1. BÖLÜM

11K 285 12
                                    

Yeni bir kurguyla herkese selamlarr.. Taslaktaydı canım istedi paylaştımm , beğenilirse devamı gelir, çok sevilmezse kaldırırırm. Ama bence okuması keyifli olucak.. Şimdilik üç bölüm sizlerle..

Ahugül'ün macerasını okumaya hazır mıyız..?

Ahugül hepimizi yakacak diyorum.. Gerisi aşağıda efendimm buyrun..! Keyifli okumalar.

Ahugül elindeki son çamaşırı da iyice silkeleyip ipe astı. Belinin ağrıdığını hissediyordu ama elinden bir şey gelmezdi. Orda burda iki lokma için didinip yıkık dökük evlerde yaşamaktansa burada yarınını düşünmeden koca konağın hizmetçiliğini etmeye razıydı. Yeri yurdu belliydi, her gün sıcacık yemekleri önüne koyabiliyordu. Haline şükür ediyordu. Bir de şu güzelliğine yakışır , iyi huylu ,adam gibi bir adam karşısına çıkıp kendi yuvasını kurabilseydi..

"Ahu.. nerdesin gülüm.. Ha dilim kopüyür senin adını avaz avaz bağriyrum, bir he demiyürsün gülüm ya.."

Kendisine sitemle konuşan konağın kahyası Abdi'nin karısı Nurten'di. Ahugül Nurten ablasını severdi, bu konağa onun sayesinde alınmıştı. Onun aracılığı olmuş olmasa Adana'nın en güçlü toprak sahipleri olan Hisarcıların konağına giremezdi. Önceleri nenesiyle birlikte huğlarda işçilik yapardı Ahugül, nenesi ölünce de tek başına orda çalışmaya devam etmişti. Ama bir süre sonra Nurten görüp de kızın haline acımış, evin hanımına ısrarla kızı konağa aldırmıştı. Hem huğda işçi olamayacak kadar güçsüz, hem de başına oralarda dert açacak kadar güzeldi..

"Duymadım abla, dalmışım."

Konakta da ne çok yorulduğunu görüyordu Nurten, ama ona yapacak bir şeyi yoktu. Ekmek parası kolay kazanılmıyordu elbet.

"Sen hep dalgınsın maşallan var.."

Ahugül başka cevap vermeden omuz silkmiş, boş sepeti alarak çamaşırların yıkanıp temizlendiği odaya geri dönmüştü. Her işi yapardı da çamaşır işi ona kalınca canı daralırdı. Gencecik yaşında başkasının pisliğini temizlemek kimi olsa yorardı. Çamaşırları ayırırken duyduğu sesle merakla kafasını çevirdi. İki kişinin fısıldaşmasını duyuyordu. Sesin arkadan kilerden geldiğine emin olunca sessiz adımlarını oraya yönlendirdi. Burası hizmetli katıydı, fısır fısır kim ne yapıyor meraka düşmüştü.

Kilerin hafif aralık kapısından içeri merakla başını uzattığında gördükleriyle gözleri yuvalarından çıkacak kadar irileşmişti. Daha önce hiç görmediği bir şeydi karşısında gördükleri. Yaman Bey, evin gözde oğlu. Kucağındaki kadınla dövüşür gibi sevişiyordu. Kadın öyle yorgun görünüyordu ki bir an yardım çığlığı atacak gibi olmuş, ama sonra kadının zevk içinde söylediklerini duyunca yine susmuştu.

"Aaah.. aşkım.."

Ahugül tutulup kalmış gibi karşısında coşkuyla sevişen çifti izliyordu. Kadının kim olduğunu seçemese de adamın Yaman Bey olduğuna emindi. Niye burada olduklarını çözememişti, zaten beyni uyuşmuş gibiydi. Arkasını dönüp gitmesi gerektiğini bilse de kendini izlemekten geri alamıyordu. Gözleri Yaman Bey'in ter içinde kalmış kaslı sırtından aşağıya doğru kaydı. Pantolonuyla çamaşırı yarıya kadar inmiş çıplak kalçası ortadaydı. Kadına her abandığında kasları büyük bir uyumla dalgalanıyordu. Öpüşmekten ne kadar zevk aldığı çıkarttığı seslerden anlaşılıyordu.

İstemeden dudaklarını ısırdı. Kadın zarif ayaklarını Yaman Bey'e dolayıp onu kendisine çektiğinde daha hızlı hareket etmeye başlamışlardı.

"Ahh.."

Kadının inleyişlerine Yaman Bey'in hırıltıları eşlik ediyordu. Fark etmeden tutunduğu kapı biraz açılıp gıcırtısı duyulunca panikle ağzından bir nida kaçmış, hızlıca koşarak çıktığı çamaşır odasına geri saklanmıştı. Elini hızla çarpan kalbinin üstüne götürüp sakinleşmeye çalıştı. Yanakları alev gibi yanıyordu. İnsanları izlemesi yeterince ayıp değil gibi az kalsın yakalanıyordu.

AHUGÜL / TEHLİKELİ CAZİBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin