12.Bölüm 'Öfke Patlaması Bir İhtiyaç"'

1.4K 118 121
                                    

***

Merhaba canlarım. Nasılsınız? İlginiz beni çok mutu ediyor. Bu yüzden ben oldukça iyiyim. Destek veren yüreğinize teşekkür ederim. 🥹💙

İşin asıl özü, kadınlığımızın derin gizemini çözdüğümüz bir bölümle daha geldim. Bölümümüzde +18 ögeler bulunacaktır. Rahatsız olan arkadaşlarımın dikkatine 🌹

***

Anın şehvetli duygusuna kapılarak büyük bir hata yapmıştım. Regl dönemimi unutmak gibi bir hata yapıp aksamalı bir haftamı hiçe sayarak kocamın kollarında olabilmeyi hayal dahi ettim. Cengiz'in yüzüne bakmak ölüm gibiydi. Banyodan çıktığımda kapıda beni bekleyen ilgili ve gülümseyen bir adamın olması yanaklarımı kıpkırmızı yaptı. Yanıma kadar gelip "Ağrın var mı?" diye sorması sonuca vardığının kanıtıydı.

Cengiz ile birlikte regl denen gerçekliğimi kabul edip eğlenceli bir hafta sonu geçirdik. Ağrım olsa dahi onunla dışarıda vakit geçirmek için adeta can atmıştım. O evde kalmaktan yanaydı ama her önerisini reddedip dışarıdaki aktiviteleri kabul ettirdim. Sinemaya gitmek iyi olmuştu. Cengiz'in merak ettiği klasik oyuncak arabalara ait bir sergiye de gittik. Kitapçıya gidip indirim ürünlerinden en merak ettiklerimi bulmaya çalışarak uzun zaman geçirdik. Yemek yedik, güzel şeyler içtik. İtiraf ediyorum: ilk evliliğimde yapamadığım ne kadar şey varsa Cengiz ile birlikte hiç sıkılmadan yapmıştım ve benden mutlusu yoktu. Yaşamak istediğim ilk gecemiz bile önemini yitirmişti. Tabi sadece o an için...

Cuma gecesi ayrı odalarda kaldık ama Cumartesi gecesi yanımdan ayrılmayan Cengiz yavru köpek gibi bakarak "Yanında uyuyabilir miyim?" deyince ürkerek kabul ettim. Reglim varken biriyle yatmak benim için işkence gibi bir şeydi ama Cengiz'e hayır da diyemezdim. Geceyi uykusuz geçirmeyi hesaba katarak aynı yatağa girdiğimizde ne yapacağımı bilemedim ilk önce.

Yatağın içinde rahatlıkla uzanan Cengiz bir anda toparlandı.

"Rahatsız hissediyorsan mesafe koyalım aramıza," dedi ve bunu söylerken ne kadar düşünceli olduğunun farkında değildi.

"İyiyim merak etme."

O anlayışlı davrandıkça sorunlarımı belli edememek benim hatamdı. Yan yana uzanmaya başladığımız dakikaların sonu birbirimize sokulduğumuz sıcak anlara doğru evrildi. Sarılmanın güzel bir şey olduğunu daha önce düşünmemiştim. Ne garip bir şeydi bu evlilik! Cengiz arkadan sarıldığında ellerini karnıma yerleştirdi. Canımı acıtmadan karnıma baskı uyguladığında kafamı göğsüne yerleştirip mırıldandım.

"Biraz daha bastırır mısın?"

Elinin baskısı artınca kedinin sahibine sırnaşması gibi Cengiz'in kucağına soktum bedenimi. Ellerimi kollarına sarıp "Teşekkür ederim," dedim inlemeyle karışık bir sesle.

Bütün gün çektiğim sancı Cengiz'in elinin baskısıyla kendisini unutturmuştu. Karnımdaki yük hafiflemişti. Acı çektiğimde ben de arada sırada bunu yapıyordum ama Cengiz'in bu detayı bilmesi ya da öngörmesi beni şaşırtmıştı.

"Ağrı çekmene rağmen tüm gün dışarıda gezdik Hafsa. Nasıl ayakta kaldın onca saat?"

Kollarındaki ellerimi aşağı yukarı kaydırırken memnuniyetle mırıldandım.

"Şu an çok iyiyim."

Cengiz'in dudaklarını saçımda hissedince gülümsemem daha da genişledi. O an anladım ki evlilikte farklı bir bedenin hayatınızda olması kimi zaman yük olabilir. Eğer size yakın olan şey beden yerine ruh ise hiçbir ağırlık size yük değildir. Cengiz'in yüreğine sığınmak için aramızdaki mesafeyi yok etmekten utanmadım.

İçten İçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin