11. Bölüm

437 32 5
                                    

"Merak etme Kerem. Annenin durumu gayet iyi."

"Ben de gayet iyiyim. Yeterince dinlendim." Kalkmaya yeltendiği sırada alnından ittirerek geri yatırdım.

"Sen serumun bitmeden şuradan şuraya gidemezsin."

"Sen niye serumu kolundan söküp çalışmaya dönüyorsun o zaman?"

"O ayrı. Karıştırma lan."

"Off... Bazen keşke senin kadae güçlü olsaydım diyorum."

"Zaten güçlüsün."

"Öyle hissetmiyorum. Şuan yaslanabileceğim tek sen varsın. Sen de olmasam yıkılmıştım çoktan."

"Saçmalama Kerem. Sen gerçekten tanıdığım en güçlü insanlardan birisin. Şöyle düşünmeyi kes."

"Sakin. Tamam. Güçlüyüm ben."

"Aferin. Ben şimdi diğer işlerimi halletmeye gidiyorum. Sen de serumun bitince şu tuşa basıp hemşireyi çağır. Tamam mı?"

"Tamam. Kolay gelsin."

"Sağol." Kerem'in yanından ayrılıp birkaç hastamla ilgilenmiştim. Sonrasında odama dönmüştüm ki kapı önünde Semih, Cenk ve Necip'i gördüm. "Semih?"

"Aha geldi." Semih'ten önce Cenk ve Necip üstüme koşmuştu.

"Yengem be!"

"Yenge!"

"Ne oluyor lan?" Kaşlarımı çatarak Semih'e döndüm. "Bu ne Semih? Sevgili olalı bir gün bile olmadı. Ne bu hız lan?"

"Ya güzelim ben de istemeden yakalandım."

"Nasıl yakalandın?"

"Ya... Şey..."

"Ben anlatayım hemen yenge." diyerek lafa atladı Cenk. "Bu mal telefondan senin fotoğrafına bakıyordu. Ama yüzündeki sırıtışı görsen. Zaten belliydi bunda bir şeyler olduğu. Normalden daha enerjikti. Gözlerinden ışık saçıyor resmen. Biz de yakaladık bunu. Ben kollarından tuttum. Necip de aldı telefonu. Bir baktık sen. Çektik hemen sorguya. O da döküldü her şeyi."

"Sonra da biz yengemizi göreceğiz deyip takıldılar peşime."

"Hepiniz manyaksınız."

"Sağol yengem."

"Aman abi. Yenge falan. Kalsın."

"Tamam yenge." Gözlerimi devirdim. Cidden manyaktı bunlar.

"Eee Semih. Benim istediğim forma nerede?"

"Canım yengem özellikle benim formamı istemişsin duyduğum kadarıyla."

"Ne var oğlum? Benimkini de istemiş."

"İkinizinkini de istiyorum. Tüm takıma imzalı."

"Onları yanımda getirmezsem formaları vermemekle tehdit ettiler beni."

"Blöf de mi bilmiyorsun oğlum? Kumsal'a forma vermez miyiz biz?"

"Cidden Semih. Ne kadar salaksın."

"Ya güzelim ben o an olayın adrenaliyle şey edemedim."

"Sus Semih. Kafeteryaya geçelim mi? Aç mısınız?"

"Bak aklıma geldi. O kıymalı böreklerden istiyorum."

"Söz namustur Cenk abi. Getireceğim."

"Cansın sen." Biz kafeteryaya gidecekken güvenlik görevlileri yanımıza gelmişti.

Eski SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin