16// Eğlence

598 41 10
                                    

3k olduk! Harikasınız

(^3^)

Şaşkındım, bir o kadar da merak ediyordum. Ne tepki vereceğini veya nasıl davranacağını.

Korkuyordum, çünkü ön yargı hayattaki her şeyin önüne geçebilecek kadar güçlü bir saçmalık. (Soğuk kahveden alıntı)

Beklediğimi yapmadı, ya da benim yapabileceğim şeyi. Bağırıp çağırmadı ve sonrasında pişman olacağı şeyler söylemedi.

Aksine, şaşırmış bir yüz ifadesiyle bana döndü ve "Emre'nin burada.." bu kısımda işaret parmağıyla Emre'nin üstünü gösterdi "bu halde ne işi olduğunu söylemek ister misin Lara?"

Her ne kadar, sakin ve rahat karşılamış gibi gözükse de, gerçek bundan çok çok farklıydı. Görebiliyordum. Yüzünde cevaplanmayı bekleyen sorular vardı. Ama yine de bana güvendiği, ya da güvenmiş gibi yaptığı için mutluydum.

Artık bu kadar sessizlik yeter diye düşünerek açıklamaya başlayacaktım ki, Emre benden önce davranmıştı.

"Ben sadece konuşmaya ihtiyaç duydum ve buraya geldim. Sonra tişörtüme yanmış mısırlar döküldü ve bende yandım. Bu yüzden ıslağım ve tişörtüm de makine de. Lara'nınkiler de bana olmayacağından, bu halde tişörtümün yıkanmasını bekliyordum."

O da rahat bir şekilde anlatmıştı. Neden bu kadar rahattık bilmiyorum ama öyleydi işte. Belki de Ege'nin dinlemeden yargılamayacak kadar iyi biri olduğunu bildiğimizdendi.

"Anladım." Başını belli belirsiz sallayarak, mırıltılı bir ses çıkarmıştı Ege.

"Pekala, madem sende buradasın pizzaları beraber yiyelim, ne dersiniz?" Ege'nin bu sözleri sevinmeme yol açtı.

Bana güveniyordu.

Kuzenine güveniyordu.

Ama en önemlisi, bana güveniyordu ve ikinci defa sorma gereği bile duymadan anlattıklarımıza inanmıştı.

"Olur!" dedim sevinçle. Karnımın acıktığını hissediyordum ve kesinlikle yanan mısır yemeye niyetim yoktu. Gerçi zaten çöpe dökmüştü Emre, her ne kadar çoğu kısmını kendi üzerine dökse de.

Salonumdaki orta sehpanın üzerindekileri boşalttım hemen ve bir peçete yardımıyla tozunu aldım. Pizza paketlerini üzerine dizdiğimde soframız hazırdı. Karnım tam pizzayı almak için elimi uzatırken guruldayınca, Ege ve Emre kahkaha attı.

Birazcık utansam da, ben de gülmüştüm. Tam elimde duran ve nefis görünen pizzadan bir dilim alacaktım ki, kapı çaldı. Gözlerimi devirerek önümde kapıyı duymamış gibi yapan sevgilim(!) ve kuzenine baktım. Anlaşılan kapıyı ben açacaktım.

Son bir sürpriz misafir olmaması için dua ederek kapıyı açtığımda, karşımda Masal'ı gördüm ve derin bir nefes verdim. İçeri geçtiğinde abisi ve Ege'yi görmeyi beklemeyen Masal, şaşırmıştı. Özellikle üstsüz abisini.

Ona herşeyi üstünkörü bir biçimde anlattıktan sonra, sonunda pizzama kavuşmanın sevinci yaşarken Masal "Ama bana pizza yok!" diye sitem etti.

Ege iki tane almıştı ve onunkini Emre'yle paylaşıyorlardı. Bu da demekti ki Masal da benim pizzamın yarısını yiyecekti. Pizzamın yarısını onun önüne gelecek şekilde çevirdim ve sonunda kendime kalan pizzayı yedim.

Pizzalar bittiğinde Masal ve ben orayı topladık ve Emre ve Ege de yıkanan tişörtü kurutmakla uğraştılar. Sonunda hepimizin işi bittiğinde Emre tişörtünü giymişti ve Ege rahatlamış gözüküyordu. Buna kıkırdayasım gelse de, içimde tuttum.

PSİKOLOGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin