𝐭𝐡𝐞 𝐨𝐭𝐡𝐞𝐫 𝐛𝐨𝐲

"Ölümü(m) senin elinden olsun"

sELAM BEN GELDİMMM.

Öncelikle tahmin ettiğiniz üzere smut olcak bölüm. Rahatsız olan varsa geçsin zırvalığını yapmayacağım. Smuttan rahatsız olan kimsenin fic gurmesi olduğunu düşünmüyorum kshbdkdkj yanlış anlamayın ama neyse

Oyları alayım ve başlayalım. 

"he moves with my palm
he always gives it to me"

"İyi bir sürüşe ve uçmaya hazır ol. Çünkü bu motor sürmek kadar kolay olmayacak"

Bulunduğumuz durumun gerçekliğini henüz algılayabilmiş değildim. Bu istemediğim anlamında değildi. Sadece şu an olduğumuz vaziyete gelmiş olmamız benim heyecanımı ikiye katlıyor, kafayı üşütmeme sebep oluyordu. İçimde dinmek bitmeyen arzu beni şaşırtıyordu. İlk defa birine karşın arsızca şeyler besliyordum içimde. Ve ben bu 'biri'nin Taehyung olacağını asla düşünmezdim.

Yatağa uzanan bedenim ve üzerime eğilen Taehyung arasında kalmıştım. Elleri belimde gezerken tişörtümü yukarı doğru sıyırmıştı bile. Yanıyordum. Bu sadece bedensel değildi. Çünkü gerçekten ateşim çıkmıştı. Yüzümüm sıcaklığını o kadar derinden hissediyordum ki. Bunun asıl sebeplerinden biri ise Taehyung'un bana olan seksi bakışlarıydı. Saçları aşağı doğru dökülürken aynı zamanda da kıstığı gözleri, dişlediği dudaklarıyla bana bir manzara sunduğunun farkında değildi. 

Daha fazla dayanamamış olacaktı ki gözleri çekiştirdiği tişörtümün açıkta bıraktığı boynuma kaydı. Resmen açlıkla bakıyordu. Sanki yiyecekmiş gibi. Pekala öyle de oldu. Boynuma resmen lezzetli bir yemekmiş gibi saldırırken inlemem kaçınılmaz oldu. Belim şehvetle havalandı. O ise eliyle kontrolü sağlamaya devam ediyordu. Dudakları boynumda hickey yapmak için can atıyor gibiydi. Dolgun dudaklarının dışında dişlerini de işin içine atınca kasıklarımdaki karıncalanma arttı. Sert bir sesle inledim.

"A-AH" 

Bu onu daha de teşvik etmiş olacaktı ki boynumdan resmen bir yol çizmiş köprücük kemiğime doğru dişleyip iz bırakarak devam ediyordu. Nefes alışverişlerimi düzenleyemiyordum. Sertleşmiştim. Çok net bir şekilde sertleşmiştim. Hatta sızdırdığıma bile emindim. 

"Şu kokun yok mu, siktir! Bir azdırıcı değerinde." Tenimden ayrıldığı birkaç saniyelik zaman diliminde konuştu. Kokuma dayanamadığının farkındaydım. Çünkü boynumda bıraktığı izlerin yanı sıra kokumu devamlı içine çekiyordu. Benim ağzım şimdiden kapanmak bilmiyordu. 

Ani bir hareketle belimde gezinen elleri belimi kavradığında yutkundum. Bedenimi yatağın daha yukarılarına doğru çıkardı. Şu an ayaklarım yataktan sarkar pozisyonda değildi. Ben yatağa mıhlanmışken o tam üstümdeydi. İşte bu biraz korkutucuydu. 

"Hadi bebeğim. Kurtulalım şu kıyafetlerinden." 

Yutkundum. 

Eskiden belki de birçok kez karşısında sadece boxer ile durduğum olmuştu. Şu an da dururdum. Ama o zaman ve şu an arasında dağlar kadar fark vardı. O zaman sadece üstümü değiştiriyordum. Ama şimdi. 

Sadece birazdan onunla sevişecektim.

Bunu içten içe dile getirmek benim için hala alışıldık bir durum değildi. Sadece onu çok istiyordum. Ve bunu yapacaktım. Ona sadece başımı sallamakla yetindiğimde bana o her zamanki sırıtışından sundu. Bacaklarımı kendininkilerin arasında koydu. Bu şekilde hareketlerim kısıtlanmıştı. Elleri tişörtümün eteklerine gittiğinde ona yardımcı olmak adına doğruldum ve tek bir hareketle tişörtü üstümden sıyırıp attı.