1. Bölüm

476 28 4
                                    

1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1. BÖLÜM
ALINAN NEFESİN HAKKI

15/07/2024

İnsanlar korkunçtu, onların yerden bitme egolarının kurbanı olmak ise daha korkunç...
Belki diyorum kurtulacağım bu çileden ama yakama yapışmış eller beni sertçe bu lanet bataklığa çekmekten bir an olsun vazgeçmiyor.

Biliyorum ve istemiyorum. Bildiklerimi bilmek canımı acıtıyor, yüreğimi cehennem ateşine çevirip beni içten içe yakıyor. Kendi kendime neden saf değilim diye kızıyorum çünkü bazı şeylerin gerçekliği bir urgan misali boğazıma düğümleniyor.

Nefret ediliyorum. En önemlisi ise bende artık son birkaç yıl ki gibi kendimi sevmiyorum.

Aldığım nefesim, döktüğüm göz yaşının, sarf ettiğim kelimelerin artık hiç bir değeri yok çünkü ben ölüyorum. Zaten her gün ölüp ölüp dirilen ruhumla yaşamak zorunda bırakılıyordum.

Şu an diğer günlerden farklı olarak gözlerimi bir daha açmamak üzere kapatmak beni korkutmuyor çünkü artık dayanamayacağım bir hal almaya başladı.

Bu deftere son kez yazmayı ümit ediyorum.
Her sayfanın dört bir yanı hayatımda çektiğim dayanılmaz acılarla kaplı olması canımı sıkmıyor değil.

En azından ölmeden önce şu lanet ajandaya bir tane, okuyunca yüzümü gülümsetecek bir anı yazmayı çok isterdim.

Eğer bunu biri okuyorsa bir ateş yakıp sayfaların tek tek alev almasına izin versin.
Çünkü bedenim mezara gömüldükten sonra bu hayatta ki izim buradaki satırlar olacak.
Ve ben bunu istemeyecek kadar bu hayattan nefret ediyorum...

Melal

Günlüğü bir çırpıda kapatıp yatağımın altına itiştirdim. Sabırsızca aldığım düzensiz nefes seslerim kulaklarıma ilişiyordu. Vücudumdaki dayanılmaz sızıda soymaktan kanattığım dudaklarımı akıllanmadan ısırmamı sağlıyordu.

Ela gözlerim tavandan aşağıya sarkan halatta gezindi. Bu benim sonum olacaktı. Her gün, her dakika, her saniye hatta her salise onun o mavi gözlerinde boğulurken ölmek için kendimi bu halatla boğmayı seçmiştim. Kararım netti. Bugün bu evden dışarıya çıkacak tek şeyin cesetim olmasını istiyordum. Adımlarım beni boy aynasının önüne götürdüğünde kendimi baştan aşağıya süzdüm.

"Bize ne yaptılar küçük kız..." dedim bakışlarımı solgun tenimde gezdirerek.Bazı yerlerde hafif kızarıklar vardı.

"Biz ne yaptıkta bize bunu layık gördüler..." aynadaki yansımamın yanında küçük bir kız çocuğu gördüm. Hırpalanmış, üzerine geçirdiği pembe elbisesi yırtılmış ve çamurdan görünmez bir hal almıştı.

Ağlamaktan kızarıp şişen dudakları onu ne kadar tatlı göstersede ağlama sebebi bir o kadar can yakıcıydı. Şah damarınının bulunduğu yerin üzerinde sigara söndürülmüştü.

PALAVRA | GERÇEK AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin