Karışık Kaset

Takım Elbiseli Şeytan (1/4)

Not: çerezlikler serisinin devamında, bu sefer diğer yazdıklarımdan farklı olarak biraz daha smut'lı yazmaya karar verdim. Diğer hikayelere göre şimdiden daha uzun (dört bölüm olması da cabası, ama ilk bölüm o kadar smut değil- o yüzden beklentileri yükseltmeyelim, ama ikinci bölüm itibariyle kemerleri sıkıca bağlayın durumu hakim)

Herkesin zevkine uymayabilir- uymazsa eğer, başka hikayelerde görüşmek dileğiyle.

Not 2: BDE nedir ben bir şey anlamadım diyenler olabilir diye güncelliyorum. Açılımı Big Dick Energy olan BDE'yi türkçelleştirip direkt tercüme edince, Büyük Pipi Enerjisi (BPE) gibi saçma bir şey oluyor maalesef. BDE, her 100 türk erkeğinden 101'inin sahip olduğunu beyan edeceği bir enerji türü olup kadınların özetle büyük siki olduğunu düşündükleri adamlar için kullandıkları bir terimdir.

—

Asi Demir, Başkan Yardımcısı, gösterişçi ahmak ve olağanüstü it oğlanı, Alaz Soysalan'dan nefret ediyordu. Onun kibirli yönetim tarzından, her sabah milyonlarca ürün sürdüğünden emin olduğu ahenkle dans eden saçlarından, her gün takmaktan hoşlandığı gereksiz yüzüklerinden, inanılmaz kaba davrandığında bile gözlerini alamadığı aptal dudaklarından, zargana vücut hatlarını gereksiz şekilde ön plana çıkarmak için dikilmiş her gün giydiği üç parçalı takım elbiselerinden ve gece görmesine sebep olduğu seks rüyalarından - NEFRET EDİYORDU.

Alaz Soysalan'ın kıyafetlerinin özel dikim ve gereksiz pahalı oldukları yüz metre öteden belli oluyordu ve bu durum, Asi gibi "hiçbir şeyden gelen birisinin" kendisini inanılmaz rahatsız hissetmesine neden oluyordu.

Asi, bir koruyucu aileden diğerine ötelenirken, kendine ait bir eşyası bile olmayan bir kızdan, kendi ayakları üzerinde duran bir kadına dönüşmüştü bütün zorluklara göğüs gererek.  O yüzden, her ne kadar kıyafetlere harcanan parayı anlamsız bulsa da, karşısında oturan takım elbiseli şeytana her baktığında, kıyafetlere bu kadar para harcamanın nasıl bir his olduğunu düşünmeden de edemiyordu.

Şimdi takım elbiseli o şeytan, konferans masasında onun karşısında oturmuş, yarım saat önce teker teker düzelttiği kol düğmelerini yeniden düzeltiyordu.

Asi de hipnotize olmuş bir şekilde uzun yüzüklü parmaklarını izliyordu Urban Pulse Medya'nın CFO'su Sebnem Çelik'in odanın ön tarafındaki dev ekrana yansıttığı bütçe raporu sunumunu dinlemek yerine.

Takım elbise giymek onu gereksiz yakışıklı gösteriyordu. Asi dizüstü bilgisayarını ona doğru fırlatıp "Neden sen de hepimiz gibi kot pantolon ve Converse giymiyorsun, göt herif?" diye bağırmak istedi ansızın - bunların hepsi takım elbise etkisiydi, biliyordu. Yoksa sağlıklı ve makul bir insan Alaz Soysalan gibi bir ucubeyi çekici bulamazdı.

Ama yapamadı. Bilgisayarını ona fırlatmadı. Derin bir nefes aldı, kendi kendini telkin etmeye çalıştı 'şiddet çözüm değil' diye. Zira, insan kaynaklarına bir kez daha gidip neden iş arkadaşına (ne kadar dünyanın en rahatsız edici insanı da olsa) karşı agresif tutumlar içerisinde olduğunu açıklamak istemiyordu. Özellikle insan kaynakları müdürünün bizzat Yaman Soysalan olduğu düşünüldüğünde.

Birkaç kez kendisini IK'da savunma yaparken bulmuştu ve her seferi birbirinden daha da iç karartıcıydı. Ama son seferinde, Yaman'ın karşısına geçerek dünya üzerindeki en uyuz insan olan küçük kardeşinin suratına neden kahve fırlattığını açıklaması gerekmişti – Alaz yarı çıplak bir şekilde karşısında somurtarak dikilirken. Yaman da "bir daha kardeşini işyerinde yarı çıplak görmek istemediğini" belirterek Asi'den özellikle fiziksel temasları sonlandırması konusunda ricada bulunmuştu.