0,9

253 35 22
                                    

"Arda?" Ferdi'nin şaşkınlık dolu sesiyle ne yapacağımı şaşırdım.

Ensemi kaşıyarak gülmeye çalıştım, "Ferdi sen ne zaman geldin eve?" Gülmeye devam ettim. Hayatım boyunca hissedebileceğim en garip hissi yaşıyordum şuan.

Ferdi'ye baktığımda sadece Kenan'a odaklandığını gördüm. Kenan ise rahat bir tavırla motorsiklette oturuyordu.

Boğazımı temizledim, "Tanıştırayım. Kenan bu Ferdi arkadaşlarımdan birisi, Ferdi bu da Kenan." Ortamın gerginliği Kenan'ın motosikletini durdurmasıyla daha da arttı. Niye durdunkine sen şimdi onu.

"Memnun oldum." Kenan bindiği motosikletten ayrıldı, "Arda senden hiç bahsetmedi sanırım." Allah aşkına şu sahne derhal bitebilir miydi? Ya da ben atlayayım sonra dönüp bakarım zaten.

"Uzun zamandır tanışıyoruz," Ne zaman isteği dışında bir olaya denk gelse kaşlarını çatardı Ferdi ve yine aynısını yaptı, "Tabii sen kısa süredir tanışıyorsun, bilmiyorsundur."

Bunca gündür hatta haftadır beni görmezden gelen Ferdi'nin beni gördüğü günü seveyim.

Ama şimdi hakkını yemeyelim hasta olduğum gün yardım etti. Ölüme bırakmadı, Allah razı olsun.

"Kısa sürede tanışmamıza rağmen bana pek çok şey anlattı." Kenan, Ferdi'den uzun olmasının verdiği avantajla onu süzdü, "İçlerinde senin olduğunu hatırlamıyorum." Maalesef ana konumuz Kenan.

Şuan canımı alabilirdi. Tam şuan ya.

"Genelde beni kendine saklar zaten." Ferdi'nin dediği bu sözü asla düşünmedim. Sonra düşünecek bolca zamanım vardı zaten. Beynimin şuan durmasının hiçbir anlamı yoktu.

Gülerek aralarına girdim, saçma sapan bir tartışmanın hatta ilişkinin içinde olmak istemiyordum, hemde hiç istemiyordum, "Hadi çok geç olmuş," Altaydan araklanan saate baktım, "Benimde uykum geldi zaten." Sahteden esnedim, "Hadi dağılak." Kayan şivemi umursamadım.

"İyi geceler Arda," Kenan dediğimi dinleyerek gerginliği sonlandırdı, motosikletine binip çalıştırdı, "Sana da iyi geceler Ferdi." Onu son kez süzüp sokaktan çıktı.

Şimdi kötü günler bitti sıra daha kötü günlerde.

"Yeni birileriyle mi tanıştın?" Pantolonun cebine ellerini soktu, "Evet tanışamaz mıyım?" Gün boyu şeker gibi olan ben gecenin sonunda patlamıştım resmen. Nazar değmişti bana bildiğin.

"Genelde insanlarla tanışmayan birisin ya," Dikkatle bana bakması beni savunmasız hissettiriyordu. Sanki çıplak gibi hissediyordum karşısında.

Ona ters ters baktım, "Sosyal biri olma perilerim geldi belki." Gerginlikten son iki kelimeyi karıştırmam onu güldürmüştü.

Liseli bir ergenim şuan. Hamburgerciye götürmesem bari Ferdi'yi.

"İnsanlardan kaçan biri için garip bir istek." Oldu paşam, onu da sana sorayım tam olsun.

Gerçi önceden isteseydin tüm hayatımı sana bağlardım ama küçük detaylar bunlar. Şuan istese ne yapacağım belirsizdi ama bu da bir şey. 

"Senin sevgili yapman kadar garip değil." Ve iğnemi sokmuştum. Arda Güler 1, Ferdi Kadıoğlu 0.

"Sadece bir iki kez yanımda gördün," Omuz silkti, "Sevgilim sayılmaz." Paşamın bir de sevgililik için kademeleri de vardı.

"He Ferdi, he." Dinlemeden apartmana girmek üzere hareketlendim ama o beni bir anda kolumdan yakalayıp dibine soktu.

"Arda," Elini belime atmasıyla kaskatı kesildim. Bunun beni savunmasız bıraktığını biliyordu ve bunu sürekli yapıyordu, "Onun sana olan bakışlarından hoşlanmadım."

•Bir Beyaz Orkide• Arda×FerdiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin