Kookie~8

2.1K 235 78
                                    

Evin market alışverişini yapmak için kapıdan çıktığında karşı evin kapısı da açılmıştı. Kısa süre sonra görüş alanına Jungkook girince sırtını ona dönüp kapıya yapıştı. Kapıyı çoktan kapatmamış olsa hemen eve girerdi ancak şimdi öyle bir şansı yoktu. Elini kapının kapının üstüne koyup bi süre bekledi. Yan gözlerle arkasına baktığında gitmiş olduğunu görüp derin bi nefes verdi. Bahçe kapısından kafasını uzatıp etrafa baktığında Jungkook'un sağ sokağın sonunda olduğunu gördü. Gözden kaybolmasını fırsat bilerek bahçeden çıkıp kapıyı kapattı. Adımlarını sol sokağa yöneltirken markete bu sokaktan da gidilebildiği için dua ediyordu.

Hafta sonu evden hiç çıkmamıştı ve sabah okula gittiğinde tenefüs olur olmaz kendini sınıftan dışarı atıp farklı sınıflardan olan tanıdığı kişilerin yanına gitmişti.

Markete geldiğinde ilk işi girişteki market arabalarından almak oldu. Kız kardeşiyle gelmediği için kendine kızıyordu çünkü tek başına bir şeyler yapmayı seven tiplerden değildi. Hele hele ev alışverişi tam bi eziyetti. En azından kız kardeşi listedeki şeyleri okurdu ve o da arabayı ona göre reyonlara yöneltirdi. Şimdi her bi maddede durup ne alacağına bakmak zorundaydı.

'Diş fırçası×2' yazısını görünce gözlerini devirdi.

"Normalde diş fırçası dediğin 3 ayda bir değiştirir. Bizimkiler sanırım 2 haftada bir değiştiriyor." söylenerekten karşı reyona doğru giderken birden yan reyondan çıkan biri market arabasının yan tarafına diklemesine çarpmıştı. (T gibi işte adkdlsk) Kafasını uyuşukça yana çevirdiğinde fellik fellik kaçtığı kişinin gözleriyle buluştu gözleri. Hiçbir şey söylemeden önüne dönüp yoluna devam etti.

Diş fırçalarının olduğu rafa gelince hangisini alayım diye bakmaya başlamıştı. Sonunda birini seçip arabaya attıktan sonra kafasını kaldırıp nerede olduğunu anlamak için etrafa bakmaya başladı. Çevresinde olmadığı için dua ettikten sonra diğer raflara yöneldi.

Tam bir daha karşılaşmadıkları için dua ederek kasada beklerken yan kasaya onun gelmesiyle beraber tekrar heyecanlanmaya başlamıştı.

Market poşetlerini eline zar zor sığdırıp kapıya yöneldi. Kendisiyle aynı anda kapıdan çıkan kişiye baktığında gözleri yine kesişmişti. Hızla gözlerini kaçırıp sağa doğru yöneldi.

Arkasından gelmesini falan beklemiyordu, hiç de bile ne alakası var canım. Sadece sokakta yalnız başına yürüyor olması birazcık moralini bozmuş olabilirdi. Pekala, Jungkook'tan kaçıyordu bu doğruydu ama diğeri de onunla iletişime geçmek için hiçbir şey yapmıyordu. Belki de ondan kaçması Jungkook'un işine gelen şeydi. Doğru ya, bir daha onunla konuşmazdı bile.

Sokak kapısını açmak için poşetleri yere koyduğunda arkasında kalan evin bahçe kapısının açıldığını duydu. Kafasını oraya çevirmemek için kendini zorlayarak poşetleri alıp bahçeye girdi. Zile basarken arkasında kalan evin kapısının açıldığını duydu.

Zile bir kez daha basacakken arkasındaki evin kapısının kapandığını duymasıyla beraber nefesini verip zile basmaktan vaz geçip açılmasını bekledi.

*****

"Eee, Jungkook'u elde etme çalışmaların ne durumda?" tuvaletteyken sonunda tek başına yakalayabildiği çocuğa sordu Taehyung.

"Öyle bi çalışmam yok." dedi Jimin işine devam edip. Diğerinin bakışlarını üstünde hissedince işerken rahatsız edilmenin pek de hoş olmadığını anlamıştı.

"Senden de kaçıyor mu?" ayna aracılığı ile göz göze geldiler.

"Ben ondan kaçıyorum." musluğu açarken söyledi.

Kakao Dark √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin