(38)

4.6K 389 167
                                    

"Anne lütfen!" diye çıkıştı Kyungsoo "Şu yeni sivilce çıkaran ergen tavırlarını bi kenara bırak artık." ayakkabılarını giyerken annesinin itirazlarını baskılamaya çalışıyordu. "Geleceğimle oynuyorsun."

"Ben sana gitme demiyorum ki, beraber gidelim diyorum." vestiyerden anahtarları alırken annesini görmezden geliyordu.

"Jongin yanımda olacak zaten." dedi kapıyı açarken.

"Endişelendiğim konu da o zaten." derken Kyungsoo çoktan bahçe kapısına ulaşmıştı. "Mülakat biter bitmez eve gel!" arkasından seslendi. Bi müddet sonra görüş alanına Jongin de girmişti. Sıkı sıkı sarıldıktan sonra birbirine yapışık şekilde yürümeye başlayan ikiliyi izledi. İkili görüş alanından çıkınca gülümseyerek içeri girdi.

"Neden bu kadar geçe koymuşlar bu mülakatı?" Kyungsoo'nun gitmek istediği üniversitenin mülakatı vardı. Bir kaç okulun sınavına girmişti ama onlardan pek de umutlu değildi çünkü dersleri mükemmel sayılmazdı. Uygulamada her zaman daha iyi olmuştu.

"Jürilerden ikisinin keyfi anca gelmiş. Sorumsuz herifler." gözlerini devirerek söyledi.

*****

Mülakatın yapılacağı mekana girdiklerinde Kyungsoo 'Ben bittim' diye mırıldandı kendi içinden. Ülkenin yarısı mülakata gelmiş gibiydi.

Önceden başvurmuştu. Büyük kapıya katılımcıların isimleri ve kaçıncı sırada katılacakları yazılmıştı. Liste nüfus sayımı listesi gibi uzuyordu da uzuyordu. Sonunda kocaman kağıtta Kyungsoo'nun ismini bulduklarında 22.sırada olduğunu gördüler. Katılan kişi sayısını düşününce gayet iyiydi.

Sıralarını gelmesi için bahçeye çıkıp orada beklemeye karar kıldılar.

"Annen hala aynı mı?" dedi Jongin çimlere yayılarak. Kyungsoo da ona uyarak yanına uzandı.

"Annemi düşünerek stres olmak istemiyorum." başını Jongin'in kucağına koydu. Saçlarıyla oynayan parmakları hissettiğinde biraz olsun rahatlamaya başlamıştı.

"Hangi şarkıyı seçtin." kafasına masaj yaparken sordu Jongin. Etraftan bazı kişiler dönüp şüpheyle baksa da ikisi de bu durumu takıyor gibi gözükmüyordu.

"Sürpriz." dedi Kyungsoo gülümseyerek. Sesi konusunda hala endişeleri vardı. Kendine güvenmekte sorunlar yaşıyordu.

"Birazcık mırıldanamaz mısın?"

"Biraz uyumak istiyorum, 15'e gelince uyandırır mısın?" heyecandan sabaha kadar uyuyamadığı için uykusu vardı. Jongin'in yumuşak dokunuşları onu uykuya çekiyordu.

"Uyandırırım bebeğim, uyu." yüzünü okşayarak güvence verdi Jongin. Kafasını hafifçe salladıktan sonra gözlerini kapattı.

*****

"22-Do Kyungsoo" anons edildi. Cesaret almak ister gibi Jongin'in dudaklarına hızlı bi öpücük kondurduktan sonra derin bir nefes alıp içeri girdi.

"Do Kyungsoo?" jürilerden biri sordu.

"Benim efendim." öne doğru bir iki adım daha atıp söyledi. Eşit bi şekilde davranıldığını göstermek için mülakat odasındaki kameralar sayesinde bekleme odalarında ve koridorda bulunan ekranlarda içerde ne oluyorsa herkes görüyordu.

Jongin nefesini tutmuş bi şekilde olacakları izliyordu. Bu mülakatın Kyungsoo için ne demek olduğunu biliyordu. Bu okul onun son umuduydu. Bunu kazanamazsa hiçbir okulu kazanamaz bir yıl boyunca tekrar sınavlara hazırlanmak zorunda kalırdı. Okulu kazanamazsa ayrı eve çıkamaz babası ve annesi arasında kalmaktan kurtulamazdı. Jongin Sekang gibi bi üniversiteye giderken kendisi evde onun okuldan dönmesini beklerse psikolojik olarak çökerdi. Kyungsoo belli etmese de Jongin onun endişelerini anlayabiliyordu.

Kakao Dark √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin