Bölüm 3

344 25 15
                                    

Titriyordum. Dişlerimi gıcırdatmak istesem de kendimi çok sıkıyordum. Havanın soğuk olduğuna bilmeme rağmen etek giymiştim. Her ne kadar etek kışlıkta olsa polarlı kilotlu çorabımı bulamadığım için ince olanları giymek zorunda kalmıştım. Genel olarak bakıldığında üst bedenimde bir sorun yoktu çünkü kazağım ve kabanım beni sıcak tutuyordu.

Kenan'ın programı bitmesi üzere anlaşıp akşam yürüyüşüne çıkmıştık. Teklifi karşısında çok mutlu olmuştum. Kendisinin gözüne tatlı gözükmek için ekstra efor sarfetmiştim. Her ne kadar itiraf etmek istemesem de daha bakımlı olmaya başlamıştım.

Üşengeç olan ben tırnaklarını sürekli olarak boyamaya başlamıştı iyimser olup bu hareketlerimin  sebebini Kenan'a bağlamak istemesem de etkeni vardı.

Ben titremeye devam ederken Kenan benim aksime üşüyor gibi gözükmüyordu. Titrememi unutmak amacı ile çantamın varlığını hatırladım. Genelde büyük çantalar kullanır ve büyük çantaların kutsallığına inanırdım. Özellikle bu çantalarının içinden neler çıkabileceği konusunda, Kenan'ın da bu mucizenin  farkına varması gerekiyordu.

"Çantamın içinde ne var tahmin edebilir misin?"

Kolunu omzuma atmıştı. Sahiplenici erkek triplerine erken mi girmiştik ne? Gene de bu gülümsedim çünkü bu hareketi kendimi güvende hissetirdi.

"Umarım el ısıtıcısı falandır çünkü her an buz kitlesine dönüşebilecek gibi duruyorsun."

Gözlerimi devirerek büyük siyah çantamın içinden küçük bir kap çıkardım.

"Sana biraz brownie getirdim."

Gözlerinin ışıldadığına yemin edebilirim. Yüzüne kondurduğu gülümseme ile içimin ısındığını hissettim. Omzuma sarılı olan kolu ise daha da sıkılaşmıştı.

"Teşekkür ederim Miray. Gerçekten mutlu oldum."Diyerek gülümsedi.

"İstersen ilerde olan banklardan birine oturalım. Rahat rahat yersin."

Bu kadar sevineceğini düşünmemiştim ama mutlu olacağını tahmin etmiştim. Sonuç olarak boğa burcuydu. Banka oturttuğumuzda kabın kapağını açıp ona uzattım.

"Beğenecek misin acaba? Çok merak ediyorum. Lise zamanında arkadaşlarıma bu tatlıyı getirdiğimde bayılırlardı."Dedim çekingen bir tavırla.

Gözlerimi Kenan' a dikmiş tepkisini ölçmeye çalışıyordum. Ağzında ki lokmayı çiğnemesi ile kaşlarının oynadığını gördüm. Tepkisi şaşırmış gibiydi. İçimi büyük bir korku bağladı ya beğenmediyse?

"Güzel olacağını biliyordum ama bu kadar iyi beklememiştim. Tatlı dükkanı açmamız gerek sana."

Elimi göğsümü koydum ve gelen rahatlamayla derin bir nefes verdim. Elbette beğenmemesi dünyanın sonu değildi ama içimde öyle bir arzu büyüyordu ki. Hayatımın güzellerinden biri olsun istiyordum. Onunla ilk tanıştığımızda zaten onu tanıyor gibiydim. İlk görüşte aşk kimine göre şehir efsanesiydi benim fikrime göre Kenan'dı. Büyülenmiş gibiydim onu gördüğüm ilk andan beri vurulmuştum. Kendisinin bana karşı duygularının olmadığını ihtimalini vermek bile kalbimde ağrılara neden oluyordu. Evet, ilk görüşte aşka inanıyordum ama karşılıklı aşka inanıyor muydum? Gözlerimi ona çeviremedim yere doğru baktım.

"Beğenmeyeceksin diye korktum."Söyledim kısık bir sesle.

Kahkaha atarak gene elini omzuma attı. Her elini koluma attığında vücudumu kaplayan bir ısı oluyordu. Heyecan ve gerginliğin birleşimiydi bu ısı. İşaret parmağı kolumda geziniyordu. Nereye baktığını görmek için ona baktığımda çantama baktığını gördüm.

"Açıkçası çantan beni geriyor. Çantanda bu kadar ne var gerçekten ağır duruyor."

"Ehm gerekli olan her şey var. Büyük çantalar her zaman rahat gelmiştir."

"Kekinden bir daha yeme şansım var?"

Parmağıma dudağıma yerleştirdikten sonra düşünür bir yüz ifadesi yerleştirdim.

"Bilmiyorum düşünmem lazım. Tek yemek isteyen sen değilsin."

Bunu dememle kahkahayı patlatan bu sefer olmuştum. Kenan'ın iç geçirişi daha komikti.

"Benimle dalga geçmek çok hoşuna gidiyor sanırım." Demesi ile yüzümü biraz ona yaklaştırdım. Yeteri kadar yakın değilmişiz gibi. Biraz sinirinin bozulması açıkçası hoşuma gitmişti.

"Çok hem de." Dedim.

Yüzümde hissettiğim ıslaklık ile kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım. Kışın sevgili dostu kar bizimle vakit geçirmeye karar vermişti. Avucumu gökyüzüne uzatmam ile eriyen kar tanelerinin erimesini seyrettim. Yüzümde salak bir gülümsemeyle ona baktım. O da bana gülümsüyordu.

Elleri saçlarımdaydı. Buklemin içinde parmağını döndürüyordu. Her parmağının hareketlenmesi ile içimdeki karıncalanma hissini durduramıyordum.

"Barda yanına oturduğum gece senin yanına oturmamın nedeni saçlarındı. Buklelerin o an gözüme çok tatlı gelmişti. Halen de öyle geliyor."

Bugünü tarih kitaplarına yazsalardı benim Kenan için her şeyi yapabileceğim gün olarak anlatılırdı. Yanaklarımın yanmaya başladığını hissettim. Elimle ağızımı kapattım kıkırdamadan duramayacağımı biliyordum çünkü. Saçımda olan parmakları çeneme doğru ilerledi. Nefesimi tutmuş ne yapacağını bekliyordum. Çenemde sabitlenen parmakları yanağıma da değiyordu. Sağ yanağım Kenan'ın parmakları tarafından seviliyordu. Yüzünün biraz daha bana doğru yaklaştığını fark etmiştim. Yakınlaştığında, kalbim daha hızlı atmaya başladı. Karşılık olarak bende elimi boynuna yerleştirdim.

Gözlerimiz birleştiğinde kendimi ona bırakmak istedim. Bıraktım da. Sonunda dudaklarımız birbirine değdiğinde İçimde havai fişekler patladığını hissediyordum. Cesaretimi güçlendirmek için boş elimle banka tutundum. Öpücüğümüzün devam etmesi ile nefesim şiddetleniyordu. Zihnim de herhangi bir düşünce kalmamıştı hepsi Kenan'ın öpücüğü ile yerle bir edilmişti. Dudaklarımızın her hareketi ile ne kadar büyük bir kimyaya sahip olduğumuzu anlamıştım.

Sonunda soluklanmak için geri çekildiğimde açılan gözlerimiz birbirimiz ile buluşmuştu. Yaşadığım aşk sarhoşluğu ile kollarının arasına gömüldüm. Bir kaç dakikalığına da olsa her şeyi unutup göğsünde kalmak istiyordum.
                                            🕸️
Biraz kısa bir bölüm oldu farkındayım ama diğer bölümde telafi edeceğim spicy sahneler yaklaşıyor dostlarım. Yorum bırakabilirseniz çok sevinirim

Söğüt Ağacı|Kenan YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin