Yeni bölüm sizlerle.. Keyifli okumalar canlarım..
Ahugül'e kızan da varr, Yaman Bey'e de.. Herkes bir tarafını belli etsin bakalıııımm.
Saatlerin geçmesini zor bekledim. Dün Yaman Bey'in hayalini kurarken bu gece onun davetine icabet ediyordum. Ama kahrolmayası saat hiç olmadığı kadar yavaştı sanki. Milim milim ilerliyordu dakikalar hatta saniyeler.
"Gülüm senin suratın neye asık?"
Nurten ablanın her halimi iyi bilmesi beni bazen diken üstünde hissettiriyordu. Dün gece yaşadıklarımı duysa bir daha yüzüme bakmazdı. Bana kefil olmuştu, yüzünü utandırmayı istemezdim.. Ama hayata da bir kere geliniyordu.
"Yok abla, yorgunum sadece."
İnanmasa da üstelemedi. Zühre mutfağa girip elindeki tepsiyi sinirle tezgaha çarptı.
"Anam kendi işleri bitiyor gibi şu eve insan toplamıyorlar mı bi de!"
Zühre her işi yaparken patırdanıyordu. Tamam ev sahiplerine bayılmıyordum ben de, biri dışında.. Ama neticede bizim işimiz bu evin hizmetiydi. Öyle veya böyle yapacaktı, boşuna kafamızı şişiriyordu.
"Söylenme çiçeğim boşuna.. Hadi gel bak etin soğumadan ye."
Akşamki mangal ziyafetine nişanlısı da gelmişti. Bazen Zühre'nin çenesine bu çocuk nasıl sabrediyor diye düşünüyordum. Tamam iyi kızdı hoş kızdı da.. Ağzını açarsa kurtulana helal olsun cinsindendi.
"Benimkileri de al, hiç dokunmadım."
Zaten azıcık olan iştahım yaşadığım heyecanlarla kül olup uçmuştu. Ağzıma iki lokma sokasım gelmiyordu.
"Kız can boğazdan geliy,, kuş kadar yiğün iyi doyün."
Abdi abinin sözlerine Zühre katıldı.
"Valla ben gelinliğe gircem de tutamıyom boğazımı . Bu hep recimde hep fit."
Zühre belki Sevil'e özenerek geçirdi ömrünü, belki başka zengin kıza. Ama ben konağa ilk geldiğimde ona bile özenmiştim. Anası babası başında, sevdiği kolunda.. Daha ne istiyordu ki? Onun canı yemek istemicek gezmek istemicek de benim mi isticekti.. Benim gözüm hiçbir zaman en lüksünde olmamıştı. Şimdi bile öylesine umutsuz bir yolculuktu benimki.
"Ne güzel işte canın istiyorsa ye."
Tatlı servisiydi, kahvesiydi derken geceyi nihayet tamamlamıştık. Kendimi hemen odama attım. Gece yarısı olduğunu umursamadan banyoya girdim. Bir güzel temizlendim, yıkandım.. Dünkü basitliğimin aksine bugün daha güzel olmak istedim. Kendimi halvete çıkan cariye gibi hissediyordum. Vücudumu bir güzel kokuya buladım. Elim en alt çekmeceye gitti. Nurten abla genç kızlığından kalma, artık giyinmediği güzel bir takım vermişti bana. Canım isteyip de giymemiştim hiç. Demek bu geceye nasipmiş..
Elbisemi de üstüme geçirip sessiz olmaya çalışarak odadan çıktım. Alt katta sessizlik hakimdi. Herkes yorgunluk içinde uyuyordu tabii.. Bense tüm yorgunluğuma rağmen yukarıda beni bekleyen şehvete sürükleniyordum. Merdivenleri çıkarken öyle tedirgindim ki.. Dün kimse yokken her şey daha rahattı. Bu saatte bu halde birine yakalansam sonum olurdu. Kendimi açıklayacak bir kelimem yoktu.
Ürkek adımlarla Yaman Bey'in odasının önüne geldim. Kapının kolunu sessiz olmaya çalışarak yavaşça indirdim, aralıktan kendimi içeri attığım gibi kapıyı geri örttüm. Göğsüm istemsizce adrenalin ile inip kalkıyordu. Yaman Bey.. Altında sadece çamaşırı vardı.. Beni beklediğini anlamıştım. Ben girince fazla vakit geçmeden ayaklandı, yanıma gelene kadar onu seyrettim. Esmer teni, siyah saçları.. Kara gözleri! Onda beğendiğim çok şey vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHUGÜL / TEHLİKELİ CAZİBE
RomanceBİR KADIN, BİR KÖŞK, BİN ŞEHVET! Ahugül, hizmetçisi olduğu konağın beyini arzulamaya başlayınca yasaklı ama tutkulu gecelerin kapıları onlar için aralanır. Hikayede yoğun anlatımlı cinsel içerikli sahneler bulunur, yetişkinler için uygundur.