Gökhan bugün iç sesini dinliyordu biraz...
Hayaller ve Hayatlar vardır yaşanılması gereken ,
Hayal küçük bir kurgu ama aslında sınırsınız mutluluktur .
Hayatlar mı ? O aslında başarı merdivenin sonuna ulaştığın da herşeyin en güzel olduğu andır .Bu kendi elindedir...
Çocuklar ellerine bir avuç şeker veya çikolata verilince o gülen yüz ifadeleri bambaşka olur .Hepimiz geçtik bu süreçlerden.Yetişkin bireyler olunca insanlar bir kağıt parçası ile o mutluluğu bulmuş oluyor .Evet bildiniz bunu . $ PARA $ . Nasıl da almış elimizden o güzel karakterimizi , Nasıl da bizi düşman yapmış birbirimize bu kağıt parçası ... Doğru tabiki kağıt parçası diyip geçmemek gerekir değil mi ? O çikolata ve şekerler bile bize onunla ulaştı ama insanların elden ele tüm dünya da bunu benimsemesi bizi düşman yapabiliyor...
Diye Gökhan iç sesini dinlemeye devam ediyordu.
Onu öyle güzel kullanmayı bilmeliyiz ki biriktirmek ,yardıma muhtaçların sesi yapmak , çocukların mutluluğuna ortak olabilmek...
Yani böyle yetişkin olunca para büyüsüne kapılıp gözlerden dolar yerine güzel düşünceler çıkmalıdır. "Acaba bugün o parayı nasıl ordan alsam ?" Veya "Oraya girip onlara ulaşmam lazım " demek bizi siyaha boyayan en kötü zihindir .Sıyrılalım ve Bilincinde hareketlerimiz olsun . Yapman gerekeni yapamıyorsan hayat sana ters yüzüyle bir ifade bırakır ve işte o an senin çıkmazındır.
Gökhan kendisi ile böyle biraz konuştu ve o sesini dinledi . Şimdi daha iyiydi .Cam kenarından yavaşça çekildi .
Meslek sahibi olması onu hiçbir zaman değiştirmeyecekti eline geçeni en güzel şekilde mutluluk ve başarıya dönüştürmeyi daha sonra yıllar yılları da kovalasa o çocukluğu unutmayacaktı . Çikolatalar ,Şekerler.... En güzel anılar olup her zaman aklında kalıcaktı.:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ışıklı evler...
Contobir yaz günü.. şehrin her tarafını geceleyin bembeyaz ışıklar sarmış tüm evlerde yanan o güzel ışıklar ve sokakta öylece yalnız bekleyen 8 yaşındaki bir çocuk. .. bu çocuğun hikayesini bilir misiniz bilmiyorum ama o kendi hikayesini çok iyi bi...