. Yemin ederim sana bakarken kaybolup gidiyorum." Yüzümü inceleyip saçımı geriye doğru taradı. "Herkesin hakkına girmişsin. Günah değil mi beni böyle yakmak?" elimi yüzüne çıkarıp yanağını okşadım.
"Bu güzelliğim sadece sana ait. Senden başka kimsenin değil." uzanıp tekrardan dudağıma öpücüklerini sıraladı. "Olamaz da zaten. İzin vermem." dudaklarıma fısıldıyordu.
Üzerimden kalkıp bana da elini uzattı kalkmam için. Elimi tutarak odamıza götürdü. Yatakta önce benim tarafımın yorganını açtı ardından kendi tarafına gidip yatağa yattı. Kolunu bana yastık yapmasıyla hemen yatağa girdim.
Ben yatar yatmaz kolunu belime doladı. Başımı göğsüne gömüp bende ona sarıldım. "İyi geceler öpücüğümü alayım." uzanıp dudağına küçük bir öpücük kondurdum. "Şimdi bir de ben sana iyi geceler öpücüğü vereyim." oda benim gibi öpmüştü. Ardından saçlarımı da öpüp sevmeye başladı. Gözlerim kapanıyordu.
"İyi geceler balım."
_________
Selam aşklarımmmm
Nasılsınız bakalım??
Öptüm şekerlerimmmm🎀❤️🎀❤️🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli (bxb)
Teen FictionDeli diye anılan Ömer ve ailesinden kurtulmak için ona eş olup dağ başına gelen Yusuf