2. Bölüm

255 25 13
                                    


2. Bölümü bu kitabın ilk okuru olan @umayssz armağan etmek istiyorum. Biraz draması bol bir bölüm ama olsun ♥️🎀💐

KİTABIN KEŞFEDİLMESİ İÇİN OY VE YORUM YAPARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM 🕯️🎀🪷

KİTABIN KEŞFEDİLMESİ İÇİN OY VE YORUM YAPARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM 🕯️🎀🪷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


2. BÖLÜM
YOZLAŞMIŞ HATIRALAR

Çocuk olsam yeniden, bir tek düştüğüm için acısa içim ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece.
-Cemal Süreya

Odanın içinde bilmem kaçıncı kez volta attığımı bilmeden dolanmaya devam ediyordum. Evet kendimi bazı şeylere hazırlamıştım ama böyle olacağı aklımın ucundan bile geçmemişti.

Yatağın üzerindeki bavuluma bakıp dudak büzdüm. Tanımadığım insanların evine gitmek istemiyordum. İsimlerini bile bilmezken kan bağının bir önemi yokmuş gibi geliyordu.

Kapım her otuz saniyede bir olduğu gibi tekrardan tıklandı. "İşinin bitmesi ne kadar sürecek." Dedi hiç değişmeyen soğuk sesiyle. Önümdeki çekmeceyi sertçe açıp kapattım ve "Daha var, bekle!" Diye söylendim.

Hızlı bir şekilde bavulumun ön gözünü açıp almam gereken her şeyi aldım mı diye göz gezdirdim. Tamam, tüm ilaçlar yerli yerindeydi! Hızla fermuarı kapatıp bavulu yere indirdim.

Tekerlekleri yere temas ettiğinde sağ elimle sıkıca tutup ilerlemeye başladım. Kapının kilidini açtığım anda beni almaya gelen adam benden önce davranıp kapıyı sonuna kadar açtı.

Beni baştan aşağıya süzüp sert bakışlarını saçlarıma dikti. Derin bir iç çektiğinde takip etmemi ister gibi sağ eliyle koridorun ilerisini işaret etti ve yürümeye başladı. Evden çıkmadan önce etrafta göz gezdirmeme rağmen Cevdet'i görmemek tekrardan şaşırmama vesile oldu.

Bu lanet herife bugün neler oluyordu?

Ev diye adlandırılan zindanın önünde duran arabaya yaklaştığımızda karşımdaki adam ilerleyip bagajı açtı. Elini bana doğru uzattığında ne istediğini saniyeler içinde anlayıp bavulumu ona uzattım. Eline aldığı bavul ile kaşları anında çatıldı. Ne yapacağını kestiremediğim için nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum.

"Tüm eşyalarını koyduğuna emin misin?" Dedi gözlerini kısarak.

Hayır, koymamıştım. Ön gözünde birkaç kutu hap, orta gözünde ise üç tişört, dört pantolon ve birkaç tane kişisel eşyam vardı. Bu cehennemden olabildiğince az şey götürmek istiyordum. Başımı aşağı yukarı sallamakla yetindim.

Daha fazla üstelemek istememiş olacak ki bavulu koyup bagajı sertçe kapattı. Arabaya bindiğinde, bende arka koltuğa oturdum. Arabayı sürmeye başladığında ismini hatırlamaya çalıştım. Baş harfinin 'A' olduğunu hatırlayabiliyordum ama gerisi yoktu.

PALAVRA | GERÇEK AİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin