Jungkook Yoongi'den aldığı emirle kemerini bir uğraş takmaya çalışırken,
"Hyung neden alelacele gidiyoruz? Taehyung'a haber bile veremedim."
Sesi sonlara doğru kısılmıştı, Yoongi'ye olan saygısından pek bahsetmezdi sevgilisinden, utanırdı.
Yoongi cevap vermeden süratle arabayı sürmeye devam ediyordu. Zihnine kazıdığı plakayı arıyordu gözleri. Ana yola çıkmadan görmeyeceğini biliyordu kendisi.
"Hyung nereye gittiğimizi söylemeyecek misin?"
"Hoseok'u hatırlıyor musun?"
Yoongi saniyelik gözlerini Jungkook'a iliştirdiğinde arkadaşı başını hatırlıyorum manasında salladı.
"Canı tehlikede olabilir."
Sesindeki ürkeklik Jungkook'u şaşırtmıştı. Tüm odağını hyunguna doğrulttu ve konuştu.
"Nasıl? Hyung nasıl tehlikede?"
Yoongi kırmızı ışıkta duran ve plakasını ezberlediği arabayı fark ettiğinde gaza abanarak sürmeye başlamıştı ki arkadaşının korkak sesini işitti. "Yavaşlar mısın biraz!"
Aniden frene basarak öne doğru savrulan ikili derin bir nefes çekti içine. Küçük kardeşinin sorusu aklına geldiğinde araba tekrardan hareketlenmişti.
"Bilmiyorum. Ama..."
Arabanın yoldan sapıp ormanlık alana sürüldüğünü fark etti. Yavaşlayarak arkasından devam etti.
"Nereye gidiyoruz, hyung? Başını derde sokacaksın."
Endişeli arkadaşını görmezden geldi, öndeki araba durduğunda onlara batmayacak şekilde istop etti arabasını. Yeni ortakları arabadan inip başka bir arabaya binmişti. Yanındaki tekin olmayan adamlar da onunla birlikteydi.
"Kim bunlar Yoongi hyung?"
"Hoseok'u tutsak eden adam."
"Neden peki?"
Yoongi başını Jungkook'a çevirdiğinde gözlerine bakmıştı sadece. Onun hayatıydı ve birilerine bahsetmek onu rahatsız edebilir diye düşünüyordu. Hareketlenen arabayla tekrar cevapsız bıraktı arkadaşını.
"Hyung... Gitmeyelim."
Direksiyonu tutan yabancı ellerle Yoongi çatılmış kaşlarla Jungkook'a döndü. "Bana yardım etmen için çağırdım seni, sana güvendim. Bu mu yani?"
Ona söz hakkı tanımadan konuşmasına devam etti:
"Tamam. Seni şurada bırakacağım."
Bir benzinlik göstermişti ona. Jungkook korkuyla başını salladı. "Hayır hayır, özür dilerim geleceğim seninle. Senin için korkuyorum ama."
"Hiçbir şey olmayacak bana."
Güven vermek ister gibi elini Jungkook'un bacağına koyup hafif sıktı.
Çok uzun bir yolculuktan sonra araba nihayet bir evde durdu. Buradan sonrasını yürümeliydi onlardan gizli onları takip eden ikili.
Ortakları en önde şekilde diğer üçü arkalarından yürüyerek içeri girdi. Gözden kayboldukları vakit Jungkook ve Yoongi arabadan inerek eve doğru yürümeye başladılar. Yoongi temkinli bir şekilde kapıyı açtığında gözüne kimseyi kestiremedi, Jungkook'u arkasında tutarak içeriye girmişti.
"Kapıyı açık mı bırakmış bunlar?"
"Sanırım. Kimsenin gelmeyeceğini falan sanmışlardır, sessiz ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRE|SOPE
Non-FictionLütfen bu kitaba bir şans verin💓 &&& Onu, bacaklarından ve sırtından kaldırmaya çalıştığında ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu fark etti. Hemen eğilip ayaklarını çözmeye çalıştı. Düğüm öyle sıkı idi ki açmak çok zordu. Bir de bu duman içerisi...