17.Bölüm 'Bitmeyen Vuslat'

1.3K 130 62
                                    

***

Merhabalar...

Düzenimi sağladığım için hafta sonları olacak şekilde bölümler gelmeye devam edecek. Sizlerden uzak kalmak istemiyorum. Bu yüzden elimden geldiğince bölüm sıklığını arttırmaya çalışacağım :)

Desteklerinizi dört gözle beklediğim bir bölüm daha geldi... Keyifli okumalar dilerim.

***

Gizli aşığımla yakalanma korkusuyla Cengiz'in göğsüne sinip korkuyla titriyordum. Mengene gibi yapıştığım kocam beni kendinden uzaklaştırıp üstünü giyindi. Yataktaki ince örtüyü içinden çekip aldı ve üzerime geçirip bedenimi banyoya doğru itti. Neler yaşadığımızı anlamak için peş peşe çalan kapıya ilerleyen Cengiz, banyoya girmem için tekrar uyardı.

"Banyoya Hafsa!"

Devlet şahitliğinde nikahlı kocamla gizli aşk yaşıyormuşçasına koşarak banyoya girdim. En son üstüne tişört geçirmeye çalışan Cengiz'in "Ne oluyor birader?" diyerek bağırmasını duyduğumda kapıya yasladım kulağımı.

"Motorumu çalmaya utanmıyor musun? Herkes geldi bir siz yoksunuz. Alem yapacaksın madem ona göre para öde kardeşim!"

Cengiz'in gür sesini duymayı beklerken onun için daha çok endişelendim. Kapının önündeki adam peşine başka insanları da almıştı. Başka adamların sesi de duyulunca yüreğime ağrılar girdi.

"Asıl sen benzini biten motoru bana kontrol etmeden vermeye utanmıyor musun? Senin yüzünden dağın başında mahsur kalacaktık. Alelacele buraya geldik. Senin hatan yüzünden gecelik kira ödememe rağmen ben miyim suçlu olan?"

"Nasıl? Yetmedi mi?"

Cengiz, üstte çıkmanın verdiği keyifle olmalı ki daha çok bağırarak konuşmaya başladı.

"Git bak! Benzin kalmış mı motorda, bak! Senin yüzünden donacaktık az kalsın. Özür dileyeceğine gelmiş bir hesap soruyorsun! Sen bekle! Otele döndüğüm an yetkili kimse onunla görüşüp halledeceğim bu sorumsuzluğu!"

"Abi, biz her zaman benzini kontrol edip öyle teslim ederiz. Motor fazla yakmış olmalı. Yarın ilk iş motoru tamire götüreceğim. Size benim motoru bırakıyorum o zaman. Hatamızın bedelini ödenmez ama bu gecelik misafir ücretini biz karşılayalım. Özür maiyetinde," diyen adam bir süre daha dil döktükten sonra kapıdan gitti. Cengiz, banyo kapısını tıklatana kadar ayakta nefessiz dikiliyordum.

"Çıkabilirsin canım!"

Başımı banyonun kapısından uzattığımda sarıldığım nevresim sayesinde sadece yüzüm gözüküyordu.

"Gittiler mi?"

Cengiz kafasını sallayıp gülümsediğinde ortada sorun olmadığına emin oldum. Derin nefes alarak kendimi odaya tekrar attığımda yatağa oturdum.

"Gerçekten benzinimiz bitmiş miydi?"

Dışarıdaki adamların gidişini izleyen Cengiz arkasını dönerken "Bitmek üzereydi. Dönüşümüze yetmezdi," diyen Cengiz o an gözümde dünyanın en dikkatli adamıydı.

"Nasıl fark ettin?"

Yanıma gelip oturan Cengiz "Çocuklarla toplandığımız yerde fark ettim. Hatta bir ara diğerlerinin benzinine bile baktım çaktırmadan. Bizimki çok az olunca gözüme kestirdiğim bu evlere sürdüm. Tabi başka sebebi de vardı buraya gelmemizin," diyen açılan omzuma öpücük kondurdu. Yüzündeki ferah ifadeyle karışık gülümsemesi beni de rahatlatıyordu.

"Burayı nereden biliyordun?"

Gülerek ona sokulduğumda odanın sıcaklığına rağmen içim ürperdi. Çıplak halde nevresime sarılmamdan olabilirdi belki. Ya da Cengiz'den ayrı kaldığım için de olabilir...

İçten İçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin