Karışık Kaset

Çarşamba ve Cumartesi (3/?)

Not: hala bu serinin kaç bölümlük olduğunu bilmiyor olmam, bazılarınızı sinir ediyor olabilir - gelişine yazıyorum bu aralar, bununla ilişkili olması çok olası bu bilinmezlik hali. Yazmak; şu anda, beni mutlu ettiği için yaptığım bir aktivite - bu süreçte sizi de mutlu edebiliyorsam ne mutlu bana 🥰

Bu bölüm özelinde, uyarılarım bir önceki bölümle yeknesaklık gösteriyor; +18, porn with a plot ve yanında garnitür olarak dom/sub ve dark temaları hakim. Rahatsız olup beğenmeyebilirsiniz, içerik ağır gelebilir, sadece smut yazmışım gibi hissedebilirsiniz - her türlü olasılık ihtimalinde, kalan sağlarla, diğer bölümlerde görüşebilmek dileğiyle.

İyi okumalar 🤍

—

Daha kaç tane sub'ın vardı?

Bilmiyorum.

Bir tahmin yürüt.

Neden önemli, Asi?

Sadece bilmek istiyorum.

Kıskanıyor musun yoksa?

Neyini kıskanacak mışım ki?

Senin beni kıskanman için her şeyimi verirdim galiba.

Her şeyi mi?

Her şeyi.

Alaz içeri girdiğinde Asi arkasını dönmedi. Kapının sesini gürleyen gök gürültüsü arasında zar zor duyabiliyordu.

"Asi kız?" diye seslendi Alaz.

Alaz seslenince Asi arkasını dönmüştü. Alaz, ayakkabılarını çıkardığı kapının hemen önünde duruyordu. Islak değildi, sadece birkaç damla su vardı dağılmış saçlarının aralarında. Fırtınaya yakalanmadan ofisten çıkmış, büyük olasılıkla da otoparklar arası yolculuğu nedeniyle de hiç ıslanmamıştı. 

Alaz ceketinin düğmelerini yavaşça çözüp çıkarıp kanepenin arkasına fırlattığında, henüz Asi konuşmamıştı. "Ne yapıyorsun orada kedi yavrusu gibi?"

"Ne demek istediğini anlamıyorum." dedi Asi sert bir şekilde.

Alaz ela gözleri ile Asi'yi dağınık topuzundan, çoraplarının uçlarındaki dikişlerine kadar taramıştı. "Attığım mesaj netti diye düşünüyordum. Belirttiğim gibi kütüphanenin orada, kot pantolon ile beni karşılamanı bekliyordum.. ama sen...karşımda siyah elbisen ve siyah çoraplarınla, kedi gibi bir köşeye sinmiş, dışarıdaki fırtınayı izliyorsun...tam olarak istediğin ne güzelim benden?"

Asi bunun bir retorik soru olduğunun farkındaydı. Alaz, gerçekten Asi'nin ne istediğini merak ediyor muydu? Bilmiyordu Asi – belki de mesajindaki direktiflere uymadığı için sinirlenmişti, kim bilir? Asi'nin sessizliğine dayanamayarak Alaz yeniden konuşmuştu.

"Neden elbise giydin?" diye sordu yaklaşarak.

"canım öyle istedi." dedi Asi omuzlarını silkerek – tam o sırada düşen yıldırımın çıkardığı sesle, kenarında durduğu pencere sallanmış, ve Asi de korkudan titremişti. Sevmezdi fırtınalı günleri – yetimhanedeki sayısız korku dolu gecelerini hatırlatmaktan başka bir işe yaramazdı. Her fırtınada Asi, yine o küçük kız oluveriyordu sanki.

"ne düşündüğümü biliyor musun?" dedi Alaz usulca, bir yandan da kollarını yavaşça, metodik bir şekilde sıvayarak ellerine bakıyordu.

"Cezalandırılmak istediğini düşünüyorum. Benim için uslu bir kız olacak mısın?"

"Bu gece üstte olmak istiyorum."

Ben kıskanç değilim.

Biliyorum.