Koskoca geçen o 4 yıla veda mı vakti şimdi ? Güzel dostluklar , üzüntüler , sevinçler ,başarılar... Hiçbir zaman bırakmadı bu aileyi . Gökhan ve Damlanın anane ile dedesi o gün tabiki oradaydılar .Gökhanı unutmayan akrabaları da vardı ,onlar da bu güzel güne şahitlik etmeye geldiler . Gökhan ve damla yanında Melis ve Tolga'nın da olduğu bir 4 lü duruşla kepler için hazırdılar .Konuşmalar yapıldı .Gökham Damlaya sarılarak "Babam bizimle gurur duyuyor kardeşim "dedi Damla babasının acısını unutamadı tabi Gökhan da öyle ama aklına gelince durakladı ve "Evet kardeşim o bizi hep görüyor ve başarımızla da hep minnettar olucak " dedi . Biraz yanlarına yaklaşan onları seven iki insan yani Melis ve Tolga "Rahatsız etmedik umarım " diye bir cümle kurdular "hayır tabiki yanımızda olun ve birliğimiz bizimle olsun her zaman "diyerek gülümsedi Gökhan .
Sarıldılar en güzel hislerle ve diğer arkadaşları da onlarlaydı.
Ve beklenen o an...
" HAYDİ KEPLER HAVAYA , Yolunuz ,bahtınız açık olsun çocuklar " diyerek okul hayatının en güzel yılları son bulmuştu .
Şimdi onlar neye mi adım atmışlardı ?
Gökhan bir Doktor
Damla ise Avukattı artık..
Üniversite yılları Gökhan için şöyle diyebiliriz ki ;
Üzüntünün sevinçle buluştuğu , sevincin de başarıyla yol aldığı bir yaşamdı orası. Gökhan dik durmayı öğrendi .Düştüğü zaman tekrar yol alabilmeyi bildi . Hayat da küçücük bir adımdan bile mutlu olunacağını dahası orada birisin tanıyıp hayatının kararını yani eşim diyebileceği insanı tanıdı .Gökhan hastalıklara şifa olup onları hayata döndürmeyi başarmak için yoluna girdi . Hayat şimdi başlıyordu bence de...
Damla için ise ; Hayatta en kötü zamanlarını sokağa atılınca yaşadı yani annesini ellerinin arasından kaybedince Bütün ümitlerini o an yitirdi . Sevinç nedir bilemedi . Üzüntü mü ? O gözünden ve yüreğinden hiç eksik olmadı ki. Babam diyebileceği insan hayata küstüğü an karşısına çıktı . Bir kaza sonucu oğlu da yalnız Damla da yalnızdı ama o büyük acıyı başarılarıyla babalarının gururu oldular .Damla şimdi daha iyi biliyordu ki önemli olan güzel evler de yaşamak değil hayatı erken görebilmek ,öğrenmekti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ışıklı evler...
Short Storybir yaz günü.. şehrin her tarafını geceleyin bembeyaz ışıklar sarmış tüm evlerde yanan o güzel ışıklar ve sokakta öylece yalnız bekleyen 8 yaşındaki bir çocuk. .. bu çocuğun hikayesini bilir misiniz bilmiyorum ama o kendi hikayesini çok iyi bi...