Horon Güzeli // Barış Alper Yılmaz

13

Evet abi , ya nereden bileyim"
...

"Gecenin bid vakti bir sürü mesaj atmış saehoş heralde"

...

Yavaştan uyanmaya başladığımda kulağıma Barışın sesi geliyordu.

Telefonla konuşuyordu büyük bir ihtimal, düm gece oturduğum yerde yarı düşüncelere dalarak yarı ağlayarak oturduğum yerde uyumuşum.

Hafifçe gözlerimi araladığımda

"Tamam Kerem kapatayım ben şimdi Deniz uyanıyor" demişti.

Tamamen gözlerimi açtığımda yüzünde ki gülümsemeyle yanıma geliyordu.

"Güzelim benim günaydın" diyip beni öpecekken kafamı çevirmemle yanağımı öpmüştü , şaşırsa da bozuntuya vermemişti.

"Günaydın Barış" diye geçiştirmiştim , ben kendime gelmeye çalışırken Barış konuşmaha devam ediyordu.

"Yavrum neden burada uyudun?" Diye sorduğunda, kusura bakma Barış gece kuzın birinden gelen bşr sürü mesaja takıldım yanında uyumak istemedim Diyemediğimden.

"Sabaha karşı uyku tutmadı ondan kalkmıştım, burada telefona bakarken dalmışım" diye düz bir tonda konuşmuştum.

Ben kalkıp Lavaboya gitmeye yönelirken;

"Denizim bir sorun mu var? Bir şeye canın mı sıkkın?" Diye sormuştu

"Yoo, yok Barış. Günüm yaklaşıyor o yüzdendir" diyip Lavaboya gittiğimde gerçekten de adet olmuştum.İşler artık benim için daha zordu.

Lavaboda olan işlerimi bitirip odaya geri döndüğümde Barışı yatağa oturmuş kafa eğik bir şekilde duruken gördüm.

Ne kadar ona yakın olmak istemesem de hem daha gerçekleri bilmiyordum hem de kalbim buna izin vermiyordu.

Benim kapıyı kapatma sesimi duyduğu gibi kafasını kaldırmıştı ben dolaba doğru geçip kıyafet alacakken

"Deniz..gelir misin biraz" diye seslenmişti sesinde anlamlandıramadığım bir ton vardı.

"Üstümü değiştireceğim Barış , kahvaltıya ineriz ordan" demiştim , ben onun önünden geçerken kolumdan tutmuştu.

Bu sefer kendine çekmek yeribe yavaşça tutup beni bacakları arasına yerleştirmişti.

Şu an ayaktaydım Barış oturuyordu ve ben bacakları arasında duruyordum.

"Yavrum, niye böylesin ne oldu?" Diye soeduğunda eğer aklımda ki düşüncelere biraz daha cevap alamazsam kendi kendimi yiyip bitirdiğim gibi onu da bitirecektim.

"Deniz aklında ne varsa söyle ben de bileyim güzelim , böyle ilerleyemeyiz."

"Barış" diye hüzünlü bir ses tonu ile konuştuğumda.

"Efendim güzelim" diye sakinleştirici vir şekilde konuşmutu.

"Barış beni aldatıyor musun?" Diye direkt sorduğumda gözlerim dolmuştu.

"Ne! Hayır tabi ki güzelim , ben seni nasıl aldatayım. Saçmalama , nereden çıkardın bunu." Dediğinde eli doşan gözlerime gitmişti.

"Barış ben gece kalktığımda telefonuna ard arda bildirim geliyordu bir süre sonra sessize almak için baktığımda mesajları gördüm" diye konuştuğumda Barış için küfür etmişti.

"Pelin diye biri yazmıştı Barış, Pelin kim?"

"Güzelim benim için önemi olmayan biri bu bil güzelim ayrıca seni aldatmasım o ihtimali bile olmayan şeyi sil kafandan. Zaten engelledim yazamaz daha"