Bu bölüm biraz şey, ilginç hfgasdfas
Bölüm 3300 küsur kelime olmasına rağmen 300 kelime gösteriyor şu an nasıl paniğim var ya anlatamam
Keyifli okumalar, satır arası yorum bırakırsanız ben de keyifle okurum <3
Sorumuz:
Cadılar Bayramında hangi karakterin kostümünü giyerdiniz?
👻👻👻
Elimdeki çanta biraz ağır hissettirince zili çaldıktan sonra iki elimle tutup beklemeye başladım. Selin ve ben aşağıda hazırlanırken Gökay da Poyraz'lara geçmişti. Ben de hazırlığım bitince malzemelerimi bir çantaya koyup üst kata çıkmıştım Gökay'ın geçen günkü ricasını yerine getirmek için.
Kapı çok geçmeden açıldığında Poyraz beni şaşkın ifadesiyle karşıladı. Baştan aşağı süzdükten sonra sordu. "Hangisi?"
"Cassandra Dimitrescu."
Bakışları yavaşça kendi üstündekilere indi. "Seni böyle görünce kendimden utandım sanırım." Başımı biraz yana çevirip kıkırdadım. Üzerimde uzun sayılabilecek siyah bir elbise, korse, pelerin niyetine aldığım paltom varken dudaklarımda simsiyah bir ruj, aynı şekilde oldukça bold, siyah, buğulu bir göz makyajı ve ağzımın kenarlarıyla çenemden göğsüme kadar yüz boyasıyla yaptığım kan vardı. Kısacası müthiş görünüyordum. Onun üzerinde siyah tişörtü ve kotu dışında kostüme dair hiçbir şey yoktu.
"Hazırlanmamışsın ki." dediğimde elini ensesine attı aynı anda içeri geçmem için eşikten çekilirken.
"Hazırlandım aslında." Elimdeki çantayı tutması için ona uzattım ve eğilip çizmelerimi çıkarıp içeri geçtim. Gülmeye başladığında gözlerine baktım tekrardan.
"Ne oldu?"
"Gözümün önünde on santim kısalman komiğime gitti."
"Ha-ha." Gözlerimi devirdim ve bir teşekkür mırıldandım çantamı elinden alırken. Salona ilerlediğimde Gökay çoktan oturmuş beni bekliyordu.
"Sonunda geldin." deyip koltuğa iyice yayıldı. Çantamı yanına atıp karşısına geçtim.
"Gördüğün üzere senden önemli önceliklerim vardı." dedim üzerimi işaret edip. Şöyle bir süzdü.
"Gerçekten kılığına girmek için seçe seçe bütün bir oyun dünyasının sikmek iç-" Kafasına yediği yastıkla başı hafifçe yana savrulurken Poyraz fırlattığı yastığı geri alıp tekli koltuğa oturdu.
Omuzlarımı silktim. "Harley Quinn olmaktan iyidir, özellikle benden seni Joker'e çevirmemi istediğini düşünürsek." Evet Dimitrescu kardeşler popülerdi, olabilir, ama son birkaç yılın kostüm seçimlerini düşünürsek kimse Harley'nin popülaritesi başkaydı.
"Zaten kaç seçeneğim var ki amına koyayım?" Tek kaşım havalandı.
"Sayarsam dudağın uçuklar, ayrıca gore içerikli makyaj yapmam yasak. Yoksa şu an görüp görebileceğin en korkunç şeye bakıyor olurdun."
"Seksi bir kadının cosplayini yapıyor olman 'senin' zaten korkunç olduğun gerçeğini değiştirmiyor."
"Ha-ha." diye ruhsuz ruhsuz güldükten sonra yanına oturup çantamı karıştırmaya başladım, teker teker boyaları ve fırçaları çıkarırken de sordum. "Alp nerede?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portre | Yarı-Texting
Roman d'amour❝Yüzünü çok sevdim, ödünç alabilir miyim?❞ dedim birden gözlerimi gözlerine dikip. Nasıl olsa bir daha karşılaşmamız pek mümkün değildi, hem bu fırsatı kaçıramazdım hem de bu cesareti bir daha bulamazdım. Ağzımdan çıkan kelimelerin anlamsızlığıyla g...