12:Bölüm

80 7 6
                                    

~SÜVEYDA~

Bölüm:12

(Nûpel ve Baran meselesi)

"İği misin ?"
"Konuşmak istemiyorum"
"Benim yüzümdenmi?"
"Hayır"
"Neden pekiya ? neden yaptın ?"
"Konuşmak istemiyorum Jiyan"
"Utanmana çekinmene gerek yok bende senin bir kardeşin bana söyleye bilirsin her şeyi Ferman..
Yutkundum resmen laflar boğazımda takılı kalmıştı
"Ferman sana bir şey mi yaptı yoksa onun içinmi böyle bir
şeye  kalkıştın?"
"Onun için ama bir şey yaptığı için değil"
"Neden pekiya"
"İnandım Jiyan şimdi onun olmaması
ölmesi beni bitirdi"
"Ama Guşa bunca
"Jiyan ne olursa olsun ben onu seviyorum"
"Guşa aklını başına al ne düşündüğünü ne dediğini bilmiyorsun kendini toparlaman lazım"
"Avşine bir şey olursa yaşaya bilirmisin ?"
"Avşini onunla bir tutamazsın, Avşin beni seviyor ama o, o seninle oynadı Guşa sırf Avşini çekmek için tuzak kurdu sen ona karşı bir duygu Hiss ede bilirsin ama oturup sakin kafa ile düşünmen lazım "
"O ölmedi biliyorum ve buna da mecbur kaldı"
"İnanbana kimse kötülüğe mecbur kalmaz "
"Çık dışarı konuşmak istemiyorum"
"Guşa"
"ÇIK DEDİMM"
Resmen sesi tüm konağı çınlatmıştı.Bende çok diretmeyip dışarı çıktım kızlara da ne olursa olsun sakın yalnız bırakmayın diye tembihledim.Aşağı indiğimde her kes salondaydı bizde kızlarla birlikte onların yanına geçtik o sırada Asiyede mutfaktan elinde kahve ile geliyordu.Kahveleri verdikten sonra oda Avşar ağanın yanı başına oturdu.Ortam hiç olmadığı kadar sessizdi,o sessizliği Avşinin sesi bozmuştu
"Guşa ne dedi iyimi ?"
"İyi evet"
"Ne dedi ?!"
"Bir şey demedi Avşin hemen sinirlenme"
"Neden bağırıyordu pekiya ?"
" psikoloji si bozulmuştur ne bileyim"
"dediğim gibi onu yalnız bırakmayın hatta " Yüzünü kızlara çevirip devam etti "Sırayla gece onun yanında kalacaksınız"
Heja:"Ama abi"
"Aması falan yok "
Heja:"Of Nûpel in aşkı yeterdi birde Guşayı çekmem ben" Nûpelin Heja nın kolunu sıktığında yüzündeki ifade değişti dudağının kenarını ısırarak sıçtım bakışı atmaya başladı
"Ne dedin sen ?!" tek kaşı havalanmış Avşin Hejayı imanlı bir şekilde bakıyordu resmen burnundan soluyordu
Heja"Şey dedim ney dedim ben bir şey demedim"
Resmen herkesin gözü Hejadaydı
"Nûpel dedin"
Heja:"Demedim"
"Ben sağırmıyım dedin işte !"
Heja:"Nûpel Müslüm Gürses e hayran ya aşık ya onun için dedim"
"Müslüm Gürses ne alaka"
Heja:"Hep Baranla onu dinliyor ya. hay ağzıma"
"NÛPEL!!"
elini sıkarak hemen olduğu  yerden kalktı.Onun üzerine Avşar ağada sesizliğini bozup Nûpele döndü
"Nûpele bu ne demek oluyor hemen açıkla!"
"Abi"
"AÇIKLA !"
Avşar ağayı hiç bu kadar sinirli görmemişti hatta Guşa meselesinde bile
"Yanlış anladını
Sözünü yarıda keserek Avşin ona doğru yürüdüğünde hemen Nûpeli arkaya aldım
"Çekil Jiyan!"
"Çekilmiyorum"
"ÇEKİL DEDİM!!!"
Daha fazla bağırır ken Avşar ağa Nûpeli kolundan tutup çoktan arkamdan çekmişti bunun üzerine Asiyede Avşar ağayı tutmaya çalışsada nafile.Avşar ağanın belinden tutup çekmeye çalışıyordu Asiye ama Avşar ağaya bu pek etki etmemişti eli çoktan Nûpeli vurmak için havalanmıştı Nûpel ise sadece elleri ile abi açıklıya bilirim diye biliyordu.Tam elinde indirecekken havalanmış elini tutum ve yeniden Nûpelin karşısına geçtim
"Abi bir anlık sinirle yanlış yapmayaın"
"Yenge çekil sen karışma"
Kenarda öfkeden köpüren Avşin de artık dayanamayıp elimden tutup beni kenara çekmeye çalıştı
"Kıza dokunmak için önce cesedimi çiynemelisiniz hem benim haberim vardı"
Her kes bir ağızdan "ne?!" diye bağırdı
Nûpel:"Ay yenge ben herkesten sakladım senin nerden haberin oldu" ona dönüp göz devirir ken oda susması gerektiğini anlamıştı
"Jiyan sen bu kızlara örnek olacağına hatasına destek mi oluyorsun"
"Ne demek bu aşık olmak hatamı ?"
"Yenge bu kızların yaşı kaç başı kaç"
"Abi kız 22 yaşında benden bir yaş küçük haberiniz varmı ?"
Avşin şaşırmış gibi bana baka kaldı
"Ne 22 si?! onun daha 17 yaşı var"
Heja ise hayret edercesine ortaya girdi
"Abi !? ablamın 22 yaşı var"
"Nasıl ya 2002 doğumlu değilmi?"
"Avşin hesapla bakalım kaç yaşı oluyor"
"Nası 22 ya daha dün bacak kadardı"diye şaşkınca bakıyordu Avşar ağada
"Şunlara bak daha kardeşlerinin yaşını bile bilmiyor hem Avşin Zemheroğlu benim de 23 yaşı var haberin varmı bilemem!"
"Senle o bir değil ki"
"Nasıl bir değil"
"Jiyan o benim kardeşim"
"sende benim abim yaşındasın tam tamına 6 yaş büyüksün benden"
"Ne demeye çalışıyorsun sen ?"
"daha açık anlatayım Avşinciğim resmen kardeşin yaşındaki sizin dediğinize göre küçücük bir kıza göz koymuş oluyorsun bu ne kadar delikanlılığa sığar ??"
"Jiyan" lafını yarıda keserek devam ettim "Eğer benim evlenme yaşımsa onunda evlenme yaşı"
"Jiyan ben onu korumaya çalışıyorum"
"O zaman benide korusaydın"
"Korumuyormuyum?!"
"Evelenerek mi? Göz koyarak mı? Benide alsaydın kardeşin gibi korusaydın niye evlilik yada babamlara akıl verseydin kaçıracağına"
"Jiyan saçmalıyorsun şu anda"
"Eşek kadar kız "Nûpel arkadan ayıplar gibi seslendi resmen "Yenge ??"
"Sen sus" diyip devam ettim
"Ben aşık ola biliyorsam evlene biliyorsam onunda hakkı"
"Yenge sen aile meselesine karışma"
"Avşar abi ben bu aileden değilmiyim?"
"Ben o anlamdamı dedim"
"Ben anlamam " dedim ve ilk önce Avşinin sonrada Avşar abiye baktım
"Biz Nûpel le odaya çıkıyoruz sizde sakinleştik ten sonra konuşursunuz"
"Jiyan!"
"Hiç Jiyan deme Avşin aklı başında değilsiniz hem ne sandınız görümcemi size yedireceğimimi?"
"Ay aslan yengem ya"
"Sen sus! seninle odada konuşacağız"
Kolundan tuttum ve merdivenlere doğru ilerledik herkes şaşkınca bize bakıyordu ama kimse diretmemişti ben Avşinin zorluk çıkaracağını düşünüyordum şaşırmıştı beni.Biz odaya geçtikten sonra kapıyı kapattım ve elimle yatağa oturması için gösterdim sonra bende oturdum
"Ne zaman oldu ?"
bana şaşkınca baka kalmıştı az önce esip gürleyen Jiyandan eser alamet kanamıştı en sonunda kendine gelerek cevap verdi
"Hangi birini anlatayım yenge"
"Ay anlat kız anlat ıncığını cıncığını"
Tam konuşmaya başlayacakken telefonun çalması ile irkildik.Telefon aydınlanınca hemen telefona baktım Beren isimli biri arıyordu
"Baran değilmi?"
"Okul arkadaşım"
"Nûpel benden çekinmene gerek yok"
gözlerime emin olmak için bakıyordu resmen
"Hadi bana her şeyi söyle bilirsin"
"Evet Baran"
"Aç hemen ve hoparlöre al"
Tereddüt etsede açtı ve "alo" dedi
karşı taraftan ses gelmesi ile artık gülmemi saklayamıyordum"
"Sevgilim"
Hemen Nûpel in elinden telefonu alarak devam ettim
"BARAN AĞA !!!" sesim gür ve sert çıkmıştı Nûpelin de korktuğu belliydi
"Jiyan yenge"
"BU NE DEMEK OLUYOR ?!" sesimin sertliğini değiştirmeden sordum yeniden
"Yenge yanlış anladın yanımda kız arkadaşım vardı ona sesleniyordum birden siz arayınca yanlışlıkla elim değdi"
"Baran ağa yalnız arayan sendin !"
dedi Nûpel kenardan sinirli bir şekilde ben ise parmağımla dudağıma dokunarak sus işareti yaptım Baran ağa ise devam etti
"Cebimde düğmesi basılmıştır"
"Sizin düğmeli telefonunuz yok ki"
dedi Nûpel sus demene rağmen
"Ekranı basıldı işte Nûpel bacım " Ben artık kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım bunun üzerine Nûpel de gülmeye başladı
"Ya sen nasıl korkak bir ağaymışsın be "diyip yeniden gülmeye başladım ama Avşinin sesi ile duraksadım ses aşağıdan değil telefondan geliyordu
"Baran ağa...
devamındada bir şey söylüyordu ama pek anlaşılmıyordu Nûpelin tedirgin sesi odada yayıldı
"Hiiii abim" Baran direk kapatmıştı resmen telefonu Nûpel ise endişeyle volta atmaya başlamıştı
"Ay merak etma bir şey yapmazlar en fazla döverler"
"ya yenge"
"hiç öyle bakma bir az burnu sürtsün kıymetini bilsin"
Kolundan tutup kapıya doğru ilerlediğimde şaşkınca sordu "yenge nereye ?"
"Aşağı ineceğiz"
"Ben inemem"
"İnersin inersin" diyip aşağı indirdim Daye onu görür görmez hemen bağırarak ona doğru geldi bu sefer Asiye karşısına geçerek engelledi
"Anne ben evlendiğimde 20 yaşım vardı kos kocaman kız onunda bir kalbi var"
"Sen sus gelin kızımla benim arama girme"
Hemen ben devreye girdim
"anne ben senin kızın yaşdayım"
Jiyan acılarını düşün Ritaj ağanın nasıl tokat attığını değersiz olduğunu bunları düşünerek çoktan gözüm dolmuştu bile  ağlıyormuş ayağına yatıp çoktan duygu sömürüsü yapmıştım
"Kızım " dedi çoktan yumuşamıştı
"Senin oğlunda beni kaçırdı ona niye böyle kızmadın"
"Ağlama bemim güzel kızım ama o Azad soysuzu ile evlenseydin dahamı iyi oldurdu"
"Biliyorum daye Avşin beni çok sevdi ama bende onu çok sevdim Nûpeli de anlayın genç kız sevmiş belli ki hem Baran da efendi çocuk iyi çocuk hem tanıyorsunuz da"
"Nûpeli geçtim anladım gençdir lakin Baran onun çocukluğunu bilirim Nûpel ile bacısı gibi büyüdü nasıl böyle bir şey eder"
"Daye oda genç oda sevmiş belli ki az önce ben aradım sordum konuştum onunla oda gönlü kaymış işte"
"Eh gelinim ben anladım diyelim sen gel onu Avşinle Avşar anlat"
Heja hemen olaya atladı yine
"Ay anne yengemle hall eder ikna ederler abilerimi e sizde pamuk eller cebe artık vahşi cazibenizimi kullanırsınız "Heja!!" hep bir ağızda ona ikaz ettik resmen
"Of tamam be sustum"diyip sitem etti
"Buda sabahdandır olur olmadık konuşuyor"
Daye az önceki sinirli haline geri dönmüş kaşları çatılmıştı
"Sus sen daha sinirim geçmedi çık odana"
Dayenin bu lafı üzerine bizde diretme dik ve oda odasına çıktı.Heja da onunla berber gitti.Bunun üzerine daye de orada kalmayarak bahçeye çıktı.Bizde koltuktaki yerimizi aldık bir müddet sesiz kalsak da bu sessizliği Asiye bozdu
"Jiyan, Baranla ne konuştunuz"
"Doğrusu konuşamadık"
"Neden ?"
"Avşinler geldi Baran da kapattı"
"Ay inşallah çok hırpalamazlar çocuğu"
"Of keşke bir şey yapa bilsek yazıktır"
"Yapalım"
"Ne" niye sorgular şekilde ona baktım
"Baran lara gidelim bizimkiler onu anasından emdiği sütü burnundan getirir"
"Öylemi diyorsun ?"
"Öyle diyorum"
bir anlık kararla bahçeye çıktık ve korumalara Baranlara götürmesini istedik onlar diretince bizde direttik

*Olmaz Avşin ağa ondan habersiz hiç bir yere giden olmasın dedi

bende sinirle bir az bağırdım
"Bu ne laubalilik ? karşınızda hanım ağa var "
*Yenge onu bir kere yeriz ya
"Şuna bak ya birde laf yetiştiriyor ne dediysek onu yap"
*Yenge olmaz kesin talimat
arkamızdan gelen ses ile korumanın başını eğmesi bir oldu
"Bu ne densizlik!" bu ses Dayenin sesiydi ve bu laflarına devam ediyordu soluksuz bir şekilde
"Karşınızda iki hanım ağa var efendi en önemlisi ben Servinaz Zemheroğlunun gelinleri" o heybetli sesi ile devam etti "Nasıl olursa siz benim gelinlerimin dediğini iki edersiniz?!"
*Hanım ağam Avş
"Kes gelinlerim ne derse o"
*ama Hanım Ağam
"Yeter bir daha bu konakta gelinlerimin sözü iki edilmeyecek"
bu laflardan sonra korumalar da çok diretmeyip bizi Akşit aşiretine Baran ağanın konağına getirdiler.Arabadan indiğimizde Avşar ağanın sesi geliyordu hemen koşarak konaktan içeri girdik korumalar şaşırsalar da sonra kim olduğumuzu bildiklerinde izin verdiler.İçeriye geçtiğimizde Baran ağayı sendalyeye bağlamış her ikisinin elinde kalın bir çubukla gördük.Baran ağa bizi fark eder etmek gırlamaya başaldı her halinden yardım istediği belliydi onun bu haline Avşinle Avşar ağa arkasını döndüğünde bizi gördüklerinde ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadılar
İlk önce Avşin şaşkın bir şekilde ismimizi söyledi sonra Avşar ağa.Baran ağanın ağzı yüzü dağılmış bir şekilde oturuyordu.Bizde hemen koşarak onların yanına gittik
"Hiii Avşin çocuğa ne yapmışsınız"
"Çocuk mu? ufalsın da cebime girsin"
"Vi vivivi ule çocuğun haline bak ağzı ile gözü yer değiştirmiş" " sabidir yazıkdır günahdır"diye de  eklemişti Asiye de
"Amma abarttın ha Asiye sende, hele şükür etsin öldürmediğimize"
"Öylemi Avşar ağa? o vakit benim 7 abeyim seni gebertseydi niye yapmadılar?!"
"Onlar da az süründürmediler beni"
"Nihayetinde bu hale getirmediler hiç değilse bir az çalıştırdılar"
"Bir az mı? ne çabuk aklından çıktı kos kocaman tarlayı bana sürdürüler,çobanlık yaptırdılar !"
"Ee ne olmuş bir az burnun sürtmüş işte"
"Bir az  ha? 2 ay beni ırgat gibi çalışdırılar bizim bacımızı alan inansanın elinden her iş gelmeli diye"
"Pişmansın yoksa ?"
"Ne pişmanlığı hayranım bal gözlüm"
Baranın tekrar gırlaması ile duraksadık resmen açın diğe
Baran:"Razıyım ırgat olmaya ama Allahınızı severseniz beni alın bunların elinden"
Tabi biz ne dediğini anlamıyorduk çünkü ellerini bağladıkları yetmezmiş gibi birde ağzını bağlamışlardı.Baran ise gırlamaya devam ediyordu sonunda Avşin sinirlenerek ağzını açtı
"İçim daraldı de diyeceksen de bakalım"
"Razıyım Allah rızası için razıyım"
Avşin tek kaşı havada sorgular gibi bakmaya başlamıştı
"Neye "diyede sesli şekilde aks ettirmişti
"Irgat olmaya her şeye ama Allahınızı severseniz alın beni bunların elinden yenge ayağının tozu olayım al bunların elinden"
Asiye resmen teessüf ederi gibi bir ses tonunda söyledi
"İki yumruk yedin daha dayanamadın nç nç yakıştıramadım Baran ağa"
"Yenge insafsızlar dikenli çubukla vuruyor"bu lafı duyar duymaz çubuklar baktık hem kalın,hem dikenli
"Hiii Avşin bu ne ? hiç mi insafınız kalmadı"Diyip o çubuğu elinden aldım ve aldığım gibi ayağına vurdum
"Off sevgilim ne yapıyorsun?"
"Noldu çokmu acıdı ?" gülerek dediğim lafın arkasından tekrar vurdum buna Baran keyifle söyledi
"ohhh ellerine sağlık yenge ellerin dert görmesin inşallah "
"Kafanı kıracağım Baran " öfkeyle köpüren Avşinin kolundan tutarak çıkardım orada sonra arkamızdan Avşar ve Asiye da geldiğini gördük

~Süveyda ~
BÖLÜMÜN SONU

Bölüm kısa oldu ama tez vakitte yeni bölüm gelecek

SÜVEYDA / Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin