on bir

827 111 25
                                    

semih - kenan

kenan
ne yapıyorsun

semih
odamda oturuyorum
sen

kenan
terasta oturuyoruz bizimkilerle
neden gelmedin
gelsene yanımıza

semih
söylemediler ki yukarı çıkacağımızı

kenan
nasıl yani
kimse söylemedi mi
sen dışında herkes burada ama

semih
bana kimse bir şey söylemedi kenan
yokluğumu fark eden de olmadığına göre
sıkıntı yok
iyi eğlenceler size

görüldü, 21.10

semih'in gönderdiği son mesaj kaşlarımın çatılmasına neden oldu. yaklaşık bir buçuk saat önce odamda otururken arda hepimizin kutlama için terasa çıkacağını söylemiş, beni yatağımdan zorla kaldırmıştı. uzun bir duş faslının ardından toplanma saatine geç kaldığım için azar yemiş, yerime tünemiştim ve sadece on dakikadır buradaydım.

semih'in yokluğu gözüme takıldığı için mesaj atmıştım ona, kalabalık olduğumuz için onu göremediğimi düşünüyordum ve burada olmama fikri aklımın ucundan bile geçmemişti.

sarışın, kimsenin onu davet etmediğini söylerken ciddi miydi?

gözlerim etrafı tekrardan tarasa da, onun burada olduğuna dair hiçbir emare yoktu ortalıkta. yanımda oturan arda'yı dürttüm omzumla. başını bana çevirdiğinde telefonunu da kucağına bıraktı.

"semih nerede?"

gözleri benim gibi etrafı turladığında ve onu göremediğinde bana döndü tekrardan.

"ne bileyim, arkalardadır belki."

neden bilmiyorum ama göğsümü ufacık bir sinirin kapladığını hissettim o an. çok çabuk sinirlenen bir insandım ve kendimden yaşça büyük insanların arasında bunu göstermek hiç mi hiç istemiyordum şu an. güzel gelen bir galibiyetin ardından kimsenin tadını kaçırmayı istemezdim en nihayetinde.

"bir saattir buradasın arda. hiç mi görmedin?" kinayeli çıkan sesimi işittiğinde onun kaşları çatıldı bu sefer.

"ne bileyim oğlum ben. burada bir yerlerdedir herhalde. ne yapacaksın sen semih'i?"

"bok burada bir yerlerdedir. çocuğu kimse çağırmamış amına koyayım. haberi bile yokmuş burada toplanacağımızdan." elimdeki hafif alkollü içeceği önümdeki sehpaya bırakarak ayağa kalktım.

ortamda dönen muhabbet benim birden ayağa kalkmamla kesintiye uğradığı için herkesin gözü üstüme döndü ve barış abi, gözünü kırparak ne olduğunu sordu.

"semih'i neden çağırmadınız?" beni ilk defa böylesine ciddi gördüklerini ve onlara göre bu yersiz sinirime anlam veremediklerini bakışlarından okurken ciğerlerimi derince hava ile doldurdum. öküzün trene baktığı gibi öylece bana bakıyorlardı.

kimseden ses çıkmayınca sorumu yineledim.

"soru sordum abi. semih neden çağırılmadı buraya?"

kaan abi elindeki alkol bardağını masaya bırakırken beni yanıtladı. nihayet soruma cevap almam ile bakışlarımı ona sabitledim.

"çağırılmadı derken?"

"az önce ne yaptığını sordum ve bana odasında oturduğunu söyledi. niye yanımızda olmadığını sorduğumda ise, kimsenin ona burada toplanacağımızdan bahsetmediğini söyledi. bu çocuk niye üvey evlat muamelesi görüyor abi bu takımda?" diyerek bakışlarımı hakan abi'ye çevirdim.

but i like you | semih kılıçsoy, kenan yıldız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin