Friends || Kenan yıldız

2.6

Kaç dakika oldu bilmiyorum ama tahminimce yarım saattir yerdeki kıyafetlerimle bakışıyordum.

Dışarıdan gelen korna sesi ile hızla yerdeki kıyafetlerden kombin yapıp giyindim.

Alkollü ortam sevmeyen ben, after fashion show partisine katılacaktım.

Duyduğuma göre ücretsiz pasta veriyorlarmış.

Sırf bunun için gidiyordum.

Hazır olduğumda çantamı boşaltıp içindekileri şimdi seçtiğim çanataya doldurmaya başladım.

Faturanın fazla gelip babamın beni evlatlıktan reddetmemesi için evin açık olan ışıklarını kapatıp evden çıktım.

Kapının önünde bekleyen bayan Camelia birkaç kez daha kornaya basıp hızlı olmamı söylerken hızlıca evi kilitleyip arabaya bindim.

"We are late."
(geç kaldık.)

Arabayı çalıştırıp sürmeye başlayınca telefonumdan saate baktım.

9:45.

"Is this a problem?"
(bu bi sorun mu?)

Onun için sorun olup olmaması benim için önemliydi. Sonuçta benimle ilgilenmişti.

"no we just missed the opening."
(hayır sadece açılışı kaçırdık.)

Gülümseyip bana döndüğünde gülümsemesine karşılık verdim.

Parti benim için o kadarda önemli değildi aslında. Arkadaşlarımın doğum günü partilerine bile bitmesine son dakika kala yetişir pastamı yiyip giderdim.

Yol boyu 15 dakikada tüm hayat hikayemi anlatmıştım bayan Camelia'ya.

Tabi Kenan konusu dışında.

"Don't talk to David again, you look better with Kenan."
(David ile bir daha konuşma kenan ile daha cok yakışıyorsunuz.)

Şaşkınlıkla ona bakarken gülümseyip inmemi işaret etti.

İyi de ben ona Kenan'dan bahsetmemiştim ki! Ağzımdan falan mı kaçırmıştım?

"Have a good time!"
(İyi eğlenceler!)

Arabadan inecekken bayan Camelia'ya baktım.

"aren't you coming?"
(Siz gelmiyor musunuz?)

Gülümseyerek kafasını sağa sola doğru salladı.

"It would not be right for employees to come."
(Çalışanların gelmesi doğru olmaz.)

Bayan Camelia sıradan bir çalışan değildi. Onunda gelmesini istiyordum. Onsuz saçma sapan davranıp rezil olabilirdim.

"I'll come pick you up when it's over. I'm around."
(bittiğinde seni almaya geleceğim. buralardayım.)

Dedikleri biraz olsun içimi rahatlatırken kafamla onayladım. Birkaç saat normal davranabilirdim.

Arabadan inip kapıyı örtecekken bir anda aklıma gelen şeyle duraksadım.

"Is Kenan here too?"
(Kenan da burada mı?)

Dudağını büzüp ellerini havaya kaldırdı ve bilmiyorum dermiş gibi kafasını eğmişti bayan Camelia.

"probably."
(Muhtemelen.)

Verdiği belirsiz cevap ile ofladım. Kader miydi bizi birbirine çeken yoksa biz miydik hiç birbirinden ayrılmayan?

"Thanks."
(Sağol.)

Zorla gülümseyip kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde göz alıcı derecede ışıklarla süslenmiş mekana baktım.

Ayaklarım istemeye istemeye girişe götürdü beni. Girişteki uzun boylu ve iri yapılı bodyguard kafasını eğip bana baktı.