Kakao Dark √

Kookie~9

Karşısına oturan ikiliye şaşkınca baktı Jungkook. Bu ikisi ne ara böyle yakın olmuştu böyle?

"Merhabaağğ!!" neşeyle söyledi Jimin.

"Merhaba?" çizim yaptığı defteri kenara çekerken yanıtladı.

"Biz aslında sana bir şey söylemek için geldik." Taehyung elini Jimin'in elinin üstüne koyduğunda 'noluyo lan?!' moduna geçmişti çoktan.

"Biz?"

"Hemen mi söyleyelim?" Jimin'in kızarmaya başlayan yanaklarını gördüğünde iyice meraklanmıştı.

"Uzatmayı sevmem." diyip bakışlarını Jungkook'a yöneltti Taehyung "Biz sevgili olmaya karar verdik."

"Biz?" sorusunu tekrarladı.

"Taehyung ve ben işte."

"Hö?" elindeki kurşun kalem yuvarlanarak yere düşmüştü.
"Baktık sen salak salak takılıyosun, bi karar veremiyorsun. Biz de dedik acabası ikimiz bi bir şeyler yapsak diye. Sonuç olarak durum bu işte." konuştuktan sonra Taehyung'a dönmüştü Jimin.

"Ne güzel konuştun bebeğim." dedi Taehyung Jimin'e yaklaşırken.

"O zaman ödüllendir beni hayatım."

Dudakları tam birbirine değmek üzereyken uyandı Jungkook.

"Bu ne lan?" açıkta mı diye kıçını kontrol ederken söylendi. Hani şu ne kadar saçma olsa da rüyadayken gerçek sandığımız, uyandığımız zaman 'lan ben bu rüyayı görcek kadar bu bilinç altıma ne yaşattım' dediğimiz rüyalar vardır ya onlardandı bu da. Kıçını yeterince kapatan örtüyü kenara atıp ayaklarını yerle buluşturdu. Ayağa kalkıp ilk bi uyku sersemliğini atmaya çalıştı. Yeterince kendine gelince adımlarını mutfağa yöneltti.

"Sen de mi uyuyamadın?" mutfağa girdiğinde masanın başında oturan Jongin'e yakalanmıştı.

"Uyudum." dedi dolabı açarken "Uyumaz olaydım."

"Kabus mu gördün?" soğuk suyu alıp tezgaha bıraktı.

"Abuk sabuk bir şeydi. Sen neden uyuyamadın?" cevap alamadığında masa başındaki adama yöneltmişti bakışlarını. Sağ yanağını avcunun içine yaslamış dudaklarını büzerek bir şeyler düşündüğünü gördüğünde 'umutsuz vaka' diye geçirdi içinden. "Kyungsoo vakası mı?" suyunu içip karşısına oturdu.

"Jongin'in Kıskançlık Vakası." sorarak özele inmek istemiyordu bu yüzden kafasını sallamakla yetindi.

"Düşünsene..." dedi Jungkook masayı delik açmak ister gibi dürterek "Şu siz tanışmadan öncesine git. Ya da ne bileyim onu tanımadığın, aşık olmadığın zamanlara. O zamanlarda Kyungsoo hyung ve bir kişi daha sana aşkını ilan etseydi. Fakat sen ikisi arasında seçim yapamasaydın, ne yapardın?"

"Kyungsoo'yu seçerdim." sırıtan esmer adama gözlerini devirdi. Cidden aciz bi aşıktı. Sonra bakışlarını tekrar Jongin'e yöneltti. Biraz inceleyince havalı biri izlenimi veriyordu. Güçlü bir duruşu vardı ve karizmatikti de. Böylesine karakteri olan birini öylesine şapşik bi şeye çeviren şey... Aşk mıydı?

"Aşk seni ezikleştirmiş." acımasızca söylediğinde Jongin umursuzca kahkaha atmıştı sadece.

"Aşık oldun değil mi?" gülümseyerek sordu Jongin.

"NE ALAKASI VAR BE? YOK ÖYLE BİR ŞEY! KİM DEMİŞ? NEDEN DEMİŞ? HANGİ SEBEPLE DEMİŞ?!" kahkahalarını içine atmaktan kıpkırmızı olmuştu.

"Ne oluyoruz?" sonunda Kyungsoo mutfak kapısında belirmişti. Onu görünce kahkahalarını sonunda serbest bıraktı Jongin.

"KARICIM *kahkaha* OĞLUMUZ *kahkaha* AŞIK OLMUŞ~"