Friends || Kenan yıldız

3.1

"Ya nasıl geldiniz hâlâ aklım almıyor."

"Uçakla."

Kafamı sağımda yatan Melis'e çevirdim.

"Hadi ya. Bende yüzerek geldiğinizi düşünmüştüm."

Kafamı tekrar kollarımın arasına alırken tavanı izlemeye devam ettim.

"Wie vergisst man seinen Geburtstag?"
(doğum gününü nasıl unutursun?)

Bu seferde kafamı sola çevirip benimle dalga geçen Emma'ya baktım.

"Wie gesagt, ich bin zu beschäftigt."
(Fazla yoğunum dedim ya.)

Emma'nın yüzünde garip bir gülmseme oluşurken yattığı yerde doğrulup tek kolunu büktü ve kafasını yerleştirdi.

"Du sagst nicht, dass ich vor Liebe geblendet war."
(aşktan gözüm kör oldu demiyorsun da.)

"Ya ne alaka! Ne alaka!"

Sinirle kafamı koyduğum yastığı Emma'ya firlatmamla ikiside gülmeye başlamıştı.

"Kız haklı."

Melis de yastığıyla minik yastık savaşımıza eşlik etmişti.

Doğum günümü kutlamak için bana sürpriz yapan misafirler gideli 2 saat oluyordu.

Emma ve Melis'inde kalacak yeri ve otele gidecek paraları olmadıkları için bende kalacaklardı.

Yatağımın tek kişilik olmasından ötürü üçümüz bir yatmayı tercih edip salona yer yatağı hazırlamıştık.

"Ay tamam yeter."

Melis pes edip kendini yatağa atarken hâline gülüp Emma'yla bende yattım.

"Eskisi gibi sevmiyorum."

Sesim biraz durgun çıkmıştı.

"Ne?"

Melis yerinde dikleşip kaşlarını çatıp bana bakarken kucağımdaki ayıcığa sarıldım.

"Eskisi gibi aşık değilim Kenan'a."

"Woher kommt das??"
(nerden çıktı bu?)

Emma'da aynı Melis gibi bana bakınca gözlerimi kaçırıp ayıcığın kulağıyla oynamaya başladım.

"Arkadaş kalmak en iyisi. Çocuk zaten futbolcu kariyeri önemli."

İç çekip tebessüm etmeye çalıştığımda  kalbimin bir anlığına durduğunu düşündüm.

Doğruları mı söylüyordum? Yoksa kendimi mi kandırıyordum?

Evet eskisi gibi Kenan'a bağımlı değildim. Sürekli ben adım atmış onun bana karşılık vermesini beklemiştim.

O ise yüz vermemiş ister istemez kalbimi kırmıştı.Beni kardeşi olarak gördüğünü söylemişti.

Kenan'a karşı sevgim azalıyordu. Ya da kendimi kandırıyordum.

"Ne olmuş futbolcuysa? Futbolcular sevgili yapamaz diye bi kural mı var?"

"Hayır..."

"Ee?"

Melis'in elimdeki ayıcığı çekip kafasının altına koymasıyla oflayıp beyaz tavanı izlemeye devam ettim.

"Anla işte ona göre boş işler vakit kaybı."

"Öylemi dedi?"

"Hayır..."

"Ee? Ne boş yapıyon kızım sende?"