Karışık Kaset

Bölüm 1: Alaz Soysalan'ın platonik aşkı

Aklımda bir sürü birbirinden bağımsız hikayenin dört döndüğü bir anda, bunları taslaklarda tutup gün yüzü görmemelerini sağlayacağıma, belki birkaç kişi okuyup zaman geçirmek ister diye düşündüm. Adından da anlaşılacağı üzere karışık kaset, alternatif bir evrende geçen tadımlık mini hikayelere ilişkin. Önerilerinizi üzerime atmaktan çekinmeyiniz.

———-

Tanıştıkları ilk dakikadan itibaren, Alaz'ın Cesur hakkındaki yorumları Asi'yi çıldırttığı için, ikili Çağla'nın yeni erkek arkadaşı hakkında tanıştıklarının beşinci dakikası ciddi bir tartışmanın içinde buldular kendilerini – Alaz Cesur'un Çağla gibi bir kızın yanında nefes bile alamayacağını savunurken, Asi de Alaz'ın inanarak boş konuştuğunu savunuyordu. Alaz, Asi ile tartışırken o kadar eğlenmişti ki Çağla'nın randevusu için daireden çıktığını fark etmemişti bile.

"Sanırım bunu planlamış olabilir," diye Asi'ye gülümseyerek söylemişti evden çıktığını bile fark etmediği Çağla'yı ima ederken.

Asi kıkırdamıştı – ev arkadaşı Çağla, son bir aydır Alaz'dan bahsedip duruyor, Asi'nin Alaz ile tanışması gerektiğini vatanı savunur gibi savunuyordu. "Seninle tanıştığımda, birbirimizi ya öldüreceğimiz ya da evleneceğimiz konusunda uyardı."

"Hemen mi?" diye sormuştu Alaz. "Cinayet mi yoksa acele bir evlilik mi hayal ediyordu, ne dersin?"

"İdealde ikisi de," demişti Asi.

Alaz gülerek "Az önce mükemmel randevumu tarif ettin." demiş ve fırsatı kaçırmamak için eklemişti: "Ya da sadece normal insanlar gibi bir şeyler yemeğe gidebiliriz."

"Şimdi mi?" diye sorgulamıştı Asi.

"Eğer istersen, evet."

"Neden olmasın?" diye cevap vermişti Asi, içinde dans eden kelebekleri bastırmaya çalışarak.

Böylece ikili, halihazırda Cuma akşamları için planları olmadığı gerekçesiyle köşedeki Çin restoranına gitmeye karar vermiş ve birbirleri hakkında minik detayları keşfetmeye başlamışlardı. Alaz, Asi'nin tabağından yemek çalmayı sevdiğini, bunun sinir bozucu olmaktan ziyade sevimli olduğunu, biseksüel olduğunu, psikoloji alanında yüksek lisans yaptığını ve kimsesiz çocuklarla çalışmak istediğini öğrenmişti. Asi de Alaz'ın MBA yaptığını ve günün sonunda herkesin kendisinden beklediği şekilde ailesinin holdinglerinin başına geçme gibi bir planı olmadığını öğrenmişti.

Alaz, Çağla'nın hikayelerinden Asi'nin ne kadar zeki, komik ve cesur olduğunu anlayabiliyordu ama gerçeği ile tanışmak farklı bir boyuttu. Asi karşısında bütün güzelliği ile oturup noodle yerken, kardeşinin son iki aydır Asi hakkında anlattıklarının ne kadar eksik olduğunu düşündü Alaz – Asi tüm bunların ötesinde bir güzelliğe sahipti ve nasıl olduysa Alaz'la Cuma akşamı rastgele bir şekilde kendilerini mükemmel bir randevunun ortasında bulmuşlardı.

Mekan kapandığı için kalkmak zorunda kalmışlar, mahallede attıkları bir turdan sonra ayakları istemeye istemeye Çağla ve Asi'nin paylaştığı Cihangir'deki apartmanın önünde son bulmuştu. İyi geceler faslı sonrası Asi'nin yanağına bıraktığı minik buseye karşılık Asi adına yakışır bir asilikle, Alaz'ın haki gömleğinin önünden tutarak dudaklarına kapanmış ve birkaç (belki de yarım saat) boyunca apartman kapısının önünde öpüşmüşlerdi. Asi geri çekildiğinde, ikisinin de dudakları artık öpüşmekten kızarmış ve şişmiş, saçları dağılmış bir durumdaydı. Asi ise sanki birbirlerinin suratlarını yemek rutinleriymişçesine, etkilenmemiş bir şekilde Alaz'ın saçlarını düzeltmiş, sonrasında boynuna kafasını dayayarak minik öpücükler bırakmaya başlamıştı. Alaz ise Asi'ye sarılarak, bu anı uzatabildiği kadar uzatmaya çalışıyordu.