ELZEM

8. Bölüm

Herkes dikkatini bana verince. Hemen anne moduna bürünüp azarlamaya başladım "Ya siz yaşınıza başınıza bakmıyormusunuz. Bu haliniz ne yemeğe gidicez lan bu haldemi gitceniz." Dedim. Herkes bir anda birbirine suç atmaya başladı. Allah'ım sen bana sabır ver ya Rabbim. Artık dayanamayıp "SUSUNNN! HİÇBİRİNİZİ DİNLEMİYCEM!" diye bağırdım.

Mela ve Aras'a doğru yürüdüm ve Aras'ın kolunu ısıran Mela'dan Aras'ın kolunu kurtardım ve Aras'ı arkama doğru çektim. Onu bu kurtlar sofrasında bırakmamalıydım bida. Elimle Aras'ın kolunu işaret edip Mela'ya döndüm "Yaa kanka kocamın kolunu kopartıyordun az daha." Dedim sahte bir kızgınlıkla. Bi dakika ben az önce Aras'a herkesin içinde kocammı demiştim. Allah kahretsin demiştim, salak kafam. Aras sırıtarak bana bakarken. Orda iki saatir bir yastık yüzünden kafasını tutup mızmızlanan Muhammed acısını unutup  "OHAAA!" Diye bağırdı ve aynı ses tonuyla devam etti "SİZ EVLENDİNİZ Mİ ?" dedi. Bu gerizekalı ciddiye mi almıştı? Muhammed Aras'a yaklaşıp tam karşında durdu ve 'inanamıyorum' bakışı atarak işaret parmağını Aras'ın kalbinin üzerine doğru vurup iktirmeye başladı bir yandanda "İnanamıyorum beni çağırmadınız mı? Ben seni kardeşim olarak görmüştüm be. Yazıklar olsun!" Diyordu. Şuan tam sanki Aras onu aldatmış gibi davranıyordu. Biri şu Muhammed'e aslında o anlamda olmadığını ve ciddi olmadığımızı söylemeliydi.

En sonunda Nergis sanki iç sesimi okumuş gibi bıkkınca konuştu "Muhammed, malmısın onu ciddi olarak söylemediler." Muhammed sanki birinin bunu demesini bekliyormuş gibi hemen uzaklaştı ve "Heee tamam." Dedi. Jeton yeni düşmüş olacakki "Mal mı? O sarı çiyan bana malmı dedi?" Dedi sinirle. Nergis derin Nefes aldı ve Gamze'ye dönüp konuştu "Kanka ben bu çocuğu boğarım." Dedi ciddiyetle. Öyle bir ciddiydi ki ben Muhammed yerine korktum. Gamze olay büyümesin diye Nergis'in koluna girdi "Gel kankacım biz arabanın orda bekleyelim." Dedi ve Nergisi kapıya doğru yürtmeye başladı. Onların gidişinden sonra Ilgar Mela'ya döndü ve "Güzelim, gel bizde aşağıda bekleyim." Dedi, Mela'da "Tamam hayatım." Dedi ve el ele tutuşup kapıya doğru yürüdüler onlarda. Ağzım 'o' şeklini aldı, bunlar sevgilimi olmuştu? Neyse sonra Mela'ya detayları sorarım.  Son olarak da Eren Muhammed'e döndü "Gel kanka bizde gidelim." Dedi ve bir kolunu Muhammed'in omzuna attı. Muhammed hemen ısrar etti "Kanka yengemle Aras birbirini yicek şimdi onları video çekmem lazım." Dedi sanki çok normal bişeymiş gibi. Tam ağzımı açıp kızacaktım ki arkamdaki ses daha önce davrandı "Siktir git lan." Dedi Aras arkamdan. Muhammed tam ısrar edecektiki Eren onu zorla yürütmeye başladı "Gel Muhammed ya ben sana bişi anlatcam." Dedi. Muhammed daha ısrar edemeden evden çıkarmıştı.

Evde artık sadece ben ve Aras kalmıştık. Aras pis pis sırıtıyordu eğer konu değişmesse bu çocuk beni yerdi, o yüzden aklıma gelen ilk gelen şeyle konuyu değiştirmeye çalıştım. Kolunu tutup baktım artık Mela hayvanı ne kadar çok ısırdıysa morarmıştı, anında azarlamaya başladım "Ya bu kolunun hali ne, ya siz çocukmusunuz onuda anlamıyorum. Hadi onlar neyse onlar çocuk gibiler ama sen neden onlara uyuyorsun onu anlamıyorum ben." Diye azarlarken o hala bana bakıyordu sadece beni izliyordu dediklerimi bile dinlediğinden şüpheliydim. Tam yine başlayacaktım ki onun cümlesi beni susturdu.

"Çok güzel olmuşsun Su kız."

"Eyvallah."

"Eyvallahınla yaşa Su kız."

"Ne ?"

"Boşver."

Dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı, 'Eyvallahınla yaşa' ne demek tabiki biliyordum salağa yatmıştım. Arkadasından "O isterse yaşarız." Dedim ve kapıya doğru hızlıca yürüdüm Aras'ı sollayıp kapıdan çıktım, o kadar hızlı davranmıştımki daha bana cevap verememişti bile.

Apartmandan çıkıp bizimkilerin yanına gittim. İki arabanın önünde duruyolardı, biri Aras'ın biri Eren'indi,ben tabiki Aras'ınkinin önüne geçtim. 1-2 dakika sonra Aras indi ve kendi arabasına bindi bende hemen yan koltuğa bindim. Arka koltuğada Mela ve Ilgar geldi. Aras'ın arabasında dördümüz gidecektik. Eren'inkinde Muhammed,Eren,Gamze,Arda,Nergis gidecekti.

...

"Lan hayvanat yavaş ye." Diye Muhammed'i uyaran tabiki bendim. Şuan üçüncü zurna dürümü bitirmek üzere olan Muhammed'i nazikçe uyarıyordum. Çünkü herkes bize bakıyordu. Muhammed beni aldırış etmeden yemeye devam etti.

Herkes bitirmiş Muhammed'in 3. Dürümünü bitirmesini bekliyorduk. Hayır anlamıyorum bide zurna dürümdü bu hayvan üç tane nasıl yemişti. "Oh sonunda bitirdi öküz." Dedi Nergis bıkan bir sesle. "Sensin o öküz." dedi Muhammed hemen karşılık olarak. Ayaklanıp lavaboya doğru gitti.
Birşey demedik elini yüzünü yıkamasını ve lavabodan çıkmasını bekledik. Artık gidecektik şükürler olsun insanların hepsi bize bakıyordu.

5-6 dakika sonra Muhammed yanımıza geldi ve sonunda mekandan çıktık. Arabalara aynı düzende binip benim evime doğru sürmeye başladık. Bugün bizde kalacaklardı ben davet etmiştim. Normal bir şekilde gidiyorduk arkadaki çifte kumrular telefona bakıyor video izliyorlardı. Onlara bakıp gülümsedim sonunda Mela istediği kişiyle mutluydu.

Bir anda bacağımda bir el hissettim, Aras bir eliyle yavaşça bacağımı okşuyor diğer eliyle araba kullanıyordu. Tam ağzımı açıp birşey diyecektimki yolumuzu iki araba kesti. Bir araba bizim bir araba Eren'lerin yolunu kesmişti. Bunlar kimdi ve hangi hakla yolumuzu kesiyorlardı ?

Hepimiz birden arabadan indik ve birbirimize 'bunlar ne iş' bakışları göndermeye başladık. En sonunda arabanın içindeki bir sürü adam indi bunlar koruma gibiydiler, asıl lavuk nerdeydi. En son bir koruma gidip bizim yolumuzu kesen arabanın kapısını açtı ve arabadan takım elbiseli bir adam indi. Yetmişli yaşlardaydı. Bu adamı ilk kez görmüyordum. Bu adamı çoğu kişi tanırdı bu adam. Nerdeyse Türkiye'nin en büyük teknoloji şirketi olan Kandemir şirketinin sahibiydi. Zaten karşımızdaki adamla şok olmuşken Nergis bizi şoka dahada sokacak o kelimeyi söyledi;

"Dede ?"