50

3.5K 300 88
                                    

"Geri zekalısın Jongin, ciddiyim."

"Ahh!" pamuğu bastırdığının farkında değildi. "Ben niye geri zekalı oldum şimdi yine ya? Hasta olduğunu bana söyleseydin bunlarım hiç biri olmayacaktı."

"Tamam, artık bunları bırakalım. Zamanı geri getiremeyeceğiz, canımızı sıkmaya devam etmeyelim." pansuman malzemelerini toplayıp ayağa kalktı. Banyodan çıktığında bileğinden çekilip yandaki duvara yapıştırılmasıyla şoktan kalbi duruyordu az kalsın.

"Ulan seni çok özledim be..." gözlerinin içine bakarak söyledi Jongin. "Kokun olmadan uyuyamadım bile."

"Sehun'un kokusuyla uyusaydın." gözlerini devirdi. Jongin, derin bi 'of' çekmişti.

"Neden şimdi tekrar ondan bahsediyoruz?"

"Babana benziyor mu gerçekten?" soru karşısında şaşkına döndü. Sehun? Babası? 'ne alaka behhh' diye geçirdi içinden.

"Onu nereden çıkardın?"

"Şu oidipus şeysi..." önce kahkaha atacak olmuştu ama sonradan sızlayan dudağına dokunup tıslamakla kalmıştı.

"Babam gibi adamlardan hoşlancak olsam babama kayardım, neden başkasını işe karıştırayım?" (okurcukum kendini biliyo asmskskka) söylediği şeyi fark edince yüzünü buruşturdu. "Babam kesinlikle tarzım değil." yüzündeki tiksinmiş ifade devam ediyordu.

"Benzemiyor yani?" tek kaşını kaldırıp sordu Kyungsoo.

"Artık seni öpebilir miyim? İki buçuk hafta öpüşmedik ölmek üzereyim." kendine yaklaşan dudakları avcunun içiyle durdurdu Kyungsoo.

"Sırf 5 gün sevişmedik diye ne hallere düştük. Bi müddet tensel temas olmadan devam edelim." Jongin'in açığını bulup yanından sıvıştı. Esmer çocuk duyduğu şeyin şokundaydı hala. İçeri girdiğinde diğerini gecelik giyerken yakalamıştı. Altlığını giymiş, üstlüğünün önü ne tarafta diye kontrol ediyordu. Jongin'in geldiğini duyunca yaptığı şeyi bi müddet bırakıp kapıya baktı. Esmer çocuğun yoğunlukla kendisini izlediğini görünce gözlerini devirip üstünü hızla giydi. Dışarıdan ne kadar kaygısız görünürse görünsün içindeki bir şeyler Jongin'in özlemiyle cayır cayır yanıyordu. Bu özlediği şey Jongin'in içini doldurması ya da ne bileyim derinliklerine girdiğinde duyduğu haz falan değildi. Esmer olanın tenini özlemişti. Sıcaklığını, kokusunu, yumuşaklığını... Ama sorun şuydu ki o olanlardan sonra sevişmeye karşı bütün ilgisini kaybetmişti. Şu salak şeyin bi ilişkideki yerini kavraması onun için baya bi üzücü olmuştu.

Yatağa dalıp arkasını döndü. Nevresimin değişmiş olduğunu görebiliyordu. Yüzünü yastığa gömünce Jongin'in kokusunu duymak istemişti ama burnuna dolan tek koku temiz nevresim kokusuydu. Yüzünü boynuna gömüp kokusunu içine çekme isteğiyle ciğerleri yanıyordu. Jongin için de durum farklı değildi. Şu ayrı kaldıkları zaman boyunca hissettiği eksikliği doldurmak istiyordu. Ama kısa çocuğun bu isteğini de yanlış algılayabileceğini bildiğinden uslu bi çocuk olup yatağın diğer tarafına sessizce kuruldu. Sırtını yatağa verip sessizce duvarı izlemeye başladı. Yan tarafına baktığında küçük olanın omuzlarının titreştiğini gördü. Şaşkın bi halde yatakta oturur pozisyona gelip diğerine yaklaştı. Yüzüne eğildiğinde sonunda hıçkırıklarından birini bırakmıştı. Hani sessiz sessiz ağlarken biri yanınıza geldiğinde içinizden hunharca bi ağlama isteği gelirdi ya öyle bir durumdaydı. Jongin'in bakışlarını üzerinde hissettiği an içli içli ağlamaya bağlamıştı. Yüzüne kapattığı ellerin çekildiğini hissettiğinde daha da fena ağlamaya başlamıştı. Jongin karşılaştığı manzarayla bozguna uğramıştı. Çünkü Kyungsoo ya sessizce bir iki damla göz yaşı bırakırdı ya da çocuk gibi zırlaya zırlaya ağlardı. Bu, onu böyle ağlarken gördüğü ilk andı. Sırtından destek alarak oturur pozisyona gelmesini sağladıktan sonra başını omzuna yerleştirdi. Kollarını küçük bedene sarıp bi eliyle yatıştırmaya çalışır şekilde yavaş yavaş sıvazlıyordu sırtını.

Kakao Dark √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin