1.1

937 65 13
                                    

Arkamı dönüp David ile karşılaşmamla kaşlarımı çattım.

"was machst du hier?"
(ne işin var burda?)

"Meine Liebe. hört mir zu-"
(sevgilim. beni bir dinl-)

"Nenn mich nicht Liebling!"
(sevgilim deme bana!)

Elimi yumruk yapıp sıktım ve bir adım yaklaştım.Bağırmam ile Kenan yanıma geldi.

"Okay...schließe Frieden-"
(pekala...barışmak içi-)

"Warum kommst du hierher? Habe ich dir nicht gesagt, dass du mir nicht noch einmal begegnen sollst?!'
(ne yüzle buraya geliyorsun. sana demedim mi bir daha karşıma çıkma diye!)

"Gibt es ein Problem?"
(bi sorun mu var?)

Bizim aksimize sakin ses tonuyla araya girdi Kenan.

"Wie ich sehe, haben Sie sofort jemanden gefunden, der mich ersetzt."
(bakıyorumda hemen yerimi dolduracak birini bulmuşsun.)

"Nein-"
(Hayı-)

"Es geht dich nichts an."
(seni ilgilendirmez.)

Sinirle soluyup birkaç saniyeliğine arkasını döndü. Bunu fırsat bilip telefonumdan 110'u aradım.

"Hallo? Ein Perverser ist mir nach Hause gefolgt..."
(Alo? bir sapık beni evime kadar takip ett-)

"Was zur Hölle machst du?!"
(Ne yaptığını sanıyorsun?!)

David'in geri bana dönmesi ve kolumu tutacağı sıra kenan'ın onu durdurması bir oldu.

"Alter, hat deine Mutter dir nicht beigebracht, wie man eine Dame behandelt?"
(Dostum, bir hanımefendiye nasıl davranacağını annen sana öğretmedi mi?)

Telefonu kapatıp birbirini yiyecekmiş gibi bakan ikiliye baktım. Yavaşça kenanın yanına geçtim.

"Gibt es ein Problem, Leute?"
(çocuklar sorun mu var?)

Panikle arabanın camından bize doğru bakan beate teyze ile göz göze geldim.

"Nein, Mama, komm rein."
(hayır anne, içeri gir.)

Kenanın seslenmesi ile dediğini yapmıştı beate teyze. David'e bir adım yaklaşıp işaret parmağımı önünde salladım.

"Verschwinde von hier, sonst bringe ich dich um."
(git burdan yoksa seni öldürürüm.)

"Hündin! Du willst unter mir stöhnen-"
(Orospu! altımda inlemek istediğin-)

Kenanın yanımda olmasından dolayı mıdır bilmem ama anlık gelen gazla hokkalı bir osmanlı tokadını yapıştırmıştım David'e.

Yüzünü yana yatırıp öyle kaldı. Elim acımıştı. Belli etmeden acısının geçmesi için birkaç kere salladım.

"Gehen."
(Git.)

Kenanın soğuk çıkan sesi ile David yüzünü kaldırıp çenesini ovdu, önce bana sonra kenan'a bakıp arkasını dönüp gözden kayboldu.

"Sağol."

"Eve gir."

Sesi biraz olsun yumuşamıştı. Kafamla onaylayıp oyalanmadan eve girdim. Giriş kapısının camından gözükmemeye çalışarak arabanın orada durup durmadığını kontrol ettim.

Duruyordu.

Eve girmemi mi beklemişti? Yok canım telefona falan bakmıştır.

Birkaç saniye sonra araba hareket etti ve uzaklaştı.

.
.
.

5 gün sonra

"Aç mısın?"

"Hayır."

Friends || Kenan yıldız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin