Kumsal Sarmaşık
"Uyan hadi Sarmaşık. Sabah oldu."
"Beş dakika daha."
"Sen seversin diye annem kuymak yaptı. Bak soğuyacak."
"Off..." Gözlerimi açtım. Başımda dikilen Semih'i görmemle yüzümde bir tebessüm oluştu. Gözlerimi kapattım. Aniden tekrar açtım. Semih'i görünce hızla yerimde doğruldum. "Lan! Ne işin var senin benim odamda?" Elime aldığım yastığı ona fırlatacakken kollarını önünde tutarak savunmaya geçti.
"Kızım dur! Burası benim odam aptal." Etrafa göz attım. Harbi onun odasındaydım.
"Niye senin odandayım lan ben?"
"E dün sarhoş oldun. Tutturdun eve gitmeyeceğim diye. Ben de bize getirdim."
"Sarhoş?" Yutkundum. "Ne yaptım?" Sırıtmaya başlayınca tekrar yutkundum.
"Beni bu kadar özlediğini bilmiyordum Sarmaşık. Gece beni de kendini de çok yordun. Ama kabul et. Çok güzel bir geceydi. Bir daha ne zaman yaparız?" deyip göz kırpınca utançla kızardım.
"Sen... Ne yaptın ulan bana? Geberteceğim lan seni." Yataktan kalkıp yastıkla üstüns gittim. Kaçmaya başlayınca ben de peşinden gittim. Odanın içinde oradan oraya koşuyorduk. Çelme takıp yere düşürdükten sonra üstüne çıktım. Yastıkla suratına vururken kollarıyla yüzünü korumaya çalışıyordu. "Bittin oğlum sen. Beşiktaş bugün bir santrafor kaybedecek." Bir anda yastığı tutup fırlattı. Belimden yakalayıp beni yere sererken kendi de üstüme çıkmıştı. Yakınlığımız sebebiyle istemeden yutkundum.
"Şimdi seni kim kurtaracak pattis?" Sırıtarak bana bakıyordu. Gözleri dudaklarıma kayınca kalbimin hızlandığını hissederek ben de onun dudaklarına baktım. Dudaklarımız arasındaki mesafeyiz azalttığında gözlerimi kapattım. Neden böyle yaptığımı bilmiyordum. Bir yanım kaçmamı söylerken bir yanım kalmamı söylüyordu. Bekledim. Sıcak nefesini yüzümde hissettim. O ise gülerek geri çekildi ve ayağı kalktı. Gözlerimi açtım.
"Neden güldün?" Cevap vermek yerşne hala gülüyordu. "Cevap ver Kılıçsoy."
"Beni bu kadar öpmek istediğini bilmiyordum Sarmaşık."
"Ne? Ben mi? Seni öpmek mi? Saçmalama. Niye seni öpmek isteyeyim be?"
"Dün söylediğinde inanmamıştım ama şimdi anladım. Sen de diğer kızlar gibi yakışıklı cazibeme kapıldın."
"Ne diyorsun be? Ne söylemişim ben dün?"
"Hatırlamıyor musun? Çok romantikti oysaki. Geçirdiğimiz o yorucu ve güzel geceyi unutman kırdı beni doğrusu?"
"Ne? Ne gecesi? Gece falan yok. Biz bir şey yapmadık. Yapmadık değil mi? Ya korkutmasana beni!"
"Neden sana gerçeği söyleyeyim ki? Hem bunu isteyen sendin. Ben yapmayalım demiştim."
"Sen... Pisleşme. Doğruyu söyle. Ne yaşandı? Ben sana ne söyledim?"
"Çocuklar! Hadi sofraya gelin! Kuymak soğuyacak!" Aysel teyzenin sesi aramıza girmişti. Semih yanıma gelip kulağıma eğildi.
"Belki sonra söylerim. Tabi bir anlaşma karşılığında." Sırıtıp giderken ben de sinirle yerdeki yastığa bir tekme attım. Sonra Semih'in odasında olduğumu hatırladım. Etrafa göz attım. Daha doğrusu atmaya başlamıştım ki Aysel teyze çağırdığından elimş yüzümü yıkayıp yemeğe gitmek zorunda kaldım.