1. Bölüm

909 22 2
                                    

Medya: Şehit Albay Ayhan Özçelik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Şehit Albay Ayhan Özçelik

Bölüm Şarkısı: Perdenin Ardındakiler & Mark Eliyahu- Uzaklara Savrulalım

Yazım yanlışlarım olursa düzeltmekten çekinmeyin lütfen. Ve satır arası yorum yapmaktan tabikii. Oy vermeyi söylemiyorum bile 😁

Yıllar önce;

(Yazar bakış açısı)

Genç kadın kucağında ince bir battaniyeye sarılmış küçük bi bebekle hızla koşuyor bir yandan da arkasına bakıyordu. Onlardan kurtulabilmiş miydi, yoksa hâlâ peşlerinde miydi anlamaya çalışıyordu. Üzerinde bileklerine kadar gelen sıfır kol, beyaz ama bir o kadar da artık beyaz olmayan bir elbise vardı. Gri ve siyah lekelerle kirlenmiş, alt tarafı yamuk bir şekilde kesilmişti. Ayakları, çıplak halde yaklaşık 2 saattir koşmaktan yara bere içindeydi.

Nefesi daralıyordu koşmaktan ama bir türlü vazgeçmiyordu Süreyya Kadın. Bebeğini korumak için her şeye katlanabilirdi. Minik Sare'si yaşamalıydı. Adının anlamını taşıyabilmeli, saf ve temiz kalmaya devam etmeliydi.

Arkasında artık adamların seslerini duyamıyordu. Bunu bebeğini saklamak için kullanması gerekiyordu. Çünkü artık dayanacak gücü kalmamıştı. Her an yakalanabilirdi. Daha sonra, kurtulur kurtulmaz geri gelip alabilirdi bebeğini.

Bir sokak arasına girip kısa bir anlığına baktı evlere. Bu anda bile kızı için en iyisini seçmek istedi. Ola ki geri dönüşü olmazsa mutlu yaşasın istiyordu. Belki de kocası kendisini bulamaz ama çocuğunu bulabilir ve koruyabilirdi. İçinden dua etti.

"Allah'ım bana bir şey olursa da lütfen Hasan bulsun yavrumu. Babasından ayrı büyümesin."

Bahçesinde çiçekler olan siyah kapılı bir evi gözüne kestirdi. Hızla koştu. Adamlara yakalanmak istemiyordu. Kapıyı ses çıkarmadan açtı ve iç kapının önüne hızla yürüdü. Bebeğini son kez kokladı. Bir daha uzun bir süre koklayamayacağını bilmeden. Önündeki merdiveni çıkıp kapının dibine koydu minik yavrusunu.

Son bir kez bakmak istedi. Yüzünü örten bezi kaldırdı. Onun için dünyalar güzeli bir bebekti Sare. Ay tenli, küçücük burnu ve dudakları, kısacık sarı saçları ve masmavi gözleri vardı. Henüz 2 haftalıktı. Küçücüktü o. Minicik yavrusuydu. Bırakmak istemiyor ama yaşamasını da istiyordu.

Alnından öptü, son bir kez kokusunu ciğerlerine doldurdu. Ayağa kalkıp kapının ziline bastı birkaç saniye. Sonra daha fazla düşünmeden kaçtı ordan. Sokağın diğer ucu daha yakındı geldiği yönden. Oraya koştu ve saklandı. Zamanı olmamasına, kaçması gerektiğine rağmen bebeğini almalarını, güvende olduğunu görmek bilmek istedi. Kapı usulca açıldı.

Kendi yaşlarında, kaslı, dev gibi ve yüzü sert bir adam çıktı. Önce etrafına bakındı. Kimseyi göremeyince kapıyı kapatmak için hamlede bulundu ancak gözü yere kaydı. Minik bebeği gördü. Eğilip bebeği kucağına aldı. Hemen arkasından eşi olduğunu tahmin ettiği genç bir kadın çıktı. Endişeli gözlerle adama bakıp bir şeyler söyledi. Duyamadı.

SARE | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin