0,3

307 34 14
                                    

Kendime gelmeyi bekledim. Nefesim hızlanmış, kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Kızarmaya başladığıma da emindim.

Gözlerimi kapatıp rahatça nefes verdim. Onun bu hiçbir şey bilmiyorum tavırları o kadar rahatsız ediciydi ki. Ve bu rahatsız ediciliğe rağmen hala onu sevdiğime inanamıyordum.

Kendime inanamıyordum.

Onu her durumda sevdiğime inanamıyordum.

Taşan cipsleri de kaba koyarak içeri geçtim. Filmin yarısı bitmişti. Herkes filme odaklandığı içinde benim bu kadar geciktiğimi anlamamışlardı.

Elimdeki kabı İsmail'in önüne bildiğin atıp Ferdi'den en uzak yere, Altay'ın yanına geçtim. Boyundan dolayı onu görmem için eğilmem gerekiyordu.

Altay'ın en sevdiğim arkadaşım olduğunu söylemiş miydim?

Korku filmi klasik aile korku filmlerindendi. Yeni eve taşınan aile, sesler duyan küçük kız, inanılmaması, annenin de sesleri duymaya başlaması, eşinin ona inanmaması...

Acaba bizde korku filmi çekseydik ilk kim ölürdü? Fazla merak göte zararın yürüyen örneği İsmail baştan giderdi bence. Sanırım ben bir şeyler çözmeye çalışırken ölürdüm.

"Bu ne sikimsonik bir film." Emre'nin söylenmesini Alioski bastırdı, "Sus, izle." Emre başını iki yana sallayarak çaktırmadan Alioski'nin içeceğini içmeye başladı.

Filmde karanlık bir odaya giren anneyi gördüğüm an refleksle gözümü kapattım, "Ananı sikeyim gerizekalı karı girmesene oraya." Dedi İsmail kendisinden beklenmeyecek zekilikte.

"Geçti sahne." Altay'ın kısık sesiyle gözlerimi açtım. Tamam klasik korku filmiydi falan ama korkunçtu sonuçta.

"Bunu açanın beynini..." Küfür etmek istemeyen Emre, kendisine bakış atan Alioski'yi görünce kıvırmaya başladı, "Seveyim. Ne parlak bir beyne sahipmiş."

"Az daha kıvır kanka dansöz Asena olacaksın." İsmail korku filmini bırakıp Emre'yle uğraşmaya başladı.

"Bu filmi açanı varya alnından öpeceğim." Mert son derece keyifli bir ses tonuyla konuştu. Oturduğu yere bakınca da neden bu kadar keyifli olduğunu anladım, Miha korkudan Mert'in boynuna gömülmüştü. Ve sanırım uyuyakalmıştı.

"Biz açalım ekmeğini de sen ye." Alioski ağzının içinden mırıldanıp filmin sesini biraz daha arttırdı. Mert ise ona el hareketi çekti.

Filmin sonlarına doğru aksiyon biraz daha artıncı oturduğum yerde dikildim. Korku filmi yeri miydi yani?

"Lan o ne?" İsmail çığlık atınca bende duraksamadan onla birlikte çığlık attım, "Kıpkırmızı garip bir şey mi lan, o ne lan?" Emre'nin dediğine Altay sinirlenerek karşılık verdi "Git bak Emre ne olduğuna bize de söylersin sonra."

Her zaman yaptığım gibi korkunca gözlerimi kapattım. Fakat bu seferde gözlerimin ardında belirmişti yaratık.

Alioski yatacak yerin yok vallahi.

Çıkan seslere, gelen çığlıklara kulak kapatarak yanımdaki koltuğa yüzümü gömdüm. Ne bitmek bilmeyen film yapmışlar yarabbim.

"Lan bitti mi?" İsmail'in çıkan boğuk sesiyle gömdüğüm koltuktan kalktım. Mert ve Miha yoktu. Büyük ihtimalle Mert, Miha'ya kıyamamış sahne başladığı gibi uyanmasın diye içeri odalara götürmüştü. Altay yanımda komedi izlemiş gibi keyifle ekrana bakıyor, Emre Alioski'ye koala gibi yapışmış yüzünü diğer tarafa döndürmüştü. İsmail ise Ferdi'nin dizine yatmış gözlerini de Ferdi'ye çevirmişti.

•Bir Beyaz Orkide• Arda×FerdiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin