"Off... Geriye sadece bunlar kalıyor ama böyle bir şey yapmaları için aklıma hiçbir sebep gelmiyor." Sinirle elimi saçımdan geçirip Semih'in yanına oturdum. Saat geç olmuştu. Ama hepimiz hala oturmuş kimin neden bana suç atmış olabileceğini düşünüyorduk.
"Aşkım saat geç oldu. Çok yoruldun. Dinlen biraz. Benim yatağıma uzan hadi."
"Ben bu sinirle uyuyabileceğimi sanmıyorum. Siz yatıyoraanız yatın."
"Kumsal. Kardeşim. Bak haklısın. Yerinde kim olsa böyle sinirlenir. Hatta sen o an orada sana yöneltilen suçlamaları büyük bir sakinlik ve olgunlukla karşıladın. Fazlasıyla hayran kaldık hepimiz. Fakat şuan bu sinirine mani olman lazım. Oradaki gibi sakin kalmalısın. Adımlarını dikkatli atmalısın. Ve en önemlisi sağlıklı bir zihin için iyice dinlenip uykunu almalısın. Bak biz buradayız. Hepimiz senin yanındayız. Ve eminim o haataneden de birçok kişi senin masum olduğunu biliyor. Sen başın dik yürümeye devam et. Ama şimdi dinlen. Yarın çok işimiz var."
"Ben de Şenol hocayı arayıp üçümüz için izin aldım. Eğer istersen sosyal medyadan da yardım alabiliriz. Hepimiz yanındayız."
"Haklısınız. Teşekkür ederim." Sonra aklıma dank etti ve hemen telefonuma uzandım. "Kerem'i yalnız bıraktım orada. Of." Telefonumu açmaya çalıştım fakat şarjı bitmişti.
"Merak etme. Ben onunla konuştum. Olanları biliyor. O da senin masum olduğunu biliyor."
"Sorun o değil. Annesi o haldeyken. Hem onu hem Kerem'i hem de Reyyan'ı yalnız bıraktım. Aklım onlarda."
"Şu durumda bile hastalarını düşünüyorsun. Sana suç atanlar utanaın be kardeşim."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Saçlarımda hissettiğim el ile gözlerimi açtım. Semih. Saçlarımı okşuyordu.
"Günaydın sevgilim."
"Dün olanlardan sonra şöyle uyanmak rüya gibi geliyor." Başımı boynuna gömüp kollarımı ona sardım.
"Bana mı öyle geliyor yoksa ben senden romantik bir şey mi duydum?"
"Şansını zorlama sarışın. Ama ciddiyim. Şuan burası cennet gibi."
"Benim cennetim de sensin. Hiç istemiyorum ama kalkmamız lazım. Çok işimiz var." Oflayarak doğruldum.
"Haklısın."
"Güneş abla sana dün istediğin kıyafetleri getirmiş. Herkes bahçede seni bekliyor."
"Tamam. Sen git. Ben de hazırlanıp geliyorum."
"Tamam güzelim." Giderken kolunu tuttum.
"Semih." Bana döndüğünde yatakta dizlerimin üstünde durup dudaklarını öptüm. "İyi ki varsın."
"Hep varım." Alnımı öpüp gitmişti. Ben de önce lavaboya girip işlerimi hallettikten sonra üstümü giyindim. Kısa sürede saçımı ve makyajımı da yapmıştım. Evet süslenmiştim. Çünkü kadınlae böyledir. En zoe koşullarda bile güzelliklerinden ödün vermezler ve dimdik bir şekilde savaşmaya devam ederler.
Bahçeye indiğimde tüm gözler bana dönmüştü.
"Dün dediklerimin üstünden bir kez daha geçiyorum."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Hazır mısın?"
"Hazırım." Derin bir nefes alıp verdikten sonra arabadan indim. Hastaneye girerken diğerleri de arkamdaydı. Tüm yüzler bana dönmüştü. Çoğu yüzün bana güven verircesine gülümsemesi cesaretimi artırmıştı. Hastanenin ortasındaki büyük alanda durduğumda herkes merakla bana bakıyordu. "Poyraz hoca ve Tufan Bey de geldiğine göre hırsızımızın kim olduğunu artık açıklayabilirim. Yoksa sen mi açıklamak istersin Açelya?"