4.Bölüm

863 42 11
                                    

~SÜVEYDA~

Ritaj ağada bir az esip gürlesede sonunda hepsi sustu ve bizde arabalara binip Avşin konağına doğru yol aldık

"eee..."
"Ne eee??!"
"Susucakmısın böyle?"
"konuştuğumda ve ya sustuğumda sizden izinmi almam lazım? Avşin Zemheroğlu?!"
"Niye sinirlisin?"
"Sinirli değilim"
"Yarın kınan var muhtemelen sabah erkenden alışverişe falan gidersiniz"
"Tamam"
"Bu kadarı mı?"
"Ne bekliyorsun ne dememi bekliyorsun ?"
"Peki güzelim sinirlenme sen ne dersen o, Avşin sana kurban olsun"
"Kalsın gerek yok"
"Offf mardin güzeli off nazın beni öldürecek"


1 hafda önce Mardinin gaddar ağasının böyle hanımcı biri çıkacağını söyleseler delirmiş derdim.Doğruları söylemem lazımdı bana ailemden daha çok sevgi gösderiyordu.23 yıl Alân konağında yaşadım ve bu güne kadar 1 kere bile babam saçımı okşamadı.Oysaki kız çocuğunun en hasas noktasıdır saçı.Babalar kızlarına düşkün olur,kıyamaz,gözünden bile sakınır amma benim babam bizi koca için büyütdü sırf arkasında güçlü bir aşiret dursun diye kızını sattı .Kızı razı olmadı diye öldüresiye dayak atdı yetmeyince silahla vurmaya kalkıştı.

Her ne kadar üzülmek istemesemde yinede çok canım acıyordu babanın göstermediyi sevgiyi düşmandan görünce yarama dahada tuz basılıyordu.

İstemsizce ağzımdan bir hıçkırık çıktı.
"Ağlıyormusun sen?"
Hemen kendimi toparlamaya çalıştım
"Hayır"
"Jiyan noldu ?"
"Bir şey yok "
Zaten konağa varmıştık hemen kapıyı açıp konağa doğru gitmeye başladım.Arkamdan hemen koşarak Avşinde geldi.
"Güzelim noldu sana biri bir şeyimi dedi orda?"
-Jiyan
sesini duymamazlıktan geldim ve hızlıca içeriye geçdim direk kızların odasına çıktım.Oda normal olarak arkamla geliyordu.Odaya geçdim ve kapıyı kapadım.
"Jiyan!Aç kapıyı"
"Jiyan aç dedim sana kırdırtma kapıyı"
"Yalnız kalmak istiyorum rahat bırak beni Avşin"
"Güzelim üzür dilerim hadi aç kapıyı sorun neyse çözerim"
"Lütfen gözlerine kurban olduğum aç"
Dışarıdan gelen o sesle irkildim,ve kafamı kaldırdığımda karşımda Avşini gördüm.
"Niye açmıyorsun kapıyı"
O sulu gözlerle onun simsiyah gözlerinin en derinine bakdım
"Yalnız kamak isdedğimi söyledim!"
Beni dinlemedi bile oda yanıma geldi ve duvara yaslandı.Heja ve Nûpelin odasında yatağın kenarında yerde ikimizde oturuyorduk.
"Noldu"
Sesizlik
"iyimisin?"
Hangisini anlatayım ki, sana sevgisiz büyüyen biri sana ne anlata bilir.Sana ne sevgi göstere bilir.Düşman aşiretinde evime döndüm 1 kişi bile nasılsın diye sormamşışken senin soruna nasıl cevap vereyim.Sevmiyorum babamı,abimi kimseyi amma o kalbimdeki boşluk.İşte o boşluk kanıyordu.Ve lanet olsun ki o boşluğa,o yaraya sadece sen iyi geliyordun.Belki seni tanımadım belki 3 gündür tanıyorum seni amma senin varlığın bana güven vermeyi beceriyordu.

sesizliğimi kesmedi bile dokunmadı varlığını hiss ediyordum amma ondan bir tepki görmüyordum belli ki ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Başımı kaldırdım ve yüzüne bakdım.Oturmuş beni izliyordu.Elini yanağıma doğru uzatdı ve göz yaşlarımı sildi.

"Yapma güzelim ağlama, dökülen her göz yaşın kurşun olup kalbimi deliyor"

Amma onun konuşması bile benim göz yaşlarıma yaş katıyordu.

Yüzümdeki elini tutdum ve kenara çekdim hiç beklemediği hatda kendimin bile beklemediği bir hareketi yapdım.
Resmen boynuna sarıldım,ilk önce o duraksadı sonra ise o iri kollarıyla beni sardı.
"Güzelim,bebeğim,Nefesim ağlama "
"Yapma Avşin"
"Neği bebeğim?"
"Bana sevgi gösterme,ben senin ufacık sevginle sana bağlanacak kadar kimsesizim"Ve tekrar kafamı boynuna yasladım.Sesizce kollarında ağlıyordum o ise artık beni anlamış ki bir tepki vermiyordu.Eli ise saçımı okşuyordu.

SÜVEYDA / Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin