39

4K 381 126
                                    

"Yalnız Jongin..." dedi Kyungsoo dondurmalara ağlar gibi bakarken "Sen sahip olduğum en iyi sevgilisin" kendisine doğru yaklaşınca Jongin bi öpücük kapacağını ummuştu lakin Kyungsoo'nun yaptığı tek şey omzunu patpatlamak oldu.

"Böyle mi teşekkür ediyorsun?" dondurmanın kapağını açmaya çalışan baykuşa dümdüz bakarken sordu.

"Sen ne isterdin?" ama Kyungsoo pek de umursuyormuş gibi durmuyordu

"Öpücük?" kaşığı dondurmaya daldırdıktan sonra kafasını kaldırıp Jongin'e baktı.

"Sevgiliyiz diye sürekli yiyişecek değiliz." omzunu silkip kaşığı ağzına tıkıştırdığında Jongin hayretle bakıyordu. (Hoş geldin odunsoo -.-)

"Bana bu dondurmaların hepsini yiyeceğini söyleme." poşetteki envai çeşit dondurmaya bakıp sordu. Kyungsoo'nun gazına gelip marketteki dondurmaların neredeyse her çeşitinden almıştı. Oysa istediği tek şey bi öpücüktü... (Cry cry cry T.T)

"Kyungsoo!" annesinin sesi duyulduğunda Kyungsoo az kalsın kaşığı yutuyordu.

"Kyungsoo?" Kyungsoo'dan ses gelmeyince tekrar seslendi. Yalnız bu seferki sesi çok daha yakından gelmişti.

"Ne oldu?"

"Müsait misin?"

"HAYIR!!" bi anda haykırdı.

"Bir şeyler mi izliyorsun?" annesinin kıkırdamasını duyunca derin bi nefes aldı. Ani tepkisini buna yorumlaması işine gelmişti. Jongin'e baktığında ağzını eliyle kapatmış bi şekilde gülmekten kızardığını gördü.

"İki dakika bak, bi daha rahatsız etmem." yine kıkırdadı. Annesinin vaad ettiği şey çok güzeldi. Mecburen Jongin'i kolundan tutup kapının arkasına sakladı. Yiyecekleri de yatağın diğer tarafına gizledikten sonra kapıyı açtı.

"Öyle bir şeyler izlemiyordum anne!" dedi gücenmiş bi sesle. Fakat annesinin ilgi odağı farklı bir şeydi.

"Dudağın neden kırmızı ve şiş?" Kyungsoo sesli bi şekilde yutkundu.

"Dondurma yedim." yalan değildi

"Ne zaman?"

"Az önce." kafasını yana yatırıp içeri baktı.

"Ben dondurma göremiyorum?" dondurma kutusunu da yatağın yanına gizlediğini hatırlayıp içinden küfür etti.

"Yedikten sonra mutfağa kaldırdım."
"Mutfaktaydım senin geldiğini görmedim?" 'bendeki şansı kuşa taksan bulutlardan elektrik çarpar' diye geçirdi içinden.

"Sen ne demek için gelmiştin anne?" bıkkınlıkla sordu

"Haaa şey diyecektim. Hera'nın annesi var ya, kocasıyla kavga etmiş. Destek olmak için ona gidiyorum, arkadaşlar falan toplanıp pijama partisi yapacağız. Evde tek kalsan sorun olur mu?" 'Hahaha ne sorunu' demek istedi içinden sıçımdırıp bi tırsma hissi geçerken. Jongin'le tekrar baş başa kalınca neler olurdu Allah bilir.

"Bu saatte mi?" dedi annesine yalvarır gözlerle bakıp.

"Herkes buralarda oturduğu için sıkıntı olmaz diye düşünüyoruz, korkar mısın? İstersen sen de gel." annesinin gözünde şeytani bi parıltı görür gibi oldu.

"Saçmalama niye korkayım, senin için endişelendim."

"Omoniii büyümüş de annesi için endişelenirmiş~" yanaklarını sıkarak söyledi. Kapıya kadar çıkıp annesinin yan daireye girmesini bekledi.

"Git sen" dedi annesi eli zile giderken.

"Eve gir ondan sonra." dedi Kyungsoo omzunu silkip

"Kyungsoo!" annesi uyarınca geriye doğru bi adım atıp içeri girdi. Kapıyı çektikten sonra boynunda hissettiği nefesle yutkundu. Biliyordu böyle olacağını! Arkasını dönmesiyle beraber kendini kapıyla Jongin arasında buldu.

Kakao Dark √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin