11// Mesaj

688 55 17
                                    


-Hatırlatma-

Masal da dans etmekten yorulup yanıma gelmişti. Az önce gelenin kim olduğunu sordu. Koray deyince küçük çaplı bir çığlık attı. Aslında baya sesli bir çığlıktı. Ama bardaki aşırı sesli müzik yüzünden çok fazla duyulmadı.

O sırada içeriye polisler girdi. Neye uğradığımızı şaşırmıştık.

"Herkes kimliklerini çıkarsın. Uyuşturucu ihbarı aldık. Arama yapacağız."

O sırada bir çocuğun Masal'ın ceketine uyuşturucu koyup arkalara doğru sıvıştığını gördüm. Anın şokuyla uyuşturucuyu elime almıştım ki polis "Hey sen!" Dedi.

İŞTE ŞİMDİ YANDIM.

-Bölüm-

Hani şu Türk dizilerinde olur ya. Bıçaklanmış birini gören masum kişi tüm mallığıyla o bıçağı tutar ve çıkarır. Sonra parmak izi bıçakta kaldığı için bütün suç ona yıkılır.

İşte tam şuanda yaşadığım şey de aynı bu. Hayır ne bok vardı da aldım ben o uyuşturucu paketini elime? Tamam yani Masal'ın üstüne kalmasını da istemezdim tabi ama niye tutuyorum ki?

Polise ne kadar ısrar etsemde beni dinlememiş, bileklerime kelepçe takarak masum olmama rağmen karakola götürmüşlerdi. Bu da yetmezmiş gibi nezarethaneye atmışlardı! Ve ben şuanda sıkıntıdan patlamak üzereydim.

Koyu gri olan iğrenç parmaklıklar midemi bulandırıyordu. Karşımdaki duvarda yazan yazılarsa aklımı.

'Hiç kimse masum değildir.'

'Burası masumların yeri değil, kendini kandırma.'

'Suçlu olduğunu kabullenemiyosun değil mi?'

Ve daha birsürü saçmalık. Sanki birileri kasıtlı bir biçimde benim için yazmış gibiydi bunları. Ama tabiki de öyle değildir. Yani olamaz değil mi?

Annemin telaşlı sesini duyduğumda başımı aklımı kurcalayan cümlelerin olduğu duvardan kaldırdım.

"Lara, kızım!"

"Annecim. Merak etme iyiyim ben. Suçsuzum. Yemin ederim suçsuzum anne. O paket bana ait değildi."

"Sana inanmıştık Lara. Tekrar kullanmayacağına, tamamen o illeti bıraktığına inanmıştık. Sana yeni bir şans vermiştik. Bizi hayal kırıklığına uğrattın. Bunca zaman bizi kandırdın mı yani? "

Duyduklarımla gözlerime dolan gözyaşları firar etmişlerdi bile. Ne yani? Annem bile bana inanmayacak mıydı? Annem bana inanmıyor muydu?

"Ne diyorsun sen anne? Benim değildi o paket diyorum. Bıraktım diyorum. Yemin ederim."

"Sana inanamam artık Lara. Bu o kadar büyük bir hayalkırıklığı ki. Eskisi gibi olduğumuza inandığım bir anda kızım uyuşturucu paketiyle yakalanarak nezarethaneye atılıyor. Ne düşünmemi bekliyorsun?"

Ardı arkası kesilmeyen gözyaşlarım bu sözlerle daha da şiddetlendi. Nasıl bir kabusun içindeydim ben?

"Nasıl inanmazsın ya?! Öz kızınım ben senin öz! Bu zamana kadar hiçbir problemim yoktu. Koray girdi hayatıma, mahvetti hayatımı. Hemen yüz çevirdiniz bana. Atlattım, düzeldim. Tekrar eskisi gibi sıcak bakmaya başladınız bana. Şimdi bir iftira yüzünden haksız yere nezarethaneye atıldım ve siz yine bana yüz çeviriyosunuz! Nasıl bir şey ya bu? Kabusta felan mıyım ben? Hiç gülmeyecekmi ya benim yüzüm? Hiçbir zaman diyemeyecek miyim 'bana birşey olmaz, ailem arkamda' diye? Ne biçim ailesiniz ya siz? "

Annemde ağlamaya başlamıştı. Ama ben rahatlıyordum. Bir nevi patlayıp, içimi döküyordum. Kendisini gerçek anne sanan ama annelikle zerre ilgisi olmayan kadına. Bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadına. İlk defa ben barışmak istemiyordum onlarla. İlk defa ben onlara yüz çevirmek istiyordum. Bu duyduklarımdan sonra artık ne olursa olsun, umursamazdım. Bir kere beni umursayan birisi yoktu ki ben kendimi umursayayım.

PSİKOLOGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin