16. Bölüm

15 2 1
                                    

Nergis'ten

Evde oturmuş Muhammed'i bekliyordum. Bana 'sana kendimi affetireceğim' demişti. İnşallah affettirebilirdi.

Kapının çalmasıyla hemen ayaklanıp son bir kez üstümü başımı kontrol ettim. Tamam tripliydik de karşısına dağ maymunu gibide çıkacak değildik. Kapıyı açınca karşımda; elinde bir adet Nergis çiçeği tutan bir Muhammed beklemiyordum. Adam ilk hareketiyle kalbimi kazanmıştı bile. Etkilendiğimi belli etmeyip "Nergis çiçeği mi aldın bana ?" Dedim. Muhammed gülümseyerek "Evet aynı senin gibi güzeller. Sevmez misin ?" Diye sordu. "En sevdiğim çiçek." Dedim. Oda netti "Senle tanıştığımdan beridir benimde." Bu adam kalbimi tekliyordu. "Gel içeri." Dedim ve girebilmesi için kapının önünden çekildim. "Geleyim madem." Diyip içeri girdi.

Salona geçip oturdum, Muhammed de yanıma oturdu. "Şey... Kitapla beni affetmiyeceğini biliyorum ama kitap okumayı çok sevdiğin için sana kitap aldım. Beni affet diye değil içimden geldi." Dedi sonra ekledi "Ama daha yeni sipariş verdim. İki üç güne gelirler." Dedi. "Anladım." Dedim sadece. Muhammed bana doğru dönüp benide kendine doğru çevirdi. "Güzelim yapma böyle. Bak biliyorum şuan kendimi affettirmek içim böyle diyorum sanıyorsun ama gerçekten kıza gram bakmamıştım. O sıra sana bakıyordum. Dalmıştım Eren'de sik sik konuştuğu için her defasında hıhı,aynen,bende falan diyordum. " Dedi. Şimdi hatırlayınca Muhammed 'bende' der demez ona bakmıştım ama o bana bakıyordu haklı olabilirdi. "Bide birşey daha dicem." Dedi Muhammed. "Söyle." Dedim. "Eren'nin oha helelele yapcam dediği kız Masal'dı" Dedi. Anlık bir şaşırsamda bozuntaya vermedim. "Neden söylemiyor o zaman Eren Masal'a." Dedim. Bence gayet mantıklı bir soruydu. "İlklerde utanıyordu sonrada zaten söylesede Masal inanmaz." Dedi. Evet ilklerde söyleseydi Masal inanırdı belki ama şimdi kendini affettirmek için dediğini düşünecekti. "Haklı olabilirsin ama bunu Masal'a anlatın bana bunu anlatınca Masal Eren'i affetmicek." Dedim. "Eren sana rica ediyor sen bunu Masal'a anlatabilir misin diye." Dedi Muhammed. Derdim ama zaten bugün gece Eren Masalın yanına gidecekti o zaman o söylebilirdi. "Bugün zaten Eren Masalın yanına gidecek o söyler o zaman." Dedim Muhammed de 'tamam' anlamında kafasını aşağı yukarı salladı. "Güzelim beni affedicek misin ?" Dedi Muhammed merakla benden gelecek cevabı bekledi. Bu seferlik affedecektim ona tüm benliğimle inandığım için dediklerine de inanmıştım. "Bu seferlik affediyorum bida olursa affetmem." Dedim. Muhammedin gözleri parladı ve bir anda bana sarıldı. Sarılmak değildi bu bildiğin beni boğuyordu. Bende ona sarıldım. Muhammed geri çekilip alnıma buse kondurdup konuştu "Sana yemin ederim bida böyle bir yanlış anlaşılma olmayacak." Dedi. "Olamaz zaten." Dedim. Bu dediğime güldü. Bende onunla gülerken ikimizde telefonuna mesaj geldi. Benimki Su'dan onunki Aras'dandı.

Su: Kanka Eren malına araba çarpmış ama sıkıntısı yok sadece kolu kırılmış kolunu alçıya almışlar. Devlet Hastanesi'ndeyiz gel.

Aras: Kardeşim Eren'e araba çarpmış ama sıkıntısı yokmuş sadece kolu kırılmış onu alçıya almışlar. Ben,Su,Mela,Gamze, Arda ve Ilgar buradayız gel. Devlet Hastanesi'ndeyiz.

...

Masal'dan

Saat dokuza gelmişti ama Eren hala gelmemişti. Ben onu affetmek isterken o sınırları zorluyordu. Beklemeye devam ediyordum gelecekti emindim. Beklemeye devam ederken Telefonuma bir bildirim geldi. Su'dandı.

Su: Kanka Eren'e araba çarpmış ama merak etme araba son anda yavaşlamış. Sadece kolu kırık başka yerinde birşeyi yok. Devlet Hastanesi'ndeyiz gel.

Yazıyordu. Suyun mesajını okur okumaz kalbim korkuyla çarpmaya başladı. Tamam birşeyi yok demişti ama ya varsa. Ayaklandım. Askıdan hırkamı alıp evden apar topar çıktım. Taksi durdurup bindim ve hastaneye gidiceğimi söyledim.

...

Hastaneye gelmiş Eren'nin yanındaydık. Ben geldiğimde herkes burdaydı. Eren'e dönüp "Ya sen salakmısın anlamıyorumki gelen arabayı nasıl görmezsin. Hayır bide araba yavaşlamasa belki şuan hakkı rahmetine kavuşmuştun." Dedim. Eren benim bu hallerime gülüp "Bakıyorumda benim için endişelenmişsin." Dedi. "Endişelendim." Dedim. Salak hala sırıtıyordu.

Bir anda odanın kapısı açıldı. Gelen kişi kapının önünde durmuyordu yana çekilmişti o yüzden kim geldi göremiyorduk. Kim gelebilirdi ki. Eren'in ailesi bildiğim kadarıyla şehir dışında yaşıyordu. Bu kadar hızlı gelmeleri imkansızdı ve Eren onlara haber vermediğini söylemişti. Belki başka arkadaşı diye düşündüm ama Eren'de herkes gibi şaşkındı.

Muhammed lafa atıldı "Kimsin lan bizle oyunmu oynuyorsunuz amına koyayım." Dedi sinirle. Muhammed'in konuşmasıyla kapının yanındaki kişi kapının önünde göründü ve içeriye doğru adımladı. Kıvırcık saçlı, esmer, 170 boylarında bir kızdı. Arkasındanda bir başka kumral kız girdi nerdeyse aynı boydalardı. Öndeki kıvırcık kız odaya girerken bir yandanda "DEMİŞLERKİ ÖLDÜ SÖYLEYİN ONLARA KRAL GERİ DÖNDÜ !" diyordu. Biz kızlar birbirimize baktık ama hiç birimiz bu kızları tanımıyorduk. Ama erkekler bizden farklı olarak çok şaşkındı. Sonra hepsi bir anda ilk önce "İkra ?" Sonra "Nisa ?" Dediler.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin