5.Bölüm 'Güçlü Sarsıntı ve Parlak Işıklar'

1.3K 106 35
                                    


Merhaba güzel okuyucularım. Yoğun tatil haftamın ardından sizlerle buluşmak için kolları yeniden sıvadım. Satırlar arasında buluşup vakit geçireceğimiz yeni bir bölümle geldim.

Sevgilerle...


Cengiz'in hayatıma girmesiyle birlikte şansızlık bariyerini yok ettiğimin farkındayım. O gün nefesini yüzümde hissederken uğursuzluğa dair aklıma bir kelime bile gelmedi. Gittikçe Cengiz'in yaşam dolu aurasına kapıldığımı fark edince birçok şeyden uzaklaşmak istedim. O günden sonra Cengiz'i yeniden uğurlayıp yalnız yaşamıma geri döndüğümde daha mutluydum. İşe gidip gelerek stabil günlerimi yaşamaya devam ettim.

Kimi insana sıkıcı gelen yalnız yaşam benim çok hoşuma gidiyordu. Buradaki hayatıma alıştıktan sonra kız arkadaşlarımı eve çağırıp onlarla birlikte film gecesi yapmıştık. İşte o zaman uzaktaki evliliğimin meyvesini yediğim ilk anlardı. Her şeyden uzak sadece kendi hayatımla ilgilenmek bana genç olduğumu hatırlatmıştı.

Yanlarındayken hiç olmadığım kadar konuşkan olduğum Yeşim ve Fatma'ya gülerek bakarak "Hayatım şimdi başladı kızlar," dedim.

Hepimiz yere oturmuş önümüzdeki atıştırmalıklardan tırtıklarken bir yandan hayatımız hakkında değerlendirmeler yapıyorduk. Durum kritiği zamanıydı...

Elinden bırakmadığı fıstığını ağzına atan Yeşim "Bunu fark ettik. Sesin bile artık daha neşeli," dediğinde ona hak verdim.

"Bunun sebebi Cengiz mi diye düşünmeye başladık."

Fatma'nın dikkatli gözlerinden kaçma gereği duymadım. Yalan söyleme gereksinimi duymadan "Hayır," dedim.

"Tamamen yalnız olmamla alakalı. Hayatımın kontrolü bende. Cengiz sadece ev arkadaşım. Aynı evde farklı hayatlar yaşıyoruz. Siz de biliyorsunuz."

Evliliğimin ardındaki gerçeği sadece kızlar biliyordu. Her şeyimi bilen arkadaşlarıma karşı yalan söylemek çok zor olurdu. Bu yüzden peşin peşin her şeyi anlattım onlara.

Televizyon ünitesinin yanındaki duvara asılı olan nikah fotoğrafımızı gösteren Fatma "Enişte beyin sana karşı hiç yaklaşımı olmadı mı yani?" diye sorunca gülmeye başladım.

"Sadece hafta sonları geliyor. Birbirimizi göremezken ne yakınlaşmasından bahsediyorsunuz," dediğimde görüşleriyle dalga geçtim.

"Yani yakınlaşsa ister miydin?"

Yeşim'in ani sorusuna karşılık hiç düşünmeden cevap verdim.

"Sanmıyorum."

Aklıma gelen düşünceler yüzünden kaşlarımı çatmıştım. Konuyu kapatmak için farklı konulara değinmeye başladığımda kızlar tepkime anlam veremedi. Fakat daha fazla üsteleme gereksinimi duymadılar. Eğer çok baskılanırsam kapalı kutu olup ağzımı açmayacağımı çok iyi biliyorlardı. Gerçek Hafsa'yı hiç kimse bilmiyor derken kızları da kast etmiştim. Onlar da bana dair pek bir şey bilmiyordu. Verdiğim kadarını bilerek beni çok iyi bildiklerini sanıyorlardı. Aslında onlar, beni çok iyi anlayan iki özel insandı.

***

Cengiz

Olduğum ortamdan uzaklaşmak istiyordum ama bunu başaramayacak kadar çok işim vardı. Yıllık iznimden sonra yoğun tempoya ayak durmak sandığımdan zor olmuştu. İş yerinin kaosu olmadan bir ay geçirmek cennet gibiydi. Bir ayın içinde evlenecek güzel bir kadın da bulunca benden mutlusu yoktu.

Annemin baskılarına dayanamayıp Hafsa denilen kadınla tanışmam hayatımın şansıydı. Onun kadar uysal, sakin ve anlayışlı birini çok zor bulurdum. Hele ki İnci'nin asi tavırlarından sonra Hafsa'nın uysal hali huzura ermemi sağladı. Kıyaslama yapmak istemememe rağmen iki kadın arasındaki bariz farkı görmüş olmak aklımı karıştırıyordu. İki yıl önce boşanmış olmama rağmen eski karımdan hala uzaklaşabilmiş değildim. Ta ki Hafsa'ya kadar...

İçten İçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin