8

162 10 5
                                    


Dediği gibi olmuş, ilaç kısa bir sürede uykumu getirmişti.

Şimdiyse uyanmış, pencereye vuran yağmur damlalarını seyrediyordum. Babamla yağmurda ettiğimiz danslar zihnimde canlanırlen kalbimde bir ağırlık oluşmuştu. Babamı düşünürken hissettiğim özlem duygusunun yanında kimsesizlik de yer ediniyordu.

Bahsettiğim şey yalnızlık değildi.

Kendi değerimi her şeye rağmen bilen biri olmuştum. Ve kendi kendime yetebiliyordum.

Ama içimde bir yerlerde küçük bir kız çocuğu acıyla çırpınarak ağlıyordu.

Başıma daha önce hiç böyle bir şey gelmemişti. Hiç zorla alıkonulmamıştım. Annemin kocasının yaptığı şeyler de çok kötüydü evet.

Ama en azından annem yanımdaydı.

Ya da ben kendimi öyle kandırırdım. Şimdiyse bir başıma, kendimi koruyamadığım için tanımadığım bir adama muhtaç kalmıştım. Bulunduğum duruma içim yandı.

Elim kolyemi bulurken bir karar vermem gerektiğini yeniden anladım.

Üniversite zamanlarımda her şeyin nasıl üstesinden gelebildiysem şimdi de şartların farklı olmasına rağmen halledebilirdim.

Halledebilir miydim?

Sen artık evlisin Levla.

Siktir! Evlilik kelimesinin ağırlığı yeni dank etmişti. Kendimi birine muhtaç hissetmek en nefret ettiğim şeydi.

Evimi özlüyordum. Eski monoton hayatımı istiyordum. Yağmurun durması bile daha fazla üzülmem için tetikleyici bir sebep olurken sessiz hıçkırıklarımı bastırmaya çalışıyordum.

LEVLÂ/NEVSUHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin