Yeni bir gün ama mutsuzlukların olduğu bir gün. "Bugün uyanmıyorum. Kalmak istemiyorum .yakınlarımın hepsi gitti birer birer...
Gidin başımdan" diyordu Damla ...
Oysaki başına gelen Gökhandı.
Benim Damla aģlama lütfen. Ben hayatım da ilk defa acı yaşadım bu gece hiç uyuyamadım babamı bugün nasıl vericez toprağa nasıl diyordu Gökhan ve onunda gözyaşları da süzülmeye baslamıştı işte...
Damla Gökhan'ın üzüldüğünü görünce daha kötü oldu ve ona destek olmalıydı. Çünkü Gökhan senelerdir babası ile yaşıyordu oysa Damla sadece 1 hafta kadar yaşamıştı Sinan Beyle ."Gökhan kardeşim biz dimdik durmalıyız birbirimizi bırakmadan birbirimize sahip çıkmalıyız artık sadece sen ve ben varız tamam mı ?" diyerek Gökhan'ın konuşmasını bekledi. Gökhan" evet Damla haklısın" diyerek sadece sustu ve Damla'ya sıkıca sarıldı "canım kardeşim diye sesi titredi işte o an..."
Bu gece ananelerinde bir gece geçirmişlerdi bundan sonra onlar sahip çıkıcaktı torunlarına...
Hep birlikte yola çıktılar durakta otobüs bekliyorlarken Damla merak ederek Osman dedesine sordu "dede biz hangi mezarlığa gidiyoruz dedi ağlayarak ,Osman dedesi hemen cevap verdi "zincirlikuyu mezarlığı güzel kızım " dedi. Damla ve Gökhan o an buz gibi kesildiler" gerçekten mi ? " dedi sadece Damla...
Sinan bey belkide Demet Hanımın yanına gidicekti .Damlanın kafasında deli sorular devam ediyordu.
Otobüs geldiginde bindiler ve Zincirlikuyu son durak diye yine bir ses geldi ...
Güvenliğe sormadan yavaş adımlarla ilerliyoduk ki Damla 2 acıyı kaldıramadı ve oracıkda bayıldı.
Osman dede ve Feride sultan "kızımm"diyerek Damlanın yanına koştular orada bekleyen güvenlik kolanya getirdi ve Damla yavaşça göz kapaklarını açıyordu .Gökhan o an tutamadı kendini ve "Damla sende bırakma beni" dedi yerde yatan kardeşine.
Damla Gökhan'a sarıldı ve kendini biraz daha iyi hissettiginde mezarlığa ilerlediler.
Sinan beye topraklar mı atılıyordu ?
Damla ve Gökhan o an hızlı adımlarla koştular ve" babam bizi bırakma"dediler . Sinan beyin anne ve babası da artık göz yaşlarını tutamıyordu . Sinan beyin akrabalarının çoğu yurtdışında yaşardı ve onlar da apar topar çıkıp gelmişler. Feride sultanın söylediği ilahiler eşliğinde ağıtlar eşliğinde gidiyordu Sinan Bey.
Gökhan "babama toprak atmayın "diyebildi sadece çünkü Gökhan'ın gözyaşları konuşuyordu, Damla''nın da öyle ...
Sinan bey toprağa verildikten sonra Damla arkasına baktı ve orada annesinin adı yazıyordu annesinin mezarı (DEMET GÜNAYDIN). ..
Çok yakınına getirmişlerdi Sinan Beyi.
Damla biraz şok yaşadı ve Gökhan "Damla onlar artık birbirine emanet bunu ananemler öğrendiği vakit ayarlamış "dedi.
Aslında bu durum ikisinin de hoşuna gitmişti ...
Demet GÜNAYDIN ve SİNAN KAYA isimli mezarlarla vedalaşarak hüzünlü yüzlerle oradan ayrıldılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ışıklı evler...
Truyện Ngắnbir yaz günü.. şehrin her tarafını geceleyin bembeyaz ışıklar sarmış tüm evlerde yanan o güzel ışıklar ve sokakta öylece yalnız bekleyen 8 yaşındaki bir çocuk. .. bu çocuğun hikayesini bilir misiniz bilmiyorum ama o kendi hikayesini çok iyi bi...