II. Düğün

139 18 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kralın Şehri'ne gelmelerinin üzerinden iki gün geçmişti ve hala Daemon'un eski bir arkadaşım" olarak tanıttığı bir kadının evinde kalıyorlardı. Kendisine Mysaria olarak tanıtılan bu kadının evinin şehrin varoşlarında olduğunu Alyssa bile görebilmişti. Şimdiye dek gördüğü kadarıyla şehir fazlasıyla kalabalık, gürültülü ve pisti. Caraxes'in sırtındayken görüp büyülendiği bu şehrin, içine girince bu kadar tiksindirici olması küçük kızı şaşırttı.

Ev sahibeleri Mysaria'nın uzun siyah saçları sırtına dökülüyordu ve Alyssa'nın daha önce hiçbir saygıdeğer hanımda görmediği kıyafetler giyiyordu. Omuzlarını, kollarını veya sırtını açıkta bırakan kesimli; rengarenk, ince kumaşlardan yapılan elbiseler ona garip ve fazla açık saçık gelmesine rağmen bir yandan da küçük kıza göz kamaştırıcı görünüyordu.

Ancak başkentte geçen iki günün ardından Alyssa da ince kumaşlardan yapılma elbiselerin neden gerekli olduğunu, sırtındaki kıyafetlerin yeni hayatına uyum sağlarken sıyrılıp atılması gereken bir kabuktan ibaret olduğunu anladı. Kralın Şehri'nin iklimi Yazıtaşı'nda alıştığı derileri, av hayvanlarının kürklerinden yapılma kıyafetleri giymesine müsaade edecek kadar soğuk değildi. Ayrıca babasının ona her fırsatta hatırlatmaktan geri durmadığı gibi artık o bir Targaryen prensesiydi ve yeni konumunda uyum sağlamak, insanlar tarafından bir yabancı olarak görülmemek için giyimini de değiştirmeliydi.

Yeni kıyafetlere ihtiyacı olduğunu belirttiğinde Mysaria'nın da yardımıyla şehrin en iyi terzileri olduğu söylenen bir grup insan kaldıkları eve geldi. Kumaşlar, modeller seçildi, Alyssa'nın vücut ölçüleri alındı, kumaşlara karar verince onlara uygun yeni ayakkabılar ve takılar seçildi. Konumlarına yakışık olmayan mekanda kalan önemli misafirlerin kimliklerinden kimseye bahsetmemeleri ve kendilerine verilen işi normalden daha çabuk bitirmeleri karşılığında terzilere yüklü ödemeler yapıldı.

Alyssa içinde bulundukları bu evden ve rezil semtten nihayet kurtulacakları günü iple çekiyordu. Kendisi için sipariş edilen kıyafetlerin gelmesiyle bir nebze olsun rahatlamıştı ama dışarı çıkmasına hala izin verilmiyordu. Evin avlusu hariç hava alabileceği bir yer yoktu. Yazıtaşı'nın vadilerinde at sürmeye alışmış Alyssa için bu hapis cezasıyla eş değerdi. Burada tıkılıp kalmak ruhunu daraltıyordu ve eğer bu evden ayrılmayacak, insan içinde yüzlerini göstermeyeceklerse Kralın Şehri'ne niçin geldiklerini anlamıyordu.

Can sıkıntısını gidermek için babasından ona kitap getirmesini istemişti. O da, Alyssa'ya Üstad Anselm'in yazdığı Fatih Aegon'un Yedi Krallığı Birleştirmesi diye bir kitap verdi. Genç kızlığın eşiğindeki bir çocuğa yönelik tavsiyeler içeren dini bir kitap getirmek yerine Targaryen hanedanının tarihi hakkında bir kitap vermeyi seçmesi Alyssa'ya babasının kendisiyle ilgili niyeti hakkında bi ipucu verdi.

Alyssa, Caraxes ile tanışmasının ardından ejderha sahibi olmaya dair verdiği karardan vazgeçmiş değildi; dolayısıyla kendisine Targaryenleri daha iyi tanımasını sağlayacak bu kitap verildiğinde hiçbir itirazda bulunmadı. Halihazırda içinde bulunduğu durumdan bunalmışken dini kitaplar okumak istemezdi zaten.

Safir PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin