39. Bölüm: #SeyPar'la Kavgaya Doğru

446 57 30
                                    

"İyiyim iyiyim, bir şeyim yok." diyerek hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkan Ferit'e öylece bakmaya devam ediyordum.

Kaşlarımı çatıp gözyaşlarımı silerek mal gibi etrafa bakındım ve Ferit'le birlikte ben de ayağa kalktım.

Tövbe bismillah, ölüp ölüp dirildi mi şimdi bu?

Allah'ım, beni zürafa et.

"Ferit? Öbür tarafa bir gidip geldin, nasıldı oralar?" diyerek şaşkınca ona baktım.

O da gülümseyerek yanıma doğru gelmeye başladı.

"Gelme üstüme katil! Ay ne çıktın sen be! Zombi falan mısın?!"

Ferit üzerime doğru yürümeye devam ederken ben de geri geri gidiyordum.

Ay, öldürmesin bu zombi bizi?

"Bir dur da anlatayım güzelim, sakin ol."

Ay zombiler konuşabiliyor muydu?

"Hoşt! Gelme üstüme be! Kenan, kurtarsana beni, ne bakıyorsun!" diyerek bağırmaya başladığımda Kenan gülme krizine girmiş bir şekilde Ferit'i izliyordu.

Cidden neler oluyor bu aşağılık yerde?!

"Zombi falan değil yenge. Dur da anlatsın."

Ferit'teki bakışlarımı Kenan'a doğru çevirdim.

"Sen manyak mısın! Adam ölüp ölüp dirildi, zombi işte! Ay uzaylı da olabilir! Allah'ım, bizi bunlardan koru!"

Kenan bu sefer gerçekten gülmekten yere yapışmıştı.

Kısa bir süreliğine bakışlarımı yeniden Kenan'a çevirdiğim an Ferit hızla beni belimden tutup eliyle ağzımı kapattı.

Ay imdat!

"Sakın elimi ısırmaya kalkma güzelim. Zombi ya da uzaylı falan değilim. Sen mesajları attıktan sonra hepimiz çelik yelek giydik. Kurşun da oraya saplandı. Bir şeyim yok."

Elini yavaşça ağzımdan çektiğinde önce derin nefes alıp daha sonra da Ferit'in koluna güzel bir yumruk yapıştırdım.

"Ya sen manyak mısın! Ödüm koptu lan! Korkudan doğuracaktım şuraya, vatan haini! Ya madem çelik yelek giydin, niye yere yatıyorsun! Öldün sandım be! Sokarım şimdi o kurşunu bir yerine! Aa, daraldım bunaldım yani! Pis heyvan! Pis baba! Gör bak, doğuruyor muyum doğurmuyor muyum çocuğunu! Kalsın içerde! Daha seninle baş edemezken ona nasıl bakacağız acab-"

Sözümü tamamlayamadan Ferit beni bölerek, "Seyran'ım, bak ben iyiyim. Bir şeyim yok. Ayrıca lütfen artık gidebilir miyiz güzelim? Çocuk açlıktan evrim geçirdi orada." dedi.

"Konuyu değiştirme! Ayrıca yemeyeceğim yemek falan, git kendin zıkkımlan. Boğazında kalsın o pizzanın sucukları! Hain baba! Aa, çok ayıp ya! Neyse, hadi gidelim. Acıktım."

Ferit gülmeye başlayınca Kenan'lar da kendini tutamayıp salonu ayağa kaldıracak bir kahkaha atmaya başladılar.

Benim gözüm ise kapıya doğru ilerleyen Suna'daydı.

"Bir dakika kocacığım, geliyorum ben hemen." diyerek Ferit'in yanından ayrıldım ve kapıya doğru yürümeye başladım.

"Pişt, baksana bi." dedikten sonra Suna'nın karşısına geçerek yolunu kestim.

Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin