10. Bölüm

18 2 0
                                    

Nergis

Muhammed'in bağırmasıyla elimle ağzını kapattım "Ne bağırıyorsun lan." Dedim. Muhammed o sırada hala bacaklarımda yatıyordu kalkmamıştı. Muhammed'in bağırmayacağına emin olunca elimi ağzından çektim. "Bir anlık şokla oldu." Diye açıkladı kendini "Tamam sorun yok." Dedim. "Bacaklarımdan kalkmayı düşünüyormusun." Diyince Muhammed anında "Düşünmüyorum." Dedi net bir şekilde. Kaşlarımı çattım "Niye ?" Diye sordum "Rahatlar çünkü." Cevabı nedensizce kalbimi hızlandırmıştı. Noluyordu bana kendime gelmeli ve bu pozisyondan çıkmalıydık. "Tamam böle kalmaya devam et o zaman." Dedim. Ben niye böyle birşey demiştim, bunu diyen ben değildim kendiliğinden çıkmıştı ağzımdan. "Ciddimisin ?" Diye sordu şaşkınlıkla, şaşırmıştı tabikide şaşırırdı ben kendime şaşırırken onun şaşırmaması garip olurdu. Kafamı aşağı yukarı salladım, artık ağzımdan bir kere çıkmıştı geri dönüşü yoktu.

Konuyu değiştirmem lazımdı o yüzden konuyu onun örgülü saçlarına çektim. "Baksana saçlarına ben ördüm çok güzel olmamış mı ?" Dedim heycanla ve merakla cevabını beklemeye başladım. Gülümseyip cevap verdi "Senin yaptığın hiç birşeyin kötü olma ihtimali yok." Bu çocuk sabah bizi güldüren, salak salak konuşan, hayvan gibi zurna dürüm gömen o çocuk değildi acayip romantik vibe veriyordu. "Teşekkür ederim." Dedim. Telefonumu aldım ve kamerayı açtım. "Napıyorsun ?" Diye sordu Muhammed. "Fotoğrafını çekiyorum çok tatlı olmuşsun story atıcam." Dedim Muhammed güldü ve konuştu "Çokmu tatlı olmuşum? Çekerken nerde yattığımıda çek bilsinler başımın bağlı olduğunu." Bu dediğine kızmam lazımdı ama güldüm. "Yazayım üstünede başı bağlı kızlar lütfen istek atmayın." Diyip şakasını devam ettirdim, benim dediklerime güldü. "Sen uyumadın mı?" Diye sordu. "Uyudum." Dedim "Ama oturur pozisyona uyumuşsun başka seçeneğin yok ben bacaklarında yatarken." Dedi "Evet, öyle uyudum zaten." Kaşlarını çattı  "Niye bu şekilde uyuyorsun boynun ağrıyacak. Zaten az uyumuşsun yat uyu." Derken bi yandanda oturur pozisyona geçiyordu. "Yok uyandım mı birdaha uyuyamam. Kalkmana gerek yok yani." Dedim. Niye böyle birşey demiştim kalkması benim işime gelirdi. "Hayır uyuyacaksın." Dedi ve kolunu omzumun üstünden geçirip kendine doğru çekti ve başımı göğsüne yatırdı. Şaşırmıştım, itiraz ederdimde çok rahattım o yüzden susmayı seçtim. Bir zamandan sonra uykuya daldım.

...

Su'dan

Gözlerimi bir kaç defa ovuşturdum ve esnedim. Tamamen uykum açıldığında yataktan kalktım, yatağımın yanındaki sehpadan telefomu alıp saate baktım. Saat 10'du. İçeriden sesler geliyordu büyük ihtimalle uyanmışlardı, elimi yüzümü yıkayıp salona gittim. Muhammed'in saçındaki örgüyle uzaylıya benzemesi dışında bir anormallik yoktu, herkes sohbet ediyordu. Bir dakika bir dakika Muhammed'in saçları uzaylıyamı benziyordu. "Lan Muhammed yeni stilinmi yakışmış." Diyip kahkaha atmaya başladım. Muhammed hoşnut olmadığını belli eden bir sesle "Sanada günaydın yenge." Dedi, ben hala gülerken bir yandanda "Günaydın millet." Diyordum.

Gülmeyi bitirince Aras'ın yanına gidip oturdum. Aras bana tebessüm edip "Günaydın Su kız." Dedi bende "Günaydın." Dedim onun gibi tebessüm ederek. Aras bir eliyle belimden tutup kendine yaklaştırdı. Birşey dicek gibi oldum ama Muhammed'in cümlesiyle Muhammed'e döndüm "Halilisko hiç büyümüyor farkında mısınız?" Muhammed'e katıldığımı belli ederek kafamı aşağı yukarı salladım ve bende fikrimi belirttim "Harbi bende farkettim bir hastalığı falan var herhalde." Muhammed kafasını salladı ve "Allah şifa versin." Dedi bende karşılık olarak "Amin." Dedim. Araslar bizi dinliyordu ve 'ciddimisiniz' bakışları atıyordu. Bu konu hakkında bu kadar ciddi yorum yapmamıza şaşırmışlardı. Muhammed'le aynı anda 'Ne var' anlamında başımızı sallayıp aynı anda "Ne var ?" Dedik. Aras beni kendine biraz daha yaklaştırıp kulağıma eğildi "Su kız ciddi olamazsın, Muhammed ile bu konu hakkında konuşurken ciddi değildim de." Diye fısıldadı.

Tam o anda Gamze ayağa kalktı ve "Ben acıktım kalkın kahvaltıya gidelim." Dedi. Şimdi düşününce bende acıkmıştım. Muhammed bu fikri duyar duymaz ayaklandı "Harbi kalkın hazırlanın gidelim ben çok açım." Dedi. Hayvanat ne zaman doymuştuki. Nergis sanki iç sesimi okumuş gibi Muhammed'e dönerek konuştu "Sen ne zaman doydunki." Muhammed Nergise 'ayıplar' bakışlar atarak "Aaa ayıp ama güzelim." Dedi. Güzelimmi demişti o ? Artık bunları oldu biliyordum ben. Nergis Muhammed'in cümlesindeki 'Güzelim' kelimesi yüzünden domatese dönmüştü.

Daha fazla uzatmadan ayağa kalktım, çünkü açıkmıştım. Aras'ın sorgular bakışları üstümdeydi. "Hadi kızlar gelin hazırlanalım." Dedim ve odama doğru yürüdüm. Arkamdan Nergis,Gamze ve Mela'nın geldiğinde Odaya girip hazırlandık.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin