AHUGÜL / TEHLİKELİ CAZİBE

3. BÖLÜM (+18 )

Bu bölümün tamamı yetişkin içeriklidir, baştan uyarımızı yapalımm... 

Keyifli okumalar canlarım, sonraki bölümde görüşmek üzere.

Dudaklarımın dudakları üstündeki baskısı bir tüy kadar hafifti. Amacım ona varlığımı hissettirip geri çekilmekti. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben dudaklarımı çekmişken güçlü , hayalini kurduğum kollarını belime sarıp beni iyice yukarı çekip boyunlarımızı eşitledi. Ayaklarım havada kalmış sallanırken düşme korkusuyla hemen boynuna iyice sarındım.

"Korktun mu?"

Başımı hafifçe salladım.

"Kork zaten.."

Sırtım yatağın yumuşak zeminine sertçe çarptı. Saçlarım beyaz çarşafların üstünde altından bir dalga gibi yayılmıştı. Ona böyle alttan bakarken karşımda avına yaklaşan bir dev kadar korkunç görünüyordu. Ama korkmuyordum, bunu ben istemiştim.

Yatağa bir dizinin ucuyla dayanarak ellerini başımın iki yanına sabitledi. Dizi usul usul bacaklarımın arasına kayarken kadınlığımın nabız gibi atmaya başladığını hissedebiliyordum. Dizi kadınlığıma doğru iyice yaklaşınca bacaklarımı ani bir istekle kapamak istesem de bir elini sağ baldırıma geçirip bacaklarımı yeniden ayırdı.

"Nazlanacaksan eğer.. Seninle harcayacak vaktim yok."

Söyledikleri canımı sıktı. Ama bu lafını ona yedirecektim. Bir kez benim olduğunda tutkuma müptela olacaktı, biliyordum. Dakikalardır üstümde sürünen utançlığı bir kenara bırakıp kapıdan girdiğimdeki kadar cesur oldum. Bacaklarımı istediği gibi ayırıp ellerimi yanık tenli göğsünde hafifçe gezdirdim.

"O zaman elini çabuk tut.."

Sanırım arsız olmamı sevmişti. Çapkın bir gülümsemeyle dudaklarımızı birleştirdi. Yaşadığım anın gerçekliğini sorguladım. Günlerdir hayaliyle tutuştuğum patronum üstümdeydi. Dudaklarımı ezercesine öpen dudakları öyle tatlıydı ki.. Ah.. Cavidan Hanım'ın zevk çığlıklarının sebebini şimdi anlıyordum. Sadece birkaç öpücük ile bu hale geldiysem.. Ona yaptıklarını bana yaptığında kim bilir ne denli zevk alacaktım..

Bacaklarımı tıpkı istediğim şekilde beline doladım. İnce külotuma dayanan kemerin soğuk tokası beni yerimde hafifçe sıçrattı. O hırıltılı gülüşü kulaklarımdaydı şimdi.. Eğlendirebiliyor muydum onu? Dudaklarımız birbiriyle meşgulken üstümdeki elbiseyi kollarımdan sıyırıp yarıya kadar indirdi. İçimde beyaz öylesine bir sütyen vardı. Ne seksiydi, ne de çok özensiz. Düz bir sütyendi işte, ama onu etkilemeyi başarmıştı. Çünkü içinden taşan beyaz dolgunlukların ucundaki kahveler doğrudan onun içim dimdik olmuş, bir şölen sunuyordu.

Ellerim aheste aheste sütyenime çıkıp aşağı doğru hafifçe çekeledi. Dudaklarımı dişlerken, kopçası en sıkıda bağlı olan sütyenden yarısı fırlamış memelerimi açağı çıkarmak için sütyeni çekeledikçe hoş bir görüntüyle sallanmışlardı. 

"Sanırım sen açsan daha iyi olacak.."

Altında yılan gibi kıvrılıp yatakta yüz üstü döndüm. Sütyenimin kopçasını açmasını beklerken popomu hafifçe dikleştirip dimdik olan erkekliğine sürttüm. Kendini ani bir şekilde popoma yasladı. 

"Ah.. Ahugül.."

Karşısında cüretkardım. Hayatımda olmadığım ve asla olacağımı da tahmin edemeyeceğim kadar..

"Hadii.."

Eli eteğin üstünden kalçamı okşarken kendini bana sürtüyordu. Eteği belimde toplayıp kalçama çokta hafif olmayan bir şaplak geçirdikten sonra sesli bir nefes eşliğinde kopçamı çözdü ve henüz serbest kalan dolgun memelerime salınma fırsatı vermeden avucuna doldurdu.