Keyifli Okumalar canlarım..
Baharat kavanozlarını dolaba dizerken yukardan büyük bir gürültü sesi aşağı indi. Bir şey şangır diye kırılmıştı. Kaşlarım çatılırken elimdekileri tezgaha bıraktım.
"O nedi kız öyle?"
Nurten ablayla aynı anda merdivenlere koştuk. Salonun kapısına yaslanmış içeriyi dinleyen Zühre'yi görünce hemen yanına gittik.
"Valla kıyamet kopuyor benden demesi.."
Ev halkı olduğu gibi salondaydı. Sevil gözyaşları içinde kendini yırtarcasına ağlarken Nükhet Hanım onu sakinleştirmeye çalışıyor, Yahya Bey bir parmağı havada sürekli bağırıyor, Yaman'sa oturduğu koltukta tüm sakinliğiyle olup biteni seyrediyordu. Kıyamet kopsa oturur saçını tarardı.. Öyle uyuz bir sakinlikti bu adamdaki ya..
"Ölürüm de evlenmem! Valla da billa da evlenmem o ibişle!"
Sevil'in sözleriyle şaşkınlıkla döndüm Zühre'ye. Olaya hakim olduğu belliydi her halinden.
"Kız ne evliliği.."
"Yahya Bey Sevil'i Hüsrev Ağa'nın oğluna verecekmiş."
"Hii.."
Elimi ağzıma kapattım hemen. Dünkü görücülüğün astarı meydana çıkmıştı. Tamam, Yaman için endişe etmeme gerek kalmamıştı şimdi.. Ama kendi derdim hiç yok gibi Sevil'e de dertlenmiştim durduk yerde.
"Vah yazık.. Bu kızcağızı o oğlana mı layık gördü Yahya Bey.."
"Bana bak Sevil! Sen beni kaç yıllık ahbabımla ters mi düşüreceksin! Bu evlilik olacak dediysem olacak.."
Sevil hıçkırıkları arasında konuşmaya çalışsa da bir türlü başaramıyordu.
"Aşk olsun sana Yahya! Kızımız çok daha iyi bir görücüye layık olabilirdi! Niye bu ısrarın bi anlasam.."
Sahiden.. Dün Yahya Bey önemli olan gençlerin gönlü olması demişti. Fikrini değiştiren bir şey olmuş olmalıydı.
"Erdem pek gayet aklı başında, yakışıklı bir delikanlı. Ailesi ailemize münasip, alıştığın düzenden bir diğerine gideceksin daha ne istiyorsun ki!"
"Ba-b- bana ne ! İ- i-stemiyorum tamam mı! Parası da batsın yakışıklılığı da ! Çukurova da altına yatmayan yok o pezeveng-"
Sözünü tamamlayamadan suratına sert bir tokat geldi. İçim acıdı kızın haline. Açgözlülük buydu demek.. Sırf kızı zengine gitsin, işine iş katlasın diye kıyıyordu kendi yavrusuna.
"Baba!"
Yaman nihayet fermuar çekili ağzını açtı.. Oturduğu yerden kalkıp babasını çekeledi. Kardeşinin yediği tokadın hesabını sormadı yine de, kızdım ona. Amacı sakinleştirmekti sadece.
"Gitme şu kadar kızın üstüne. İstemiyorsa istemiyor, niye bu ısrarın? Bilmediğimiz bir şey varsa söyle. Ben de Erdem'i kardeşime uygun bulmuyorum."
Yahya Bey alaylı bir kahkaha bıraktı.
"Senin kardeşine uygun bulmadığın adam kardeşine sadece söz için kaç yer veriyor biliyor musun! Oraların hepsinin yanından yamacından beş seneye barajlar geçecek. Hepsi kardeşinin üstüne olacak, daha ne istiyor bu şımarık!"
"Ben aşk istiyorum tamam mı! Aşık olmak istiyorum, sevdiğim adamla evlenmek istiyorum! Niye anlamıyorsun!"
Sevil'in tüm ağlamaları, Yaman'ın kardeşim bu evlilikten gelecek paraya muhtaç değil sözleri ve Nükhet Hanım'ın itirazlarına rağmen Yahya Bey herkese kulak tıkadı.. Anlaşılan o ki Sevil'in bu izdivaçtan kurtuluşu yoktu, çok yazık. Ama bilmiyordum ki , yazık dememek lazımdı.. Allah acıdığını sana da yaşatırdı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHUGÜL / TEHLİKELİ CAZİBE
RomanceBİR KADIN, BİR KÖŞK, BİN ŞEHVET! Ahugül, hizmetçisi olduğu konağın beyini arzulamaya başlayınca yasaklı ama tutkulu gecelerin kapıları onlar için aralanır. Hikayede yoğun anlatımlı cinsel içerikli sahneler bulunur, yetişkinler için uygundur.