22//Gidin

447 25 5
                                    

Lara*

Olaylar hızlı gelişiyor farkındayım ama bir an önce finali yazmak istiyorum. Umarım bu sizi rahatsız etmez xx

"Çekil biraz." Diyerek beni öne doğru itekledi. "Yavaş biraz." Ofladım.

"Herhangi bir şey görebiliyor musun?" Umutsuzlukla başımı salladım. "Maalesef."

"Ben de."

Sıkıntıyla iç çekerek, "Nerede yanlış yapıyoruz anlamıyorum. Az önce buradaydılar, senin yüzünden gözden kaçırdık." Diye yanıtladım.

"Ben ne yaptım be?" Eğildiğimiz duvarın önünden kalktı.

"Açtırma ağzımı benim Emre." Bende duvarın önünden kalktım ve omuz silkerek ona döndüm. "Buraya kadarmış. "

"Her şey bitmiş gibi konuşma. Altı üstü izlerini kaybettik. " Gözlerini devirdi.

"Aslında her şey bitti. Boşa çabalıyorum." Duvarda kayarak yere çöktüm.

Bir anlık akılla uçağa atlayıp Ege'nin işi için geldiği yere, Antalya'ya gelmiştik. Otelde check-in yapmaları sayesinde onu kolayca bulmuştuk fakat aynı kolaylıkla da kaybetmiştik.

"Bitmedi Lara, sadece az kaldı. Hem ben o kadar şeyi boşuna mı yaptım lan biraz saygı göster. " Yanıma çökmek yerine karşıma oturdu.

"Benim paramla ağda yaptırmak ve pizza yemek dışında ne yaptın ki zaten? Bir de benim evimde kaldığını unutmayalım." Dizlerimi kendime çekerek başımı dizlerime yasladım.

"Aşk olsun, alınıyorum ama. Seni avutmak için seninle alışveriş yaptım. "

"Alışverişi en az benim kadar sevdiğini biliyorum." Pozisyonumu bozmadan yanıtladım.

"Tamam, belki onu kendim için yapmış olabilirim ama Ege'ye ettiğim küfürler ve instagramdan yaptıklarımı kendim için yaptığımı idda edemezsin."

"Pes ediyorum, sen kazandın." Tartışacak durumda değildim ve yüzüne söylemesem de gerçekten yararı olmuştu.

"Her zamanki gibi. " Kendine çaktığını duydum. Tepki veremeyecek kadar mallıklarına alışmıştım.

Bir süre kimse konuşmadı. Ta ki Emre fısıltıyla karışık bağırana kadar.

"İşte, marketten çıkıyorlar!"

Ani bir hareketle duvarın önünden kalkarak gösterdiği yere baktım. Gerçekten marketten çıkıyorlardı. Görünmemek için geri çekildim. "Şimdi napacağız?"

"Benim bir planım var." Ah ben de bundan korkuyordum.

◆◆◆

Ege ve kız otele gitmişlerdi. Biz de peşlerinden tabi. Iki kere yakalanma tehlikesi atlatsak da, daha önce yakalandığımdan o hataya bi
daha düşmemek için, daha dikkatli davranarak Ege'yi atlattım.

Otelin içine girince restaurant katına gittiler. Yemek yiyeceklerdi sanırım. Tam da Emre'nin planındaki gibi.

Planı uygulamak için giden Emre on dakika sonra geri geldi. "Her şey hazır."

"Umarım öyledir."

"Güven bana. O aptal sarışın Ege'nin yanında olduğuna pişman olacak." Sinsice sırıttı. Ben de olacakları beklemeye başladım.

Yaklaşık tekrar on dakika sonra Ege ve sarışın yemek yerken yanlarına giden garson yanlışlıkla kızın üzerine şampanya döktü. Kızın kıyafeti o kadar berbat hale geldi ki biraz acıdım desem yalan olmaz. Kız şaşkınlık ve üzüntüyle elbisesine bakarken, henüz ergen olduğu belli bir çocuk geldi ve üzerine ketçap sıkmaya başladı. Ben dahil herkesin ağzı şaşkınlıktan açık kalmıştı. Tamam Emre bana bir planı olduğunu söylemiş olabirdi ama kesinlikle planın içeriğinden bahsetmemişti.

Ve en sonki bombayı da küçük bir kız çocuğu patlattı. "Abla regl mı oldun?"

Sarışın o kadar utandı ki yüzünün domatesten fazla kızardığına yemin edebilirdim. Emre'ye dönüp kafamı sağa sola salladım. Fazla ileri gitmişti. "Hak etti." Diyerek omuz silkti ve avının çırpınışlarını zevkle izlemeye döndü.

Kız bir daha yüzü olmadığından sanırım Ege'ye döndü ve "Özür dilerim mümkünse bir daha görüşmeyelim. Yüzüne bakabileceğimi sanmıyorum." Dedi ve koşar adımlarla oradan çıktı. Ege her ne kadar arkasından sorun olmadığını bağırsa da arkasına bile bakmadı. Bir şeylerden şüphelenen Ege etrafına bakmaya başladı. Olduğumuz yerde sindik aniden. Eğer bizi görseydi biterdik.

Acilen oradan çıkmamız gerekiyordu. Emre'ye "Şimdi ne yapacağız?" dedim. Özürlü gibi birden whaaaat nowww diye şarkı söylemeye başladı. Neyse ki kafasına geçirdiğim yumruk onu biraz kendine getirdi.

"Kusura bakma Lara ya, Rihanna beni benden alıyor da."

"Başlatma Rihanna'na şimdi. Ege deli gibi etrafa bakıyor, buradan nasıl çıkacağız?"

"Hass"

Çaresizce saklandığımız garson tezgahının altında beklemeye başladık. Bitmiştik, Ege bizi bulursa öldürecekti ve bir daha da benimle asla barışmazdı.

Neyse ki Ege bizi görmeden restauranttan çıktı. Biz de derin bir nefes alarak oradan çıktık. Takibe biraz ara versek iyi olurdu.

◆◆◆

Odalarımızın önüne gittiğimizde bizi bir sürpriz bekliyordu.

"Ama, nasıl?" Şaşkınlıktan sadece bunu söyleyebildim.

"Resepsiyona iki soru sormama baktı."

"Oysa bizi görmediğinden emindim." Yere bakıyordum. Annesinin azarladığı bir çocuğun yaptığı gibi.

"Görmedim zaten, ama böyle bir olayın sizin başınızdan çıktığını anlayamayacak kadar salak değilim. "

"Biz-" Emre sözüne devam edemedi.

"Duymak istemiyorum aptal özürlerinizi. O kız ne kadar utandı haberiniz var mı?"

"Benim fikrimdi. Lara'nın bir alakası yok."

"Emre, gerek yok." diyerek yanıtladım.

"Hayır Lara gerek var. Ege'nin aptal küslüğü yüzünden şimdiye kadar kendini harap ettin. Bu küslük fazla uzadı kuzen."

"Emre, lütfen." Benim yüzümden kuzeniniyle arasını bozmasına gerek yoktu.

"Aklını başına al Ege. "

"Emre-" tekrar ve tekrar söylemeye çalıştım.

"Ikinizde susun. Yarın sizi burada görmek istemiyorum. Saçmalık yapıp geldiniz şimdi ilk defa bir doğru şey yapın ve gidin."

◆◆◆

Uçağa binerken son bir kez dönüp etrafa baktım. Antalya'yı pek iyi hatırlayacağım söylenemezdi. Emre'nin uyarmasıyla düşünmeyi bıraktım ve onun peşinden uçağa bindim.

Yaklaşık iki gün sonra Ege de geri döndüğünü belirten bir resim yükledi instagrama. Gerçek hayatta takip edemediğimizden tek bağımız sosyal ağlardı.

Her şeyi denemiştim. Yapabileceğimi yapmıştım. Geriye hiçbir şey kalmamıştı. Ege'nin huyu azıcık da olsa değişmemişti. O kararını vermişti. Beni görmek istemiyordu. Ve bunu yapabileceği en fazla şekilde bana da belli etmişti.

Ben düşüncelerimle boğuşuyorken Ege'nin check-in yaptığı bildirimi telefonumda yankılandı.

"Kendimi en huzurlu hissettiğim yerde."

Kaybedecek bir şeyim yoktu. Veda etmeye karar verdim. Üstüme aldığım kot ceketim ve anahtarımla beraber yola çıktım.

PSİKOLOGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin