Not: SGF'de oturup beklerken, birkaçınıza verdiğim sözü tutmadığını fark ettim. Gecikmeden dolayı özür dilerim kızçeler. Kişisel özrümden sonra genel uyarlarım, bu bölüm için de geçerli. Tek farkla. Bu bölümde bana çok kızmayın olur mu? Her şeyin bir sebebi var ve son bölümü okuduğunuzda taşlar yerine oturacak. Adaltma ve aldatılma temalarından dolayı bazılarınızın rahatsız olduğunun farkındayım. Maalesef kurgu bunun üzerine kurulu olduğu için, rahatsızlığınızı giderebilecek hiçbir şey yapamıyorum.
Bölümü okurken ve bitirdiğinizde çok sinirlenmeyeceğinizi umarak, iyi okumalar diliyorum 😊
Aynı zamanda doktorda bunu paylaştığım için, son okuma yapamadım, yazım yanlışı varsa affola🙈🥹
—
Sıradan bu Pazartesi gününde, Asi günün kendisinden mi yoksa monotonluğundan mı daha çok nefret ettiğini kestiremedi. Üstüne üstlük erken uyandığı halde, duşta çok fazla vakit geçirdiği için, işe on beş dakika geç kalmıştı. Ne dışarıda kahve almak için, ne de evde kendisi demlesi için vakti kalmadığından, iş yerinin çirkin kahvesinden yapmak zorunda kalmıştı ve saat 11 olduğu halde henüz adam akıllı bir kahve içemediği için huysuzdu. Asi hiç iş yapmak istemediğinden telefonunda oyun oynayıp vakit öldürürken, müdürü Mehtap her yanından geçtiğinde telefonu bir kenara bırakıp, saat 5 excel'ini açıyor ve iş yapıyormuş gibi gözükmeye çalışıyordu.Asi, öğle yemeğine kadar vakit öldürürken, molaya çıkmadan hemen önce, Yaman'dan bir mesaj almıştı.
"Yarın gece geç çalışmam gerekebilir, bu yüzden yarın öğle yemeğine çıkalım, ne dersin?"
Asi kaşlarını çattı gelen mesaja anlam veremeyerek. Yaman'ın sürekli mesaiye kalması veya iş gezilerine gitmesi, sıradan bir durum olduğundan, bu seferki mesaiye kalmasının neden bir öğle yemeği yenerek telafi edilmesi gereken bir şey olduğunu anlamamıştı Asi. Ayrıca Yaman, iş yerinde çalıştığı bu 5 sene boyunca Asi'ye asla öğle yemeği yemek için teklifte dahi bulunmamıştı. Asi bir anda gerildi ve bir şeyleri unuttuğunu hissetti. İçinde sanki bir şeyleri bilmesi gerekiyormuş, ama bilmiyormuş gibi hissediyordu. Hep hatırladığı ve asla unutmaması gereken bir şey aklından uçup gitmiş gibiydi sanki. Asi, düşünceleri arasında debelenip neyi unuttuğunu hatırlamaya çalışırken, gözü masadaki takvime kaydı. Tarihe baktığında başından kaynar sular döküldü ve ne kadar sıçtığını fark etti. Yarın Yaman'ın doğum günüydü ve Asi'nin tamamen aklından uçup gitmişti. Eğer dünyanın en kötü sevgilileri listesi varsa, Asi bu son hareketiyle listeye en yukarıdan giriş yapmayı hak etmişti.
Normalde Yaman'ın doğum gününü unuttuğunda (ki bu zamana kadar hiç unutmamışttı) Çağla, Leyla veya Asude'den yardım ister ve Yaman'a neler alması gerektiği konusunda fikir alışverişinde bulunurlardı. Ama içinde bulunduğu durum ekstra bir önemi ve özeni gerektirdiğinden ve kızlara "erkek arkadaşınızı gizlice aldatsaydınız ve doğum gününü unutma gafletinde bulunsaydınız ona ne hediye alırsınız?" diye soramadığından (konunun kesinlikle sabahtan beri Alaz'la konuşmak için bahane aramasıyla ilgisi yoktu) Alaz'a hızlıca ve düşünmeden mesaj atmıştı.
"Yaman'ın doğum gününü tamamen unutmuşum - yarınmış. En kötü kız arkadaş ödülü varsa bana yollamalarını rica edebilir miyiz? Teşekkürler."
Mesajı gönderdikten sonra Asi'nin midesi pişmanlıkla kasıldı. Acaba bu çok mu fazlaydı? Bizzat erkek arkadaşını aldattığı adama, sevgilisine ne hediye alacağını sormak farklı bir yüzsüzlük seviyesiydi sanki. Artık Asi hangi noktada etik değerlerini kenara atıp yok saydığını takip edemiyordu. Asi, acaba Alaz'a ayıp mı oldu iç buhranını yaşarken – Alaz'ın yanıtı gelir gelmez üzerinden büyük bir yük kalktığını hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karışık Kaset
FanfictionAdından da anlaşılacağı üzere karışık kaset; alternatif bir evrende geçen çerezlik mini hikayeler serisi.