Kayran'a yukarıdan bakıyordum. Herkesi bir telaş kaplamıştı ama ben ne olduğunu anlamamıştım.
Çaylak geldi. Bu normal bir şey değil miydi?
Kuleden aşağı indim ve koşarak kutuya giden Jeff'i görünce ona seslendim. ''Hey Jeff!''
Jeff hızla bana döndü ve yanıma yaklaştı. ''Efendim, Çaylak?''
''Neler oluyor? Çaylak alarmının gelmesi normal değil mi zaten? Neden herkes telaş yapıyor?'' dedim merakla.
''Çaylak alarmı her ay bir kez çalar, Venüs. Sen ise son gelensin ve üç gün önce geldin. Bu da demektir ki, ciddi bir sorun var.'' dedi.
''Çaylak alarmı neden erken geldi ki?'' dedim. Bana saf saf baktı. ''Bilmiyoruz, zeki kız.'' dedi.
Kolumu tuttu ve kutuya doğru çekiştirmeye başladı. Toplanan Kayranlılar arasından bizim için bir yol açtı ve en öne geçmemizi sağladı. Yaklaşık iki dakika bekledik, Çaylak alarmı susmuştu. Kutunun geldiğini belli eden büyük bir ses duyuldu. Adam kafesi açtı ve kutunun kapağının açılmasını bekledi. Büyük bir merakla olanları izliyordum.
Kutunun kapağı cızırdayarak açıldı. İçinde kim olduğunu görünmüyordu. Adam karanlığa bakarak içeri atladı. Birkaç konuşma sesi geldi ardından Adam'ın bağırarak, ''İpi yollayın!'' dedi.
Gally hızla elinde kalın bir iple kutuya yaklaştı. İpin ucundaki yumruğu görünce kutudan çıktığım anı hatırladım. Sanki üstünden asırlar geçmiş gibiydi ama sadece üç gündür Kayran'daydım.
Gally ve üç kişi daha ipi kutuya attıktan sonra ilk Adam'ı, ardından başka bir çocuğu çektiler.
Çocuk kumraldı, gözleri maviydi ve uzun boyluydu. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Normaldi. Kim olsa hiçbir şey hatırlamadığı bir asansörde korkardı. Aynı yeni çocuk gibi. Çaylak ürkek gözlerle Kayranlılara baktı. Beni gördüğünde gözleri açıldı, dudakları aralandı. Gözlerini hızla tekrar Kayranlılarda gezdirdi. Gözlerini tekrar bana çevirdi. Yanımdaki Newt'in, ''Çıkıntı.'' dediğini duydum. Alby yeni çocuğun önünde durdu.
"Adın ne?"
Çocuk duraksadı ve hafızasını zorladı. "Will. Adım Will." dedi.
"Pekala, Will. Kayran'a hoş geldin." dedi.
Will anlamsızca Alby'e baktı. "Kayran'da ne?" dedi merakla.
Birkaç kişi kıkırdadı. "Kayran burası, Çıkıntı." dedi Newt sert bir tonla. Ardından bana dönüp bileğimi tuttu. "Hadi gidelim, Venüs."
"Venüs mü? Çaylak'a ne oldu, Newtie?" dedim kıkırdayarak. Çoktan kalabalıktan uzaklaşmıştık.
Newt bir an bana baktı. "Artık Çaylak değilsin. Ayrıca Newtie de nedir? Küfür ediyorsun gibi geliyor."
Will bana bakıyordu. Ona gülümsedim. Newt neye baktığını görmek için arkaya baktı. Saniyesinde kaşları çatıldı ve elini koluma nazikçe koyarak Çiftlik Evi'ne doğru ilerledi.
Çok değil, beş dakika sonra odama çıkmıştık. Newt sinirli bir şekilde küçük odanın içerisinde turluyordu. "Ondan nefret ediyorum." dedi hırsla. "Kimden?" Bana baktı ve, "Will," dedi. "Onu Labirent'in için atmak istiyorum. Lanet olsun!"
"Newt... Çocuk Kayran'a daha yeni geldi, ne oldu da birden bu kadar öfkelendi?" dedim şaşkınlıkla.
"İlla bir şey olmasına gerek mi var? Canım onu sevmemek istedi çünkü bana bilmediğim bir şeyleri hatırlattı. İşin kötüsü ne hatırlattığını bile bilmiyorum, yalnızca o korkunç hissi hissediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
v for venus | themazerunner.
FanfictionDÜZENLENECEK - ASKIDA. Hafızanızı kaybetseniz kime güvenirsiniz? Hiçbir şey hatırlamadan bir asansörde uyansanız ve yukarıda kendilerine "Kayranlılar" adını takmış erkek çocukları olsa? Herkes sizden bir şey saklasa, şifreli konuşsa? Siz benim yeri...