2.Bölüm:

855 33 8
                                    

Sinirle odama girip kapıyı sertçe kapattım. Yatağa oturup yastığı suratıma bastırıp bağırırken kapı açılmıştı. Yastığı yüzümden çektim.

"Ne konuştunuz?"

"Konuşmadık bir şey!"

"Sakin ol şampiyon." Abimin alaycı tavırları sinirlerimi daha çok bozuyordu.

"Bir daha o herifin yüzünü görmek istemiyorum! İzin almışım ne güzel kafa dinlemek için, olanlara bak! Aptal sarı!"

"Ay Semih ile konuşmuşsunuz! Anlat hemen." Heyecanla odaya girip yanıma oturan anneme gözlerimi devirip yastığı tekrar suratıma bastırıp bağırdım. "Kötü geçmiş sanırım." Yastığı kapıya fırlattım. Odaya giren babamın ayaklarının dibine düşmüştü.

"Nefret ediyorum ondan!"

"Ya kızı rahat bırakın. Siniri geçene kadar yalnız kalsın." Babam hepsini odadan zorla çıkardı. Ben de sırt üstü uzanıp tavanı seyrettim. Benimle ilgili söylediği şeyleri düşündüm.

"Hala hatırlıyor..."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ama bu ikisini göreceksiniz var ya. Eskisi gibi kavga ediyorlardı. Bir duygulanmadım değil."

"Ay çok tatlılardı ama." Yemeğe oturduğumuzdan beri bunun hakkında konuşuyorlardı. Ve ben gerçekten sabrımın sonundaydım. Yemeğimi hızlıca bitirip kalktım.

"Doydum ben. Afiyet olsun size." Odama gidip çalışma masama geçtim. Kafam dağılsın diye saatlerce hasta raporlarını incelemiş ve uyuyakalmıştım. Gecenin bir yarısı annem gelip uyandırarak yatağıma yatırmıştı beni. Şimdi de hastaneye gelmiştim. Hasta kayıtta çalışanlara selam verip odama geçtim. Üstümdeki kabanı askılığa asıp gömleğimi giydim. Masamın başına geçerken kapım çalmıştı. "Gel!" Gelen Asude idi.

"Günaydın!"

"Günaydın. Hayırdır ne bu enerji?"

"Güne güzel başlayalım ki güzel geçsin diye. Sana da öneririm. Somurtarak dolaşma etrafta."

"Nasıl somurtmayayım? Bok gibi bir gündü."

"Ne oldu ki?"

"Semih ile karşılaştık."

"Ne? Semih? Semih Kılıçsoy? Futbolcu olan? Eski sevgilin olan?" Elimle sus işareti yaptım.

"Az sessiz ol be. Evet o."

"Nerede karşılaştınız? Nasıl karşılaştınız? Ne konuştunuz? Ya kanka niye anlatmadın bana?"

"Off... Anlatacağım. Ama kesmek yok." Eliyle ağzını fermuarlamış gibi yapıp heyecanla masaya yaslandı. "Dün..."

"Oha! Çüş! Oha!"

"Bağırma lan."

"Ne yaşamışsınız lan siz? Ayrıca o herif ne yüzle seni suçlamış? Boğarım onu."

"Üff... Saçmalıyor işte. Aptal."

"Eskiden de sevmezdim ben onu."

"Sen Semih'i sadece beni mutlu ettiğinde seviyordun." diyerek güldüm.

"E olması gereken o. Enişteler sevilir mi yoksa?" Çalan kapının sesi aramıza girmişti.

"Gel!" Hasta geldiğinden dolayı Asude bana göz kırpıp çıkmıştı. Öğlene kadar hastalarla ilgilenmiştim. Öğle arası için çıkacağım sırada tekrar kapı çalmıştı. "Gel!" Başımı bilgisayardan kaldırıp kapıya çevirdim. Birkaç saniyelik şaşırmanın ardından ayağı kalktım. "Yine mi sen?"

Eski SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin